Türkiye, Meral Akşener'in deyimiyle "kumar masası"nın dağılmasını konuşuyordu. Dikkatler "Yatarih yazacağız ya tarih olacağız" diye biten konuşmaya odaklanmıştı. O günlerde gözlerden kaçan/ kaçırılan çok önemli bir gelişme oldu.
Suriye'deki iç savaşın on ikinci yılına girilmesine günler kala, 4 Mart tarihinde ABD Genelkurmay BaşkanıMark Milley, Suriye'nin kuzeyindeki terör örgütü PKK/YPG'nin işgali altındaki bölgeleri ziyaret etti. Bu 2014'ten bu yana geçen sekiz yıl içinde bölgeye yerleşen Amerika'nın gerçekleştirdiği en yüksek düzey ziyaretti.
New York Times'ın ziyareti takip eden Pentagon muhabiri Helene Cooper, "Milley Suriye'de DEAŞ'akarşı ABD birliklerine halen ihtiyaçduyulduğunu söylüyor" başlığıyla haberleştirmiş. Buna göre ABD ordusunun bir numaralı ismi "görevinalınan riske değer olduğunu" söylemiş. Yani Türkiye'nin düşmanlığı, göze alınması gereken bir risk oluyor.
Skandal ziyaretin üzerinden bir hafta bile geçmemişken benzer bir gelişme daha yaşandı. Dört gün sonra, 8 Mart tarihinde çekildiği belirtilen görüntülerde ABD GenelkurmayBaşkanı Orgeneral Mark Milley'in ardından ABD Merkez KuvvetlerKomutanlığı (CENTCOM)Komutanı General Michael ErikKurilla da Suriye'nin kuzeydoğusunda terör örgütü YPG'yi ziyaret etti. CENTCOM'dan yapılan yazılı açıklamada Kurilla'nın ziyaretinin 8 Mart'ta gerçekleştiği bilgisine yer verildi. ABD'li komutanın bölgede 'ABD birliklerive terör örgütü DEAŞ'la mücadelebağlamında kilit rol oynayan yerleri' ziyaret ettiği basınla paylaşıldı.
Bu yüksek düzey ziyaretlerin, deprem felaketiyle meşgul olduğumuz, iç siyasetin muhalefet tarafından karıştırıldığı günlere denk gelmesi tesadüf değil. Olası bir iktidar boşluğu doğduğu anda ise tüm güçleriyle yüklenecekler. Bu yalın gerçeğin çoğunluk tarafından görüldüğüne eminim.
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.