GÜNCEL

Yiğit Bulut Beşiktaş saldırısını Sabah'tan İsa Tatlıcan'a yorumladı

Tarih
12 Aralık 2016
İzlenme
Kişi
Yazar
Yiğit Bulut
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yiğit Bulut SABAH’tan İsa Tatlıcan’a çarpıcı açıklamalar: “Türkiye’nin karşısında büyük bir koalisyon var. Bu koalisyon Gezi’den bu yana harekete geçmiş durumda. Cumartesi gecesi gerçekleştirilen terör saldırısı yabancı istihbarat örgütleri ve yerli işbirlikçileri olmadan hayata geçirilemez. Bunların kim olduğunu biliyoruz”

 

 

Türkiye siyasi tarihinde ender rastlanan bir mutabakatla, AK Parti ve CHP Cumhurbaşkanlığı Sistemi'ni de içeren anayasa değişikliği konusunda tarihi uzlaşmayı gerçekleştirdi. Türkiye'de siyasi istikrar anlamına gelen bu önemli adımla eşzamanlı olarak Suriye ve Irak'ta büyük bir diplomasi trafiği yürüten Türkiye, FETÖ'nün yurtdışı ayağına karşı da topyekün bir savaşa girişti. Pazartesi günü FETÖ'nün en güçlü olduğu ülkelerden biri olan Kazakistan'a gidecek olan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın milli para konusundaki çıkışları ABD'deki düşünce kuruluşlarında geniş yankı bulmaya başladı. İşte böyle bir dönemde İstanbul Beşiktaş'ta yine alçak bir saldırı ile yüreğimiz yandı. Son terör saldırısını ve ekonomideki başdöndüren küresel gelişmeleri Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yiğit Bulut ile konuştuk.



MECLİS'TEKİ TARİHİ MUTABAKATI HAZMEDEMEDİLER!

Cumartesi gecesi yaşanan hain terör saldırısının sebebini neye bağlıyorsunuz?

Bu alçak saldırının iki sebebi olabilir. Anayasa paketi meclise çok önemli bir mutabakatla geldi. AK Parti ve MHP arasında siyasi tarihimizda görülmemiş ve önümüzdeki döneme damgasını vuracak bir mutabakattı bu. Bunun hazmedemeyen dış ve iç güçler uzun süredir Türkiye'de terör faaliyetlerinde bulundukları için harekete geçtiler. Baktığınız zaman bu terör saldırılarının arkasında bazı ülkelerin ve gizli servislerin desteği olmadan gerçekleştirilmesi neredeyse imkansız.

 

YERLİ İŞBİRLİKÇİ FETÖ VE PKK

İki gün önce Suriye ve Irak'ta da Türkiye önemli adımlar atmıştı…

Evet, ikincisi de Suriye'de Türk Silahlı Kuvvetleri'nin desteğiyle önemli adımlar atıldı. Dolayısıyla bu adımların da bazı ülkelerin kurmak istedikleri oyunu bozduklarını görebiliriz. Yerli işbirlikçi olarak FETÖ ve PKK kullanılmış olabilir. Ayrıca içerideki bazı örgütler taşeron olarak kullanılmış olabilir. Örgütün adı önemli değil. Türkiye'ye karşı büyük bir koalisyon var. Bu koalisyon gezi olaylarından bu yana harekete geçmiş durumda.

 

ÇOK ÜZÜLDÜK DİYENLER DE BU İŞİN İÇİNDE!

Teröre kucak açan ülkeler bu işin neresinde?

Dışarıdan çok üzüldük cümleleri gelecek. Artık bu samimiyetsizliğe ve iki yüzlülüğe tahammülümüz yok. "Çok üzüldük" diyen ülkeler de bu işin içerisinde…

 

SİYASİ İSTİKRAR İSTEMİYORLAR

Türkiye'deki siyasal sistem değişikliği Batı'yı neden bu kadar rahatsız ediyor?

Türkiye'de parlamenter sistem istikrarsızlık üzerine dizayn edilmişti. 80 yılda kurulan hükümetlerin ortalama ömrü 18 aydı. Bunların birçoğu koalisyon hükümetiydi. Siz bana bu sistemin istikrarlı olduğunu söyleyebilir misiniz? Bu açıdan baktığımızda Cumartesi günü ilan edilen ve meclise sunulan mutabakat Türkiye'de istikrarsılık üreten sisteme istikrar kazandıracak bir adımdı. 70 yılının büyük bir kısmını koalisyon ile geçirmiş bir ülkede bundan sonra koalisyon olmayacak. Bu bazılarını çok rahatsız ediyor.

 

15 TEMMUZ'A ATLATTIK BUNU DA ATLATIRIZ

Ne zaman başladı bu rahatsızlık?

İçerideki yerleşik düzen ve dışarıdaki efendileri ortaya çıkan istikrar ortamından çok rahatsızlar. Bütün bunları yanyana koyduğunuz zaman, Gezi olaylarından hemen önce malum medyada bir kişinin yazmış olduğu "Türkiye'nin Tahrir'i neresi olacak" yazısı ile ülkemize yönelik başlayan iç ve dış saldırı devam ediyor. Ama herkes şunu çok net idrak etmeli ki Gezi olaylarını, 17/25 Aralık yargı darbe denemesini, 15 Temmuz darbe ve fiziki işgal denemesini atlatan finansal ve ekonomik manipülasyonlara her seferinde gerektiği gibi karşı durabilen Türkiye çıkmış olduğu yolda başta istikrarsızlık üreten sistemi revize etmek olmak üzere bütün hedeflerine ulaşacaktır.

 

TÜRKİYE'NİN MİLLİ PARA HAMLESİ BÜYÜK ADIM

ABD'de "Gizli CIA" olarak adlandırılan bir düşünce kuruluşu Türkiye'nin milli para hamlesinin dünyada bir domine etkisi yaratacağını yazmıştı. Rahatsızlığın bir nedeni de bu olabilir mi?

Türkiye'nin "milli para" çıkışı şüphesiz çok önemli ve "küresel yerleşik yapıların" alışmadığı bir adım. Dünya'da özellikle "1945 sonrası yerleşen daha doğrusu kurulan-yerleştirilen düzenin kullandığı "referans" paralar var ve bunların başında dolar geliyor. Euro daha değerli "görünse" bile "referans" olma özelliği dolar ile kıyaslanmayacak kadar düşük. Bu bağlamda "dolara dönmeden" doğrudan yerel paralar ile ticaret yapmak küresel yerleşik komisyon yapılanmasını devre dışı bırakıyor. Bu aslında çok önemli ve çok büyük bir adım.

 

TÜRKİYE'NİN HAMLESİ DOMİNO ETKİSİ YAPABİLİR

Dünya milli para konusundaki böyle bir değişimi kolay hazmedebilir mi?

Bu sistemi 1945 sonrası yerleştirenlerin hatta bu uğurda savaşlar çıkarıp, rejimler değiştirip, hükümetler düşürenlerin kabullenebilecekleri bir gelişme değil. Korktukları gibi "domino etkisi" ortaya çıkarsa, Londra ve New york "komisyoncuları" devre dışı kalacak ve referans para ile ticaretin anlamı ve doğası değişecek. Türkiye, Sayın Erdoğan'ın açtığı bu yolda özellikle Rusya,İran ve Çin ile ticaretinde başarılı olursa, dünya genelinde yerleşik olanlara karşı bu hareket yayılacaktır. Bu aslında bir devrimdir ve "dünya düzeni" üzerinde her nefes alandan attığı her ticari adımda "komisyon almaya" alışanlar için "alışmadıkları ama alışmak zorunda kalacakları yeni bir dünyanın ilk adımı olabilir.

 

CUMHURBAŞKANIMIZIN HAMLESİ SÜRECİ TERSİNE ÇEVİRDİ

Cumhurbaşkanı'nın milli para konusundaki bu çağrısı neden bu kadar ilgi gördü?

Bu çağrıya verilen cevap bence "finansal davranışlar" açısından tarihe geçecek bir olaydır. Olayın bir başka boyutu da çağrının içinde yer alan "yabancı paraları değil altını referans alın" kısmı. Bu detay Türkiye'de 1980 sonrası yaşanan dolarizasyon sürecini tersine çeviriyor. Bu ülke "dolarizasyon" süreçlerinden ve 2000'lerin başında gelinen noktadaki "aşırı dolarizasyondan" kurtulmak zorunda.

 

KAMU KENDİ PARASINA GÜVENMEZSE HALK NEDEN GÜVENSİN

Kamu kurumları da birçok işlemde milli paraya geçti. Bu ne anlama geliyor?

Kamu Kurumları'nın TL'ye geçmesi de dolarizasyon sürecinin en önemli adımlarından biri. Bugüne kadar "dolar ile ihale neden yapılıyordu" sorusu şimdi çok daha anlamlı ve hepimiz şunu söyleyebiliriz; bugüne kadar Sayın Cumhurbaşkanımız söyleyene kadar neden uyuduk. Herkesin kendine bu soruyu sorması gerekli. Bir kamu düşünün kendi parasına güvenmiyor ve "dolar ile iş tutuyor"! Kamu güvenmez ise Halk neden güvensin. Sayın Cumhurbaşkanımız adeta gözümüzdeki perdeyi kaldırdı. Kamu'nun son kuruşuna kadar bu çağrıya uyması ve TL'yi "referans" alarak bütün denge ve dinamiklerini bu esasa göre yeniden örgütlemesi gerekli.

 

MERKEZ BANKASI'NIN ADIMLARI OLUMLU

Merkez Bankası dövizdeki dalgalanma konusunda nasl bir tutum izlemeli?

MB'nin tavrı ve özellikle 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında bile faizi aşağı çekme adımları bence olumlu. MB'nı köşeye sıkıştırmak, algı oyunları ile baskı altına almak için içeride ve dışarıda birçok oyun oynanıyor. Amaç "faizi en düşük noktada tutup" içeride "para kullanarak üretim dinamiklerini" hayata geçirenleri-geçirmeye çalışanları "en düşük maliyetle fonlamak" olmalı. "Arttır korosu" çok anlamlı ve içeriden milli dinamikler ile bakınca, çok da anlaşılabilir değil. Uzun lafın kısası MB'nin duruşu "olumlu" ve reaktif değil pro-aktif olarak süreçlere müdahil olacağını hissettirmesi önemli.

 

FED FAİZ ARTTIRMAYABİLİR

Bütün dünya gibi Türkiye'de FED'in faiz kararını bekliyor. Türkiye bu konuda hazırlıklı mı?

15 Aralık kararının bence artık sürpriz olabilecek bir yönü kalmadı hatta piyasalar en kötü senaryoyu dahi satın aldılar. Burada sürpriz artış bekleyip de alamayanlara olur. Satın alınan kısım "artış", alınmayan kısım "artışın olmaması". Sayın Trump'ın faiz konusundaki görüşleri çok net. FED'in yönetim kadrosunun da görüşleri net olmamakla birlikte öngörülebilir. Türk kamuoyunda Trump'ın faiz konusundaki görüşlerini bile çarpıtanlar var. Trump, iş hayatı boyunca faizle para kullanıp, yatırım yapmış biri ve eski dönemde yaptığı birçok konuşmada ve seçim kampanyasında yüksek faize karşı olduğunu defalarca söyledi.

 

TÜRKİYE'DE KRİZ OLMAYACAK

Türkiye'de aylardır ekonomik kriz söylentisi pompalanıyor. Böyle bir tehlike görüyor musunuz?

Türkiye'de "kriz olacak" söylentisi Gezi olaylarından bugüne sürekli gündeme getirilen bir söylem. Her zaman söylediler, temenni ettiler ama asla tutmadı. Türkiye'de kriz yok ve eldeki veriler ile olması da mümkün değil. Türkiye, 27 çeyrek büyüyen, genel olarak 2003 sonrası Dünya genelinde "en yüksek büyüme oranlarını" yakalayan birkaç ülkeden biri. AB'nin koyduğu kriterleri AB ülkeleri karşılayamazken, Türkiye'nin "rasyoları" AB'nin çok üstünde. Bankalarımız içinde "yeterlilik rasyolarının" altında kalan tek banka yokken, AB ülkelerinde neredeyse "bütün banka rasyoları" sınırları aşağı zorluyor veya altında. Siz açık sordunuz, ben de açık söyleyeyim; Türkiye'de kriz yok ve olmayacak.

 

EKK DOĞRU ADIMLAR ATTI

Ekonomik Koordinasyon Kurulu'nun açıkladığı kararları nasıl buldunuz?

EKK kararları özellikle piyasanın tıkanma riski olan damarlarını açmak ve rahatlatmak açısından çok olumlu. Piyasada dönem dönem tıkanmalar olabilir. Ekonomi inişler-çıkışlar üstüne kurulduğu için dinamik bir yapıdır. Düşünün bu ülke 15 Temmuz darbe-İşgal denemesini yaşamış, arkasından AB başta olmak üzere Dünya üstüne gelmeye başamış, Dünya genelinde bütün yerleşik düzen dengelerini zorlayacak bir isim ABD'de Başkan olmuş ve siz hala "Türkiye'de kriz var, piyasa kötü" diyorsunuz. Dünya genelinde ve içeride zorlanan "ekonomik damarlar" olabilir. EKK kararları, bu gelişmeleri "öngörme" ve "tulumbaya su verme" açısından çok olumlu.


 

DÖVİZDEKİ DALGALANMA NİSAN'DA BİTER

Dövizdeki dalgalanma ne kadar devam eder?

 

Dövizlerdeki dalgalanmaların Dünya genelinde Nisan başına kadar devam etmesini bekliyorum. FED, faiz arttırsın veya arttırmasın, Dünya'nın değişen siyasi denklemi ve özellikle Trump'ın yerleşik düzene rağmen seçim kazanması piyasalardaki durulma süresini doğrudan etkileyecektir.
AB SEFİLLİĞE DOĞRU GİDİYOR

AB ülkelerinde ekonomik durum nasıl?

AB ülkelerinde ekonomik durum, onların tabiriyle tam "les miserables"…Yani "sefilliğe" doğru gidiyor. Bakın kesinlikle abartmıyorum; bugün İtalya, İspanya ve Portekiz bankacılık sistemi içinde, rasyonel olarak bakarsanız, yeterlikik rasyosu olan banka belki de bulamazsınız. Bunun anlamı çok açık; bu ülkelerin sistemleri iflasa gidiyor. Ben, AB'nin daha da kötü olacağını ve özellikle 2017'de yeni dipleri test edeceğini düşünüyorum. Türkiye'nin acilen kendini hasta adam AB'den kurtarması ve AB'den Türkiye'ye bulaşabilecek sistemik risklere karşı tedbir alması gerekli…

 

AB BİZİ DÜŞMAN GİBİ GÖRÜYOR

Türkiye'nin gerçekten AB üyeliği fikrinden tamamen kopabileceğini düşünüyor musunuz?

Türkiye olmayan AB üyeliği fikrinden nasıl uzaklaşabilir…Bırakın üyelik fikrini, adamların bize davranışları üye olma yolunda değil de sanki savaş halindeyiz tadında. Türkiye'yi denklem dışında tutup sorgulayın, aslında AB diye bir "union" olmadığını zaten görüyorsunuz. Almanya'nın diğerlerini sömürme denklemine "AB" deniyor bugün…


 

TRUMP DÖNEMİ FIRSAT OLABİLİR

Trump döneminin Türkiye için bir fırsat olduğunu düşünüyor musunuz?

Trump'ın seçilmesinin ABD ve Dünya genelinde bütün yerleşik düzen dinamiklerini zorlayacağını, Amerikan halkının "yerleşiklere" yeter demesinin, bütün ülkelerin "bağımsızlaşması" adına olumlu olacağını düşünüyorum…Trump dönemi Türkiye adına çok iyi fırsatlar ve olumlu bir süreç doğurabilir…

Sabah
12 Aralık 2016

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;