Dünyada dış politika ile ilgili önemli gelişmeler yaşanırken ‘’gençlik ve kimlik’’ konusunu bu hafta ele almak istedim. Zira tüm dünyada ‘’gençlik ve kimlik’’ sorunun ve topluma olan etkisi ve ağırlığı giderek artmaktadır. Daha önce gençlik konusu, psikologlara ve sosyologlara bırakılmış olsa da son yıllarda tüm sosyal disiplinlerin konusu olmuştur.
Bu kısa grizgâhtan sonra asıl konumuza gelelim..
Türkiye’de sokağa çıkıp kime mikrofon uzatıp ‘’gençliğin en önemli sorunu nedir?’’ diye sorsak, ağırlıklı olarak alacağımız cevap ‘’işsizliktir.’’ Hiç şüphesiz işsizlik önemli bir sorundur ve ne yazık ki bu soruna henüz bir çözüm bulunamadı. Ancak biz bu yazımızda en az işsizlik kadar önemli olan, kimlik sorununa dikkat çekeceğiz.
Kimlik, en başta köken ile ilgilidir. Şuan kim olduğumu anlamak ve bir anlatı olarak anlatabilmek için, bir ‘’kökene’’ ihtiyacım var. Çünkü köken, insan ruhunun derin bir gerçeğini ifade eder. Bir insan, kökenini bilmeden kim olduğunu bilemez. Kim olduğunu bilmeden de kim, olacağına karar veremez diye düşünüyorum.
Bu bağlamda Kur’an, insanın yaratılışını bir köken üzerinden anlatır. Yaradılış hikâyesi böyle bir hikâyedir. Ancak insanın ‘’kim’’ olacağına karar verebilmesi meselesi, bir irade meselesidir. İradeli olabilmek için öz güveni sağlam olması gerekir. Aslında bu unsurların her biri diğerini besler.
Toparlayacak olursak, ‘’kim’’ olacağımıza karar verebilmek için ‘’kim’’ olduğumuzu, ‘’kim’’ olduğumuzu bilmek için ‘’kökenimizi’’ bilmemiz gerekir. Kökenin bir başka ifade biçimi tarihtir. Demek ki tarihini bilmeyen bir gencin kimliği, kişiliği oluşmaz.
‘’Kimlik’’ meselesi ‘’köken’’ meselesine öyle derinlere gümülüdür ki, kazıdıkça gümülü parçalar, birer birer bilincin ışığına çıkar. Bilincin ışığında ortaya çıkan her biri kimliği oluşturan parçaları yansıtır. Bu parçalardan biri tarih, diğeri kültürdür.
O hâlde kimliğin oluşmasında tarih ve kültür bilincine sahip olmak son derece önemlidir. İçinde doğduğu coğrafyanın kültürünü, tarihini yeterince bilmeyen bir genç hâkim kültürü taklit etmeye başlar. Yani kökeni Anadolu’dan arzuları başka coğrafyalara ait bir genç, ne istikrarlı olabilir ne de huzurlu olabilir.
Her insanda bir takım zaaflar vardır. Ancak bu zaaflar belli ortamlarda ortaya çıkar. Kalbi, bu zaafların oluşturduğu girdabında uzak tutmak için tarih ve kültürel değerleri yaşamak gerekir.
Hiç yorum yapılmamış
513 kez izlendi
1349 kez izlendi
955 kez izlendi
805 kez izlendi
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.