ÇOCUK ve AİLE

Hilal Kaplan : Ev hanımlarını da desteklemek gerekir

Tarih
28 Kasım 2018
İzlenme
Kişi
Yazar
Hilal Kaplan
"Annelik, kadınların her açıdan ayrımcılığa uğradığı şu yalan dünyada, sadece bizim söyleyebileceğimiz bir şarkıdır. Tadını çıkara çıkara raks etmeye bakalım, gerisi iyilik güzellik..." İkinci bebeğimi kucağıma almadan annelik üzerine bir yazımı böyle bitirmiştim.
Gerçekten hayatta hem bu kadar meşakkatli hem de bu kadar neşe kaynağı başka bir insanlık durumu olamaz.
Fakat günümüzün hayat şartları kadınları annelikten gitgide uzaklaştırıyor.
Çoğunlukla bunun farkında bile olmadan üstelik.
Maddi durumları yeterli olsa dahi eşinin çalışmasını isteyen erkekler, çalışan gelin arayan kayınvalideler, "işinin kıymetini bil, eşine karşı dik dur" diye fısıldayan anneler, dizilerde mutluluğu sadece çalışma hayatında bulan "kendi ayaklarının üzerinde duran" rol model kadınlar... Tüm bu gizli veya açık mesajlara ek olarak bir de devletin kadını evde çocuğu ve yuvasıyla ilgilenmeye değil, sadece çalışmaya teşvik eden yaklaşımı...
Hatırlarsınız belki yaklaşık sekiz yıl önce "Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığı"nın isminin "Aile ve Sosyal Politika Bakanlığı"na çevrilmesi üzerine ne tartışmalar kopmuştu. Ak Parti "kadını" her alandan silmeye çalışıyordu, kadını sadece "eve kapatmaya" çalışıyordu, vb. Ancak ne kadar farkında olunduğunu bilmiyorum ama gelinen noktada, ev hanımlığının kadın için "uygun, makbul ve arzu edilen" bir kimlik olmadığına siyasal iktidarın kendisi de katılıyormuş gibi bir netice zuhur etmeye başladı.
Örneğin Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı geliştirdiği "İş'te Anne" Projesi kapsamında, anne olduktan sonra mesleki eğitim kursları veya işbaşı eğitim programına katılan kadınlara günlük 70 TL ödenek sağlıyor. Buna ek olarak çalışan annelere verilen 304 TL'lik kreş desteği en son 1015 TL'ye çıkarıldı. Ayrıca annenin çalışabilmesine imkân sağlamak için torunlara bakacak büyükannelere de aylık ödenek verilmeye başlandı.
Doğum yardımı tüm annelere ayrımsız olarak ilk çocuk için 300, ikinci çocuk için 400, üçüncü ve sonraki çocuklarda 600 lira veriliyor. Ayrıca "süt parası" 149 lira veriliyor.
Bunlar tüm annelere özel uygulamalar.
Fakat çalışan anneyseniz, devlet ayrıca doğum izninde çalışmadığınız dönemin parasını da iş göremezlik ödeneği altında 5 bin 50 lira olarak ödüyor. Evet, çalışan anneler için gerçekten muazzam uygulamalar. Fakat ev hanımı olan anneler için ayrıca teşvik olarak hiçbir şey yok. Bilmiyorum, belki de doğrusu böyle diyeceksiniz. "Avrupa'da da bu işler böyle yürür, çalışan annelere daha fazla imkân sağlanır" diyeceksiniz.
Ancak Ankara'nın bakışının Brüksel'den daha farklı olması gerekir.
Ben çalışan bir anne olarak ev hanımı olan annelerin de desteklenmesinin, hele ki "her eve üç çocuk" kampanyasının slogandan öteye gidebilmesi için şart olduğunu düşünüyorum.
Türkiye'de doğurganlık oranının 2.07'e gerilediği, yaşlı nüfusun her gün arttığı ve genç nüfusun azalma evresine doğru gittiği bir dönemde ev hanımı annelere yönelik de çalışmalar yapılması gerekiyor.

yazının devamı

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YORUMLAR

  • Sevgi

    08 Aralık 2018 11:15
    0 0
    Görüşlerinize katılıyorum Hilal hanım.çocuk gelişimi okuyorum.ilk iki yıl çocuk anne bağı olmayan bireylerde suça eğilim ve ruh sağlığında sorunlar daha çok maalesef.birde toplumda otursun çocuk baksın v.s aşağılamalı yaklaşımlar var.beyler bile çalışan hanımına daha saygılı.evdeyken ise hizmetçi gibi.yaşadım iki durumuda
  • Cemal

    04 Aralık 2018 21:47
    2 0
    Sizi bu bakış açınız ve analinizden dolayı kutlarım bir toplumun düzelmesindeki en büyük etken annelerdir kariyer yapmak için çalışan annelere sözüm çocuk yetiştirmek kariyerlerin en üstünüdür
  • keloğlan

    30 Kasım 2018 09:48
    5 1
    Ben emekliyim... komşumun kendi çalışıyor karısı çalışıyor oğlu kızı çalışıyor.... Diğer komşum ve karısı işsiz çocuklarda işsiz... bir evde 10 bin tl gelir ...diğer evde sefalet var... Ev kadınlığı teşvik edilse memlekette işsiz kalmaz sefalet biter diye düşünüyorum ... vesselam
  • Okuyucu 5

    29 Kasım 2018 12:07
    7 1
    Hilal hanım söylediğiniz kanunlar inşallah çıkar. Ama ortamı ele geçiren zihniyet kadını evinin kadını çocuklarının anası geleceğin mimarı olarak görmek istemiyor. Onları çalışıp para kazanan, tüketen, aileden bağımsız bir kişilik şuuru geliştirip gerektiğinde aile olmaktan vazgeçme cesareti gösterebilen bağımsız ve fütursuz bir birey olarak görmek istiyor. O yüzden bu lobi sizin istediğiniz kanunu ya istemez ya da sizin gibi istemez.
  • Okuyucu 4

    29 Kasım 2018 12:01
    1 1
    Ev kadınlığını küçümseme de bu sinsi hamlelerin en başında gelmekte. Şimdi Sn. Hilal Kaplan yazısında iyi niyetli olarak ev kadınları da desteklenmeli derken şu ana kadar çıkarılan kanunların uygulamada ne hale dönüştüğünü farketmediği anlaşılıyor.
  • Okuyucu 3

    29 Kasım 2018 11:54
    1 1
    Kadınların haklarını koruma iddiasında olan her kesimden kadının bilerek ya da bilmeden desteklediği feminizm cereyanı uzun bir süredir Türk aile müessesini dejenere edecek pek çok zararlı düşünceyi kadınları koruma maskesi altında sinsice topluma enjekte etmekte.
  • Okuyucu 3

    29 Kasım 2018 11:44
    2 0
    Hakimler bile önüne gelen somut bir davada mesela taraflardan kadın haksızsa bile karar verme aşamasında karşısına çıkacak feminizm etkisindeki kamuoyu baskısını düşünmek zorunda kalmaktadır. Boşanmaların son yıllarda artmasında bile bu durumun etkileri vardır.
  • Okuyucu 2

    29 Kasım 2018 11:30
    0 0
    Son 10 yıllık süreç içinde Cinsiyet ayrımcılığına dayalı şiddeti önlemek ve kadını mağdur etmemek gibi çok haklı görünen gerekçelerle çeşitli kanunlar hazırlanıp yürürlüğe konmuştur. Ancak bu kanunlar uygulamada bu feminist cereyanların ve kamuoyu baskısının etkileri ile amaç ve ruhundan koparılarak kadınların rahatlıkla bu pozitif ayrımcılığa dayanarak istismar edebildiği bir baskı aracı haline dönüşmüştür.
  • Okuyucu 1

    29 Kasım 2018 11:19
    1 1
    Kadına destek düşüncesinde olanlar bilinçaltlarında ev hanımlığını kadınlar için bir statü olarak değil mecburen katlandığı bir durum olarak görüyorlar. Feminizm salgını maalesef muhafazakar kesime de sirayet etmiş ve Türk aile yapısının çözülmesi yönünde etki edecek şekilde hukuki zemine kadar işlemiştir.
  • Anne olmak

    29 Kasım 2018 10:11
    2 0
    Kesinlikle katılıyorum 4 çocuk büyüttüm hepsi üniversite okudu eşim kariyerinin zşrvesşne ulaştı ben çocuklarım için ev hanımlığını tercih ettim sonuç kendimi boşlukta hissediyorum
  • Muhammet er

    29 Kasım 2018 08:53
    1 0
    Bunun farkina varilacak ama is isten gecmis olacak malesef ulkemizde aile hayati can cekisiyor malesef cocuklar anne sefkati alamayan mutlulugu karsi cinste uyusturucuda alkolde vn seylerde ariyor boyle bir nesilde sadece basimiza bela olacak faydadan cok zarar uretecek
  • Hilal Kaplan Allah Senden Razı Olsun

    28 Kasım 2018 16:09
    3 1
    Hilal KAPLAN hanım. tam da derin bir yaramızdan bahsetmişsiniz. çalışmayan ev hanımlarına oy verdiğimiz bu hükümet bir gülümsemedi. kreş parası, çalışan bayanlara ayrı bir muamele. bizim günahımız ne. sağlıklı şekilde anne kokusuyla çocuk yetiştirmek mi. bu hükümetten umudum kalmadı. insan bir süreden sonra kim gelirse gelsin, zaten benim için farketmiyor diyor. Allaha Emanet olun. ne olur bu konuyu sürekli dile getirin. tek maaşlı eşim. 3 çocuk zorlanıyoruz. herşey pahalı.
  • A.T

    28 Kasım 2018 16:06
    1 0
    AYRICA“Çifte standart var Avrupa'da, Türkiye'den gitmiş Avrupa'da ev hanımı olan orada yaşayan gurbetçi vatandaşlarımız SGK 3201 sayılı kanununa göre orada kaldığın süreleri borçlanarak emekli oluyor. Ama bugün bu uygulama Türkiye'deki annelere uygulanmıyor”.bu konularda sesimiz olmanızı.kamuoyu oluşturacak yazılar kaleme almanızı,açık oturumlarda gündeme almanızı.hükümete sesimizin duyrulmasını talep ediyoruz,bekliyoruz.Ayşe TÜRKYILMAZ .28.11.2018
  • A.T

    28 Kasım 2018 16:05
    0 0
    FARKLILIK BİTMELİ Yapılacak yeni düzenlemeyle kadınlara da askerlik borçlanması gibi bir doğum borçlanması hakkı tanınması yönünde, Düzenleme hayata geçebilmesi için, kadınlar sigortalı olmadan önce yaptığı doğumları borçlanabilecek yasa çıkması konusunu gündeme getirmenizi,
  • A.T.

    28 Kasım 2018 16:00
    0 0
    Halen kadınlar doğum borçlanması yapabiliyor. Ancak bu imkân, erkeklerle aynı değil. Yasaya göre; SSK'lı, Bağkur'lu ve memur kadınlar, sigortalı olduktan sonra yaptıkları doğumlar için 3 çocuğa kadar borçlanıyor. 3 çocuk için doğum borçlanması, anneye 2160 gün, yani 6 yıl prim kazandırıyor. Ancak bu, sigortalı olduktan sonra gerçekleşen doğumları kapsıyor.
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;