Sesli Makale

Bütün dünyanın gözü kulağı Ukrayna’dayken, Pazartesi günü Milat Gazetesi ‘’Pakistan’da kritik oylama öncesi dikkat çeken gelişme’’ başlığıyla duyurduğu haberi oldukça önemliydi. Muhalefet partilerinden oluşan bir ittifak, Imran Khan Hükümeti’nin meclis çoğunluğunu kaybettiğini iddia ederek Cuma günü aleyhinde bir önerge sundular.

Pakistan Anayasasına göre, parlamentonun alt meclis başkanının, önergeyi aldıktan sonra, 14 gün içinde meclisin toplanması gerekir. Bu süre Pazartesi gününe denk gelmişti ancak Başbakanlık ofisinden yapılan açıklamada: ‘’23 Mart'ta başkent İslamabad'da yapılması planlanan İslam İşbirliği konferansı nedeniyle meclis görüşme tarihi birkaç gün ertelendiği’’ belirtildi.

Pakistan sistemine göre hükümetin güvenoyu alabilmesi için 172 oy gerekmektedir. Mevcut İmran Khan Hükümeti 155 sandalyeye sahiptir. Bu durumda iktidar partisi muhalefetin desteğini almadan iktidarını koruması zor görünmektedir.

İmran Khan İktidarına karşı ortak hareket eden Muhalefetin yaklaşık 163'lük bir sandalye gücü bulunmaktadır. Fakat bağımsız milletvekilleri güven oylamasında muhaliflerin saflarına katılırlarsa çoğunluğu muhalefet partileri sağlayabilirler. Bu nedenle son günlerde Pakistan kamuoyunda yoğun bir şekilde milletvekillerinin iradesini etkilemek için hoş olmayan iddialar ileri sürülmektedir.

Yeri gelmişken değinmeden geçemeyeceğim: Pakistan’daki bu can sıkıcı siyasi ayak oyunları bize eski Türkiye’yi hatırlatmaktadır. Türkiye Başkanlık sisteminin bir sonucu olarak siyasi istikrarı sağlamakla ne kadar doğru bir karar verdiğini anlamayanlar bir kez daha düşünmelidir. Biz tekrar Pakistan konusuna dönelim.

Pakistan’ın hem muhalefet partileri hem de iktidar partisi 27 Mart’ta miting düzenlemeyi planladılar. Planlandığı gibi mitingler olursa, ülkede şiddet olayları çıkabilir. Böylece bir güvenlik zaafı oluşturarak ülkeyi hem ekonomik hem de siyasi olarak istikrarsızlaştırmak istiyorlar.

Peki, Pakistan’ı kim istikrarsızlaştırmak istiyor?