DÜNYA

Arzu Erdoğal : Obama da soykırım diyecek mi?

Tarih
20 Nisan 2015
İzlenme
Kişi
Yazar
Arzu Erdoğral

20 Nisan 2015

Türkiye yeni kelimesi çerçevesinde tüm engellemelere rağmen büyümeye ve gelişmeye devam ediyor. Bunun öyle sıradan bir ilerleme süreci olmadığını bilen çevreler, Osmanlı’nın yıkılışından bu yana arada rahmetli Adnan Menderes ve Turgut Özal gibi isimler çıksa da AK Parti dönemine kadar oldukça rahattılar. Toplumsal mühendislik çalışmaları iş dünyasından medyasına ortak bir konsorsiyum modeli ile uygulanırken kültürel yozlaşma hedefinde de önemli kazanımlar sağlanmıştı.

Hal böyleyken gelecek nesilleri yetiştireceklerin düşünce dünyası boşaltılıp içerisine istenilenleri yerleştirme hedefinde zaman zaman frene basılmak zorunda kalınsa da Yeni Türkiye’nin mimarlarının sahaya çıkmasıyla stop etmek durumunda bırakılmalarının müsebbipleri gün geçtikçe durdurulamaz bir hal aldı.
Çok fazla oldular! Bu fazlalıkların törpülenmesi işlemi kime ihale edildiyse başarısızlıkla sonuçlandı. Suikastlerden fitneye kadar uzanan kaos çıkarma yelpazesi bırakın serinletmeyi, kendi yüzlerinin kızarıklığını bile gidermeye yetmedi.
Tüm milletleri barış içerisinde yaşatmayı hedefleyenlerin bir sonraki adımda İslam medeniyetinin ne demek olduğunu dünyaya yeniden öğretme girişimleri içeride sonlandırılamayınca iş Papa ve AP’ye kadar düştü.
AK Parti’nin Seçim Beyannamesi hayata geçirilmemeli, bu ülke Yeni Türkiye Sözleşmesi ile geleceğe taşınmamalıydı. Amaçlananın yaşam alanı bulmaması için bundan sonra topyekûn bir mücadelenin startı Ermeni meselesi ile verildi. Bu konuyu konuşmaya hazır hale gelen bir toplum yeniden gerilmeliydi.
İstenilen, onlar henüz umudunu kesmese de mümkün olmadı. Çünkü devir Anayasa kitapçığı fırlatıldığında dahi en büyük krizlerin yaşandığı devir değil artık!
“Ceddin Deden Neslin Baban” diyerek geleceğe yürüyen bir toplumun söylenenler bir kulağından giriyor diğerinden çıkıyor. Özellikle gençler aşırı milliyetçilik ruhu ile hareket etmeyip sinirlerine ilaç kullanmadan hakim oluyor!
Denemeler ise elbette devam edecek.
Katoliklerin ruhani lideri Papa Françesko’nun 1915 olayları için “soykırım” nitelemesi yapıp topu Avrupa Parlamentosu’na atmasının ardından yakalama sırası ABD Başkanı Obama’ya geldi.
24 Nisan öncesi ise sadece Ermeni lobileri değil hepsi devrede!
ABD Başkanı’nın yayımlayacağı Başkanlık açıklamasında 1915 olaylarının nasıl tasvir edileceği, Obama’nın “soykırım” ifadesini kullanırsa ne olacağı, kullanmaz ise hangi pazarlıkların yapılacağı üzerinde çalışmalar halen sürüyor.
Pazarlık terazisi, 2008 Başkanlık kampanyasında halka “Ermeni Soykırımı”nı tanıma sözü veren Obama’nın “soykırım” demesinden yana ağırlaşırsa, Amerikan mahkemelerinde “soykırım” gerekçe gösterilerek açılmış davalar için güçlü bir dayanak ortaya konulmuş olacak, Türkiye’nin açılan tazminat davalarını kaybetme olasılığı yükselecek ve karar, diğer ülkeler için de emsal teşkil edip yasal süreç başka ülkelerde de gerçekleşebilecek.
Ancak buna karşın Türkiye’yi Mısır’a dönüştürme propagandası tam tersi tepki verip millet yeni bir kilitlenme sürecine girecek. Böylelikle asıl istenen gerçekleşmeyecek.
Şayet Papa’dan sonra AP’nin de “soykırım” kelimesini telaffuz etmesiyle Türkiye’de yer yerinden oynasaydı, Obama’nın da bu tabiri kullanması kaçınılmaz olabilirdi.
Fakat bu durumda Obama’nın, selefi George Bush gibi “Büyük Felaket” deyimini söylemesi daha yüksek bir olasılık. Yani Türkiye düşmanları, bekleme sahnesine geri dönerek yeni senaryolar yazmak ile meşgul olacaklar.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Vekili Marie Harf’in de direk olarak “soykırım” demeyip dolaylı olarak Başkan Barack Obama ve yönetimin üst düzey yetkililerinin, “Osmanlı İmparatorluğu’nun son günlerinde 1.5 milyon Ermeni’nin katledildiğini ve ölüme yürüdüğünü tarihi bir gerçek olarak kabul ettiği” iddiasını söylemesi de, bu kez de sizin öngördüğünüz metot, kar-zarar ilişkisi içerisinde fayda sağlamayacaktır demekle eşdeğer gibiydi.
Bunun karşılığında Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan yeni siyasi ve askeri taleplerde bulunulacağı okuması ise oldukça mesnetsiz.
Tüm bunlar yaşanırken aslında gözden kaçan şey ABD’de Ermeni lobilerinden çok daha güçlü olan Yahudi lobilerinin Obama’yı farklı bir açıdan köşeye sıkıştırdığı…
Türkiye’nin de istediği yönde ilerleyen İran ile nükleer anlaşma sürecinden rahatsız olan İsrail, Obama’ya, Kongre’ye İran ile herhangi bir anlaşmayı reddetme hakkını veren tasarıyı imzalamayı kabul ettirdi.
Bu da önümüzdeki günlerde ABD siyasetinde kimin etkili olacağını gösteren bir veriydi.
Yani Türkiye’ye karşı Ermeni kartı cebe geri sokularak farklı yöntemlerle mücadele, İsrail’in öngördüğü şekilde devam edecek gibi gözüküyor.
Ama karşılarında bir kez daha dünyanın 5’ten büyük olduğuna inanan bir millet var ve Türkiye çok fazla olmaya devam edecek.

Diriliş Postası

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;