Sesli Makale

11 Haziran 2015

Ne melun dünya sevgisiymiş bu! Bir gün biteceği bilindiği halde içerisinde barındırdıklarına hakim olabilmek için her türlü kötülüğü yapmak kimileri için birer görev gibi!
……..
Asıl her şey 8 Haziran’dan sonra başlayacak demiştik, ne yazık ki öyle de oldu.
Diyarbakır’daki yardım kuruluşu İhya-Der Başkanı Aytaç Baran,PKK’lılarca tehdit edilmesinden bir süre sonra katledildi. Bu acı olaydan sonra HÜDA- PAR İstanbul İl Başkanı Erdal Elibüyük ile konuştuk. Elibüyük, Baran’ın öğle saatlerinde evinden çıkıp derneğe giderken yolda silahlı saldırıya uğradığını söyledi. O da Baran’ın PKK’lılar tarafından tehdit edildiğini vurgulayarak, bu tehdidin Emniyet’e de ulaştığını, polislerinde gelerek kendisini suikast konusunda uyardığını aktardı.
Elibüyük, “Maalesef, suikast engellenemedi, kardeşimiz şehit edildi, Diyarbakır Şehitlik semti Benusen mahallesinde ise arkadaşlarımız saatlerce mahsur kaldı. Burada 70-80 kişinin elindeki uzun namlularla önceden tespit ettiği evlere saldırı hazırlığı içerisinde olduğunu duyduk, Allah’tan başarılamadı ve mahalle sakinleri tahliye edildi” dedi.
“Ama her ne hikmet ise Emniyet yine bilinçli bir şekilde olaylara geç müdahale etti. Bunun nedenini de devletin ortaya çıkarması gerekiyor” diyen İl Başkanı, YDG-H’nin Amedtwitter adresinden önce katliamı üstlendiğini, Demirtaş’ın açıklamalarından sonra ise tweetin silindiğini söyledi.
“HDP ve diğer uzantılarının provokasyondan bahsetmesi gerçekçi değil, “Bunlar birçok katliam yapıyor ondan sonra toplumun tepkisini hafifletmek adına her defasında işi provokatörlere ihale ediyorlar” ifadelerini kullanan Elibüyük, HÜDA-PAR eski Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu’nun da “Paralel yapı ve HDP-PKK ittifakının, birinin öldürdüğünü, diğerinin ise katilleri cezasız bıraktığını görüyoruz” sözünü doğrular biçimde “6-7 Ekim olaylarında provokatör dedikleri katillerin önce gittikleri mahkemede savunmalarını yapıp sonra basın açıklamalarında bulundular” konusuna da dikkat çekti.
Yani PKK öldürüyor, Paralel görmezden geliyor ve suçu aklayarak temizliyor.
İşin bu bir boyutu, diğer boyutu da büyük fotoğrafa eklenince olay daha da netleşiyor.
Dış basında bazı kuruluşların, PKK’ya arka çıkıp katilleri perdelemesi, cinayetten çok Hizbullah vurgusu yapması, Doğan gurubuna bağlı bazı gazetelerinde, YDG-H’nin önce saldırıyı üstlenmesinden bahsetmeyip, Baran’ın yaşamını yitirmesinden sonra 3 kişinin öldüğü saldırıyı üstlenilmese de “Hizbullah gerçekleştirdi” demesi çifte standardı gösterdi.
7 Haziran’da sandıktan çıkan sonuca sevinen ABD, İsrail, İngiltere ve Almanya gibi ülkeler,bu gidişattan da oldukça memnun. Çünkü isteklerine gitgide yaklaştıklarını düşünüyorlar.
Erdoğan ve Davutoğlu gidecek, Türkiye ilerleyemeyecek, Eski Türkiye’ye dönüldüğündeyine dışa bağımlı bir Türkiye ile kucaklaşılacak.
Seçimle bu iki ismin zayıflatıldığı düşünülürken sıra şimdi MİT Müsteşarı Hakan Fidan’da…
Daha önce Paris’te 2 PKK’lının öldürülmesini MİT’in üzerine yıkmaya çalışan Paralel Yapı elemanları şimdi de arsızca Aytaç Baran cinayetini MİT’in üzerine atmak istiyor.
Böylelikle, MİT’İ uluslararası istihbarat örgütlerinin arka bahçesi halinden çıkaran Hakan Fidan’dan kurtulmayı amaçlıyorlar.
Başta MOSSAD olmak üzere hiçbir ajanın MİT içerisinde cirit atamaması kanına dokunanların sözcüsü olan Paralel Yapı’nın üyelerinden Emre Uslu, “Diyarbakır’daki olaylardan sonra koalisyon için 1. şartın partili MİT müsteşarının değiştirilmesi olmalı. Yoksa ülke durulmayacak gibi” şeklinde bir tweet attı.
Hedef ise; Mısır’da darbecilerin karşısında durup, Doğu Akdeniz gazının İsrail tarafından gasp edilerek Türkiye üzerinden geçmesine izin vermeyen ve kendi doğalgaz transferinde birçok anlaşmalar yapan Türkiye’de “Erdoğan, Davutoğlu ve Fidan” üçlüsünden kurtularak, AK Parti’siz bir Türkiye ve MİT’in uluslararası ortaklara açılması…
Erdoğan’a olmadık yakıştırmalar yapanların medya aracılığı ile HDP’ye verdiği desteğin sebebi de budur.
Gitmeliler!
Guardian’ın “Tam Batılılaşmamış, yoksul Müslümanların kendi ülkelerini yönetmelerine izin verilemez” sözleri de bu niyeti gözler önüne sermişti.
Almanya basını ekonomiden vurmaya çalışırken, New York Times, Erdoğan’ı diktatör olarak gösterme işini yüklendi.
Paralel Yapı’nın ise yeniden sahaya sürdüğü Nokta dergisinin ise son sayısının kapağında New Yorker’ın Usame Bin Laden için yaptığı kapağı Erdoğan için kullanması da verilen emrin yerine getirilmesiydi.
Hepsi ortak bir türkü tutturmuş gidiyor. Onlardan biri de Baran cinayetiyle MİT ve Müslüman Kürtleri karşı karşıya getirip, Fidan’ı bitirmek…
Üst aklınpiyonu olan şer şebekesinin kaos planı MİT’i, CIA ve MOSSAD gibi örgütlerin emrine vermek!
Bir İngiliz oyunu olarak, MİT üzerinden PKK’yı aklamaya çalışmak!
Boşuna uğraşmayın, Ba-Şa-Ra-Maz-Sı-Nız!
Dış akıl, AK Parti’yi ve Erdoğan ile ekibini hedefe koyacak bunun için HDP desteklenecek, Müslüman Kürtler öldürülecek, bunun adı da provokasyon olacak…
Evet, bir provokasyon var, o provokasyonun adı da sizsiniz!
Bir kez daha söylüyorum;
Ba-Şa-Ra-Maz-Sı-Nız!
NOT: HÜDA-PAR tarafından 12 Haziran 2015’de Cuma namazının ardından, şehit edilen İhya-Der Başkanı Aytaç Baran için hem gıyabı cenaze namazı kılınacak hem de bir basın açıklaması gerçekleştirilecek.

Diriliş Postası