SİYASET

Ekrem Kızıltaş : Paralel hakim, paralel karar

Tarih
27 Nisan 2015
İzlenme
Kişi
Yazar
Ekrem Kızıltaş

27 Nisan 2015

Son
söyleyeceğimizi baştan söyleyerek konuya girelim:
Türkiye'de yapmamaları gerekirken yaptıkları ve yapmaları gerekirken yapmadıkları şeyler sebebiyle herhangi bir müeyyide ile karşılaşmayanlar ve karşılaşmayacaklar olmaya devam ettiği müddetçe, Paraleller başta olmak üzere, vesayet meraklılarını durdurma şansımız zayıftır. Bir nöbetçi mahkemenin, kendi işi olmadığı kanunla sabit bir konuda ve hem de bir tatil gününün gece yarısı saatlerinde müracaat kabul ederek kararlar alması, 'bir deneyelim, nasıl olsa başımıza ters bir şey gelmez' anlayışının ürünüdür.
Son yaptıkları ile adeta 'pes' dedirten paralel hakimlerin, bu işe soyunurken, 'kötüsü gelse ne olur' anlayışı ile hareket ettikleri, kesin. Mevzuatı tam olarak bilmiyor olsak da, Anayasa ve kanunlara aykırı olarak giriştikleri bu macera karşılığında karşılaşacakları ciddi bir muamele olmadığını tahmin edebiliriz.
Paralel yapının yargı cenahında kabarık sayıda bağlısı olduğu tabii ki bilinen bir şeydi. Ama, paralel müracaatlar yaparak, paralel kararlar alma ve bu kararlara istinaden paralel örgüt şüphelilerinin tutukluluk hallerini kaldırmaya çalışma gibisinden pervasızca işler yapacaklarını da kimse beklemiyordu herhalde...
Anayasa Mahkemesi'nin, HSYK'nın ve başka bazı Anayasal kuruluşların 'yok hükmünde' (hukuk diliyle keenlemyekun) kararlar almasına ve hukuk dışı oldukları için içimize sinmeseler bunlara maruz kalmaya alışmıştık.
Bereket, yüksek yargı kuruluşlarının artık o şekilde davrandıklarına şahit olmuyoruz.
Ama şimdi de normal mahkemelerin bile bu türden karar almaları hali çıktı başımıza.
Konunun hukuki ve teknik tarafı biraz karışık. Kısaca özetlemeye çalışalım: 24 Nisan Cuma'yı 25 Nisan Cumartesi'ye bağlayan gece, Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu'nca yürütülen çeşitli soruşturma dosyaları kapsamında tutuklu bulunan 75 şüphelinin avukatları, Çağlayan Adliyesi'nde İstanbul muhabere nöbetçisi olarak bulunan 29. Asliye Ceza Mahkemesi'ne 'reddi hakim ve tahliye' taleplerinde bulunurlar.
Normalde kaale bile almaması gereken başvuruyu değerlendiren hakim, ilgili dosyaları görmek zahmetine bile katlanmadan, 'reddi hakim' kararı verip, tahliye talepleri ile ilgili olarak da, İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi'ni görevlendirir.
Belli ki, böylesi bir durum için hazırlıklı olan İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi de, yine dosyaları isteme ve inceleme yapma gibi şeylere ihtiyaç hissetmeden, tutukluların tahliyesi kararı alır ve avukatlara tebliğ eder...

Hukuk dışı işler...

Hemen belirtelim, yukarıda aktardığımız bütün hadiseler mevcut kanunlara tamamen aykırı şeylerdir.
Yani, hakimler tamamen hukuk dışı olan işler yapmışlardır. Neyse ki, işlemin neticelenmesi için, işin içine paralel olmayan unsurların da girmesi gerekeceğinden, 'Paralel Gece yarısı Operasyonu' neticeye ulaşamaz.
Cumhuriyet Başsavcılığı, 25 Nisan günü verilen kararların yerinde olmadığı için infaz edilmemesi ve şüphelilerin tutukluluk hallerinin devamı talebiyle İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliği'ne başvurarak, 'tahliye kararlarının hukuken hükümsüz olduğu ve şüphelilerin tutukluluk hallerinin devamı' yönünde bir karar alınmasını sağlar.
Mesele şimdilik halledilmiş durumda.
Ancak olup bitenler, bu kişilerin yakında benzer başka girişimlerde bulunabileceklerini ihtar ediyor.
Kaybedecekleri bir şey yok çünkü...
Bulabildikleri her fırsatta, yapmayı düşündükleri şeyleri, Anayasa ve kanun dinlemeden yapmaya çalışacakları durdurabilmenin yolu, yaptıkları ve yapacakları şeylere karşı süratli bir şekilde uygulanabilecek hukuki müeyyidelerdir.
Kısaca: Müeyyide şart! Ve, belli ki yeni bir Anayasa ihtiyacı, diğer birçok meseleden çok daha acil gözüküyor...

Takvim

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;