Sesli Makale

Yargıtay ve Danıştay’da Fetullah Gülen’e bağlı 200 civarında hakim olduğu tahmin ediliyor..

Gülen bağlıları, Yargıtay ve Danıştay’da öyle konumlanmışlardı ki..

Her dairedeki çoğunluk onların elinde idi.

Bunun anlamı neydi?

Yargıtay ve Danıştay’da hiçbir karar, Gülen bağlılarının istemedikleri yönde çıkamazdı!

5’er kişilik dairelerde..

3’er kişi Gülen bağlıları..

Diğer 2 üyenin verdiği oyları da, atın çöpe..

İşte bu yapılanma.. 2014’teki HSYK seçimlerinde..

Gülen bağlılarının HSYK’yı kaybetmesi..

Ardından kanun değişikliği ile, Yargıtay ve Danıştay’ın üye sayısının artırılması ile..

Yeni üyelerin de tamamının Hükümet-Sol-MHP ittifakı ile seçilmesi sayesinde, Gülen bağlılarının yüksek yargıdaki hakimiyeti kırıldı.

Şimdi bir atak daha yapılıyor..

Yargıtay ile yerel mahkemeler arasına 2011 yılında kurulması planlanan istinaf mahkemeleri faaliyete başlıyor..

İstinaf mahkemeleri göreve başlayınca, haliyle Yargıtay ve Danıştay’ın iş yükü de azalmış olacak..

Eğer üyelerin emeklilik yaşlarının gelmesi beklenip, yeni üye seçimi yapmayarak toplam üye sayısının azaltılmasına gidilecek olursa..

Bilinçli olarak genç yaştaki üyeleri yüksek yargıya seçtiren Gülenciler, Yargıtay ve Danıştay’da tekrar hakimiyeti ele geçirebilirler..

O zaman ne yapmalı?

İstinaf mahkemelerinin kurulması vesilesi ile..

Yargıtay’daki Gülen bağlılarının tümünün tasfiyesi için..

Kanun değişikliğine gidilmeli..

Yargıtay ve Danıştay’ın üye sayısı azaltılmalı..

Adalet Bakanlığı, çalışmasını yapmış.

Taslağı hazırlamış.

Taslağa göre.. Önce yüksek yargıdaki tüm üyelerin üyeliği sona erdiriliyor.

Hemen akabinde, HSYK, yeni üyeleri seçiyor.

Büyük ihtimalle.

Gülen’e bağlı yüksek yargı üyelerinin hiçbirisi, yeniden seçilmeyerek tasfiye edilecekler..

Şık bir uygulama mı?

Bence değil.

Hukuki mi?

Bence değil..

Uygulama şık ve hukuki değil ama..

Buna sebebiyet verenler, Gülen’e bağlı üyelerin kendileri..

2010’daki HSYK seçimi sonrasında..

Yargıtay’a 160..

Danıştay’a 51 yeni üye seçilirken..

Abartmıyorum..

Tamamını kendi bağlılarından seçtiler..

Düşünebiliyor musunuz..

Ülke genelinde % 50 oranında, Hükümet çizgisinde hakim savcı var..

 % 30 oranında sol görüşlü hakim-savcı var.. 

% 15 oranında MHP çizgisinde hakim-savcı var.

Bu çizgideki hakim ve savcılardan bir tane bile yüksek yargıya üye seçilmiyor..

160 yeni üye Yargıtay’a..

51 yeni üye de Danıştay’a olmak üzere..

Tamamı Gülen bağlılarından seçiliyor..

Gülen bağlılarının, halk nezdindeki oy oranı % 1 bile olmadığı halde..

Şimdi..

İşte bu absürt durum düzeltilmeye çalışılıyor.

Çalışılırken de..

Absürt bir kanun değişikliği ile bu yapılmaya çalışılıyor..

Oysa Gülen’e bağlı üyeler..

“Bir şeyler oldu.. Yanlışı yanlış ile düzeltmeyelim... İkinci bir yanlışa gerek kalmadan.. Biz istifa edelim...” deseler..

İkinci yanlışı yapmaya gerek kalmayacak.

¥

Gülen’e bağlı üyelerin istifa etmemesi halinde..

Aslında bir çıkış yolu daha vardı..

2010 yılında seçilen dönemin HSYK üyelerini.. Adalet Bakanı’nı. Müsteşarını..

Şahit olarak dinleyerek..

Gülen bağlılarının “hepsi bizden olacak” kıskançlığı ile..

Yüksek yargıya nasıl hep kendi bağlılarından üye seçtiklerini..

Kamuoyuna açıklarsınız.

Ondan sonra..

Görevde kalmaya hakları olduğuna inanıyorlarsa..

Kalırlar..

Benim tahminim o ki..

Belirttiğim kişilerin şahitlikleri halinde..

Gülen bağlıları.. Hiç itiraz etmeden..

Topluca istifa edecek kadar..

İçine düştükleri yanlışın, farkındalar..

¥

Bu vesile ile..

Bir konuya dikkat çekmek isterim.

Yargıtay ve Danıştay..

Siyasi davalar dışında..

Büyük oranda oturmuş içtihadları ile kendisini kabul ettirmişti.

Özellikle, yerel mahkemelerin verdiği kararların yarısının yüksek yargıdan bozulduğu gerçeğini de dikkate alırsak..

Şimdi o dosyaların gideceği istinaf mahkemelerinin, Yargıtay’ın yerini tutup tutmayacağı önemli bir soru olarak karşımıza çıkıyor..

İstinaf mahkemelerinin yeni kurulacak olması..

Hakimlerinin de büyük oranda yerel mahkemelerden seçilmiş olması..

Zaten kararlarının yarısı bozulan hakimlerin..

İstinaf mahkemesinde ne kadar doğru karar verebilecekleri sorusunu, karşımıza çıkartıyor..

Ne yapılabilir?

İstinaf mahkemelerinin verdiği kararlarda kesin olanların dar tespit edilmesi, bir çare olabilir.

Şu an için, 25 bin liraya kadar olan davalarda, istinaf mahkemelerinin kararları kesin olacak..

Yargıtay’a gitmeden, karar kesinleşmiş olacak..

Bu da, adaletin sağlanmasında..

Bana göre büyük bir sıkıntı..

YeniAkit
9 Mayıs 2016