İşin sırrı oportünist yani çıkarı için hareket eden ilkesiz bencil insanı kavrayabilmek. Ulaştırma Bakanlığı, web sitesine bir anket koymuş ve halka, “Avrasya Tüneli’nin adı ne olsun” diye sormuş. Mutedil çoğunluğun kahir ekseriyeti “Abdülhamid Han olsun” diye cevap vermiş. Olur ya da olmaz o kadar da büyük mesele değil. Asıl mesele o tünele ihtiyacımız olmasıdır. Fakat burada tipik bir Avrupa, Avrupalı vakası yaşanıyor ona dikkat çekmek gerekir. Kemalistler hışımla web sitesinin başına toplanmışlar ve adının mutallaka Mustafa Kemal’in soyadı olması için çılgınlar gibi anket dolduruyorlarmış. Şimdi bunlar tünele karşı değil miydi? Tünelin zararlı ve gereksiz olduğunu söylemiyorlar mıydı? Şimdi de karşı oldukları, zararlı dedikleri, gereksiz buldukları projeye isim vermek istiyorlar hem de en çok sevdiklerinin adını. İlke yok, referans cetveli yok, kural yok, bağlı oldukları bir idealler bütünü yok ama birlik halindeler. Avrupa Birliği denilen sömürgeciler konseyi bu küçük örneğin derinleştirilmiş ve barbarlık seviyesinin artırılmış hali işte. Resmi olarak AB olduklarında aralarında bir birlik yoktu. Sadece aynı ava saldırmış çakallar ile sırtlanlar arasındaki anlaşmaya benzeyen geçici bir saldırmazlık halindeydiler. Öte yandan AB dağıldığında da yine aralarında anlaşmazlıklar çıkmayacak; çünkü yine birlikte saldırmaya devam edecekler. Ben “Küfür tek millettir” ilkesine inandığım için ve dünyanın en süslü siyasi çözümleme ve politik denge martavallarını bile getirseler, bana küfrün “tek millet” olduğunu söyleyen kaynağın üzerine çıkamayacakları için konu, aklım erdiğinden beri aynı cihettedir…
Diriliş Postası
7 Aralık 2016
Hiç yorum yapılmamış
717 kez izlendi
781 kez izlendi
556 kez izlendi
2080 kez izlendi
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.