Suriye rahata kavuşmadan bize rahat yok.
Nüfusun yaklaşık %73-75’i Sünni Müslüman, %12’si Nusayri (Arap alevi), %10-12’si Hıristiyan ve %3’ü Dürzi olan Suriye’de 2011 yılı Nisan ayından beri süren iç savaş hala devam etmekte. Yüzbinlerce insan öldü ve hala binlerce kişi ülkesini terk ediyor.
O günden 2015 Eylül ayına kadar Esad karşıtı muhalifler ilerlemekte ve Esed güçlerini birçok bölgede yenmekteydiler. O yıllarda Esad’ın yanında İran ve Hizbullah vardı. Rusya’da dolaylı olarak destekliyordu. Diğer tarafta ise Suudi Arabistan ve Katar bazı konularda da Türkiye muhalifleri desteklemekteydi. ABD ve Avrupa Birliği ilk başlarda muhaliflere destek verirken İŞİD tehlikesinin başlamasıyla düşman algıları değişti.
Muhaliflerle baş edemeyen Esad ise çareyi Eylül ayında Rusya’yı çağırmakta buldu. Rusya o tarihten bu yana muhaliflere ve sivillere yönelik saldırılar yaptı. Rusya’nın yaptığı 7 bin 750’nin üzerinde saldırı, yüzde 89 oranında muhalifleri ve sivilleri hedef aldı. Rusya, okulları, pazarları, hastaneleri, halka yönelik yerleri vurdu.
Rusya birçok bölgede Türkmen ve Arapları vururken PYD ve YPG’nin önünü açarak, rejim güçlerine alan oluşturdu. Rusya’nın bölgede kimseyi takmaz tavırları ilk kez Türkiye’nin Rus uçağını angajman kuralları gereği vurmasıyla sekteye uğradı. Rusya bunu Türkiye’den beklemiyordu. Türkiye ne yapabilirdi ki en fazla nota verir, olmadı Rus büyükelçisini, Bakanlığa çağırır ve endişelerini ve rahatsızlığını ifade ederdi o kadar.
İlk kez Rusya ve dünya Türkiye’nin pek şakası olmadığını ve eski Türkiye olmadığını anladı.
Bu ilk şoktan sonra Rusya, Türkiye’yi her konuda hedef haline getirdi ve açıkça düşmanca tavırlar sergilemeye başladı. Bu dönemde Türkiye’nin izlediği orantılı ve itinalı dış politika Rusya’nın herhangi bir saldırıda bulunmasını engelledi. Bununla beraber Rusya’nın Suriye’de Kürt kartını yeniden oynamaya başlaması bardağı taşıran son damla oldu ve Türkiye yine angajman kuralları gereği Azez bölgesini Fırtına obüsleri ile vurmaya başladı. 13 Şubat saat 17.00 de başlayan top atışları değişik hedeflere yönelik olarak aralıklarla devam ediyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, top atışlarının durması için, Esad, Rusya ve YPG Münih’te varılan anlaşmaya uymaları gerektiğini belirtiyor.
İşte bu stratejik hamleden sonra başta ABD olmak üzere birçok ülke Türkiye’ye top atışlarını durdurmasını söyledi. Rusya, Türkiye’yi Suriye sınırlarını ihlal etmekle suçladı.
Sonuçta bir şeyler değişmeye başladı. Yaklaşan Türk-Rus savaşının olabilecek etkileri, Avrupa’yı saran sığınmacı krizleri Suriye’deki probleme tepkisiz kalan birçok ülkeyi harekete geçirdi ve batı başkentlerinden birbiri ardına açıklamalar yapıldı.
Fransa Rusya ile Türkiye arasında savaş riski var diye açıklama yaparken, PYD lideri Salih Müslim, en büyük endişesinin Türkiye'nin savaşa katılması olduğunu kaydetti.
Ardından hemen ateşkes haberleri gelmeye başladı. İspanyol El Pais gazetesine röportaj veren Esad, Rusya ve ABD arasında varılan ateşkes anlaşmasını şartlı kabul edeceğini belirtti. Bu açıklamadan bir gün sonra da ABD Dışişleri Bakanı Kerry, Lavrov ile anlaştıklarının Suriye’de ateşkes olacağını söyledi.
Elbette Suriye’de tüm tarafların menfaatlerinin azami oranda karşılanabileceği bir anlaşma yapabilmek için barış zemini oluşturmak gerekiyor. AlevisiSünnisi ne olursa olsun akan kan Müslüman kanı, insan kanı. Öncelikle bu kanın durdurulması gerekiyor.
Öncelikle coğrafyadaki tüm devletler kendi içlerinde çıkarılan tüm karışıklıklarda kimlerin parmağı olduğunu çok iyi öğrenmeli ve bunların çözümü için ortak değerlerimiz rehberliğinde birlikte çözümler bulmamız gerektiğini anlamalıyız.
Halkının oyları ile tüm kesimlerin eşit şekilde temsil edildiği bağımsız bir Suriye devleti ilk baştan beri Türkiye’nin en büyük isteğidir. Türkiye bu bölgede diğer devletler gibi maddi karşılık için, ganimet için değil, adalet ve barış için aktif rol oynamaktadır.
Peki bu ateşkeste başarılı olamazsa ve coğrafyamız daha kötü oluşumlara sahne olursa. Bölge aktörleri, Rusya, Esed, İran, ABD, Fransa, Rusya, Suudi Arabistan, Katar sıcak çatışma içine girecek olursa halimiz ne olur?
Siz bakmayın dışarıdaki ve içerdeki felaket borazancılarına, Bir gün böyle diğer gün şöyle diyen siyasilere ve sözüm ona aydınlara..
Türkiye son 200 yılda hiç olmadığı kadar güçlüdür. Gerileme döneminden itibaren İngiltere, Rusya, Fransa gibi devletlerin Türkiye’ye davranışlarına ve yaptıklarına bakın, Milli Mücadele öncesi Türkiye’yi okuyun analiz edin. Cumhuriyet tarihine bakın, hükümetlere ve icraatlarını hatırlayın…
Önce Rusya uçağını düşüren, sonra da Azez’deki YPG güçlerini vuran Türkiye’ye herhangi biri silahlı müdahalede bulunursa gereken cevabı en iyi şekilde alacaktır buna kimsenin şüphesi olmasın.
Buradan o ülkenin tankı, bu ülkenin hava gücü diye sayacak değilim.
Milletlerin olaylar karşısındaki tavırları, milleti oluşturan fertlerden bir tanesinin davranışı o millet hakkında en kapsamlı bilgileri verir. Türkiye’yi maddi gücü, askeri gücü, hava gücü gibi sayısal verilerle değerlendirmeye kalkanlar çok yanlış yapar.
Türkleri değerlendirecek olanlar, Diyarbakır/Sur'da şehit düşen Astsubay Kıdemli Çavuş Doğukan Tazegül'ün cep telefonunda bulunan vasiyeti ile değerlendirmelidir. İnanın bizim hakkımızdaki en doğru değerlendirme bu olacaktır.
Ne diyor şehidimiz, aslanımız, Allah gani gani rahmet etsin…
Bana bir şey olursa kimse üzülmesin. Benim burada neden olduğumu unutmayın. Allah yolunda cihad, vatan ve Türk milleti içindir. Benim ve burada bulunan herkesin amacı aynıdır. Bana nasip olursa inşallah savaşırken olur da içim ve geride beni sevenlerin içi rahat olur.
Arkamdan ağıt yakmayın, bağıra çağıra sakın ağlamayın. Dünya hayatı çok kısa elbet herkes döndürülecektir. Benim rahat uyumam için arkamdan dualar edin. Kur-anı Kerim okuyun.
Tanıdığım herkesi çok sevdim. İyi ki hepinizi tanıdım ve Allah sizleri bana nasip etti.
Arada yapamadığım şeyler oldu, mesleğimde ve normal yaşantımda Her türlü idare ettiğiniz için çok sağolunvarolun. Tabutumun baş kısmına bordo beremi de koyun.
YORUMLAR
717 kez izlendi
781 kez izlendi
556 kez izlendi
2080 kez izlendi
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.