Cumhurbaşkanı Erdoğan, Savaşın başlamasından bu yana ilk kez Ukrayna’yı ziyaret etti. Ukrayna’nın savaş nedeniyle tahrip olan alt yapısının yeniden inşası amacıyla iki ülke arasında anlaşma imzalandığını duyurdu.
Bilindiği gibi Cumhurbaşkanı Erdoğan önce, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile Lviv’deki Potoçki Sarayında bir araya gelmişti. Daha sonra Erdoğan, Zelenskiy ve BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile görüştü. Üçlü görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenlendi.
Dünyanın gözü bu ziyaretin üstündeydi. Bu da Türkiye’nin barış ve adalet temelinde izlediği dış politika sayesinde dünyada nasıl bir aktör hâline geldiğini, bölgesel ve küresel ölçekte nasıl rol oynadığını bütün dünyaya göstermiş oldu.
Türkiye’nin tahıl krizinin çözümünde kolaylaştırıcı rolü, iki ülke arasında barışı sağlamak için ortaya koyduğu çabaları, dünya halkları tarafından takdirle takip edilmektedir. Bütün bu çabalar Türk dış politikasının çözüm odaklı bir bakış açısına sahip olduğunu ısrarla görmek istemeyenlere göstermektedir.
Türkiye, kaosa karşı huzuru, düşmanlığa karşı dayanışmayı, haksızlığa karşı adaleti, savaşa karşı barışı önceleyen bir dış politika anlayışına sahiptir. Zira bütün insanlığın çıkarı, ancak barış ve adaletle sağlanır. Bugün dünyadaki çatışmaların, savaşların temel nedeni adaletin olmayışı değil midir?
***
Dünyadaki siyasi gelişmeler tarihte hiç olmadığı kadar, hızlı bir şekilde değişmektedir. Mesela, Roma ve Orta Çağ Avrupa uluslararası sistemlerinde ortaya çıkan güç dengelerin değişmesi yüzyılları almıştı. Fakat İkinci Dünya Savaşından sonra ortaya çıkan iki kutuplu dünya sistemi yarım yüzyıl bile sürmeden çöktü.
Akabinde ABD’nin Irak ve Afganistan i��galleri başladı. Ayrıca el altında organize ettiği ciddi çatışmalar yaşandı ve yaşanmaya devam etmektedir. Aslında bugün Ukrayna ve Rusya arasında devam eden savaşın da bu sürecin bir parçası olduğunu düşünüyorum. ABD’deki bir avuç savaş baronları kirli çıkarları için Ukrayna halkını ateşe attı.
Türkiye, ateşi söndürmek için iki tarafı bir masada etrafında buluşturmaya çalışıyor. Başkan Erdoğan: ‘’Diplomatik sürecin canlandırılması için uluslararası toplumun daha fazla sorumluluk üstlenmesi gerektiğine özellikle işaret ettik’’ dedi.
Türkiye, Ukrayna’da tahrip olan yolların, köprülerin, su ve elektrik altyapısının, hastane ve okul gibi sosyal tesislerin yeniden inşası için katkı sağlamak istiyor. Başkan Erdoğan’ın son Ukrayna ziyaretinde olduğu gibi, Türkiye geçmişten beri sahip olduğu büyük devlet davranışını her yerde sergiliyor.
Sonuç olarak, Türkiye için Karadeniz bölgesi siyasi, ekonomik ve güvenlik alanlarında önemli bir bölgedir. Dolayısıyla bu bölgenin bir ülkesi olarak hem Rusya’yla hem de Ukrayna ile çok yönlü stratejik ilişkileri mevcuttur. Bu nedenle de batının yaptırımlarına dâhil olmayarak son derece doğru bir strateji izlemiştir.
21. yüzyılın ilk çeyreğinde gerek bölgesel gerekse küresel çapta önemli gelişmeler yaşanmaktadır. Türkiye de bu gelişmelerden etkilenmektedir. Başkan Erdoğan’ın son Rusya ziyaretinden sonra, Ukrayna’yı ziyaret etmesi: Türkiye’nin kendi potansiyeline uygun bir dış politika ürettiğini göstermektedir.
Toparlayacak olursak Türkiye, Rus-Ukrayna arasında devam eden savaşı durdurmak için yürüttüğü diplomatik girişimler, Türkiye’nin Karadeniz’de nüfuzunu artırmaktadır. Karadeniz’de Türkiye’nin etkisi arttıkça Balkanlarda, ‘’Ortadoğu’da’’, Kafkasya ve Orta Asya bölgelerindeki politikalarını da olumlu yönde etkileyecektir.
Hiç yorum yapılmamış
1654 kez izlendi
722 kez izlendi
486 kez izlendi
564 kez izlendi
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.