SİYASET

Ahmet Kekeç : Ülke büyük bir felaketin kapısından döndü

Tarih
14 Ağustos 2015
İzlenme
Kişi
Yazar
Ahmet Kekeç

14 Ağustos 2015

Boş verin “suret- hak”tan görünmeye çalışan soytarılara...
Bu işi CHP bozmuştur... 

Bir “TÜSİAD-Doğan Medya Grubu-Beyaz Türk dayatması” olan, sırf bu yüzden bile kuşkuyla karşılanması gereken koalisyon hükümeti, CHP’nin yersiz kaprisleri yüzünden kurulamamıştır.

Nasıl mı?

Başbakan Davutoğlu ve CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun son görüşmelerinde, daha çok, “hükümetin niteliği” üzerinde duruldu ve elbette (doğal olarak) anlaşma sağlanamadı.

CHP’nin (dolambaçlı ifadelerle gündeme getirdiği) tezi şuydu:

Mevcut hükümet başarısız oldu. Ekonomi berbat. Dış politika felaket... Eğitim sistemi çökmüş durumda... Dolayısıyla, Türkiye’yi düze çıkaracak bir “restorasyon hükümeti” kurulmalıdır.

Restorasyon hükümetinin hayata geçireceği “güzellikler” ise şunlar:

Eğitim meselesi yeniden düzenlenmeli. “Tevhidi Tedrisat” uyarınca laik eğitim sistemine geçilmeli. İmam Hatiplerin orta kısmı kapatılmalı. Üniversiteye girişte katsayı uygulamasına geri dönülmeli. İmam Hatipler sadece “İmam ve müezzin”yetiştirmeli. İşsizlik önlenmeli (Herhalde “CHP’lilere kadro açılmalı” demek istiyorlar.) Derhal ve hiç vakit sektirmeden “laik dış politika”ya dönülmeli. Komşularla iyi ilişkiler kurulmalı. Esat’la barış yapılmalı. Mısır’daki “Sisi darbesi” tanınmalı. İsrail’e “gözünün üstünde kaşın var” denilmemeli. Gazze edebiyatından vazgeçilmeli. Sağlam bir “adalet sistemi” kurulmalı. HSYK yeniden yapılandırılmalı. Zorunlu din dersi uygulaması rafa kaldırılmalı.

İrticayla mücadele edilmeli ama “paralel oluşum” olarak bilinen Cemaate hiç dokunulmamalı. PKK kınanmalı ama DHKP-C gibi örgütlerin cinayetleri gündeme bile getirilmemeli.

Daha da önemlisi, Cumhurbaşkanı eski statüsüne dönmeli, Beştepe Külliyesi’nden dışarı çıkmamalı, “Bakanlar Kurulu”nu toplamaya yeltenmemeli. Sık sık dış gezi düzenleyip “icra gaspı” yapmamalı.

Söylemeye çalıştıkları şey (özetle) şu: “Siz bozdunuz, müsaade edin biz düzeltelim. Biz restore edelim. Kuracağımız hükümete de ‘restorasyon hükümeti’ adını verelim.”

Başbakan Davutoğlu’nun bu taleplere (eleştirilere) ne cevap verdiğini, bilmiyorum. “Hadi oradan!” dememiştir. Nezaketi buna elvermez. Ama mutlaka, “Hangi alanlarda başarısız olduk Sayın Kılıçdaroğlu? Son 13 yılın rakamları ortada. Yaptığımız reformlar ortada. Ekonominin nereye geldiği ortada... Bunları nasıl söyleyebiliyorsunuz? Ayrıca, siz Esat’ı ve Sisi’yi kurtarmayı bırakın, önce kendi ülkenizi kurtarmaya bakın!” demiştir.

Başbakan Davutoğlu’nun kafasındaki hükümet modeli ise şuydu:

Belli bir takvim içinde görev yapan (bu süre, duruma ve anlaşmaya göre 4 yıla yayılabilir, 2 yılla da sınırlandırılabilir), iki partinin uzlaştığı konularda “hızlı anayasa” değişikliği dâhil, her türlü tedbiri alan, seçim ekonomisi uygulamayan, terörle mücadelede zaaf göstermeyen, paralel oluşuma taviz vermeyen bir “reform hükümeti...” 

Reformdan korkan CHP’nin buna “evet” demesi beklenemezdi.

Beklenen oldu.

Koalisyon görüşmeleri “başarısızlıkla” sonuçlandı.

Daha önce de yazmıştım:

CHP’nin bütün çabası “Erdoğan bozdu” algısını oluşturmaktı.

Bütün o “istikşaf numaraları”nın, ortada top çevirmelerin, uzlaşmacı ayaklarına yatmanın nedeni buydu.

İyi ki de böyle oldu.

Ülke büyük bir “felaket”in kapısından dönmüş oldu.

Star

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;