Sesli Makale

23 Niisan 2015

AK Parti’den sonra CHP de seçim beyannamesini açıkladı.
Hazırladıkları filmde başörtülü kadınları yaptıkları iş ve sahip oldukları meslekler üzerinden ayrıştıran CHP’nin 28 Şubat özlemini milletçe alkışlamamızın ardından, açıkladıkları seçim bildirisiyle de alkışlama ile yetinmeyip ıslıklar çaldık!
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in de dediği gibi CHP’nin seçime yönelik açıkladığı ekonomik vaatler kaynağını ortaya koyup cari açığı patlatmasa, oy verilecek cinsten!
Ama gel gör ki seçim vaatleri arasında birkaç başlık var ki 28 Şubat’ın o berbat kokusunu solutur nitelikte.
Seçim bildirisinde “4+4+4 eğitim sisteminden vazgeçilecek yerine 1+8+4 sistemi gelecek” vaadinde bulunan CHP, İmam Hatip Liseleri’nin orta kısmını kapatan kesintisiz eğitimi geri getirmeyi hedeflediğini ilan etmiş oldu.
Bildiride yer alan zorunlu din derslerinin kaldırılması ve seçmeli hale getirilmesi maddesi ilk etapta normal gibi gözükse de aslında bir algı çalışması yapıyor.
Öyle ki bu ders ülkemizde azınlık okullarında okutulmamak ile birlikte öğrencilere ağırlıklı olarak toplumsal değerlerin öğretildiği bir eğitim sistemi içerisinde veriliyor.
Kur’an-ı Kerim ve Hz. Peygamber’in hayatı gibi dersler ise zaten seçmeli!
Geçtiğimiz aylarda da HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın da destek verdiği CHP’nin ‘zorunlu din dersi kaldırılsın’ yönündeki önerisi ile birlikte kimi çevrelerin bazı taleplerine baktığımızda ise bildiride yer alan eğitim vaatlerini daha iyi anlayabiliriz…
Bilimsel ve laik bir eğitim adına;
Seçmeli-zorunlu din dersleri kaldırılmalı, okulların İmam Hatipleştirilmesine, mescit ve Kutlu Doğum Haftası uygulamalarına son verilmeli.
Bu isteklere bakınca sanırsın ki öğrencilere silah zoruyla ders seçtiriliyor, sürüklenerek namaz kılmaya götürülüyor, Kutlu Doğum etkinliklerine katılmayınca ceza veriliyor.
Durum bu değil tabi.
Niyet; nasıl ki 28 Şubat’ta İHL’lerin orta kısımları ve Kur’an kursları kapatıldıysa bugün de aynısını yapmak.
Tepeden inme, baskıcı, gerici ve İslam karşıtı bir ideolojinin temsilcilerini yetiştirmek için bu şart!
Çünkü biliyorlar ki çocuklar İslam’ı öğrenirse ondan vazgeçemez.
Müslümanlığın ne olduğunu anlayınca dindarlara düşman olmaz.
Çarşafa rozet takanların, alternatif Kutlu Doğum Programı düzenleyenlerin gerçek niyetinin ne olduğunu görür.
Kemalist ideoloji ile askeri vesayet aşkının verdiği meyvelerin çürüklüğünü algılar.
“İnkılap Tarihi dersinin liselerde ‘Cumhuriyet dönemi tarihi’ olarak yeni ve zengin bir içerikle okutulmasını sağlayacağız” vaadinde bulunanlara, Türklüğü “sarı ırk, beyaz ırk” kavramlarıyla tartışmayın, milliyetçilik yerine millet bağını temel alın cevabını verebilir.
Çoğulcu medya sözü verenlere “CHP iktidar olduğunda bütün yandaş medyayı kapatacağız” sözünü hatırlatır.
Seçim bildirilerinde, “Suriyeli sığınmacıları Türkiye’de istemiyoruz” diyenlere satır aralarında nasıl el salladığının farkına varır ve onlara Ensar-Muhacir kardeşliğinin ne olduğunu anlatır.
Dış politikada Avrupa’ya göz kırpılırken “Mısır’la iş birliği halinde bölge sorunlarının giderilmesi için çalışacağız” cümlesini duyduğunda, Sisi’nin kimlere hizmet ettiğini yüzlerine haykırır.
Sözün özü; CHP’nin ‘Yaşanacak Bir Türkiye’ başlıklı seçim bildirisinin kimler için yaşanılır bir alan olduğunu anlayacak ufka sahip olarak kendilerini nazikçe alkışlar ve sandıkta oyunu kullanır.
Amerika’dan ithal, ecnebi propaganda teknikleriyle yüzde 35’i hedefleyenler için rahatsız edici olsa da bu ülkenin çocuklarına gerçek bir din eğitimi verilebilirse, onların tercihinin odağında insan onuru var olacaktır!

Diriliş Postası