Sesli Makale

Bir gün birisi dünyanın en tatlı koltuğu hangisi diye sorsa ve bir Fenerbahçe koltuğu, diğeri de CHP genel başkanlığı koltuğu derim.
20 yıldır süren son Fenerbahçe başkanlığının nasıl değiştiğini anlatmaya gerek yok. Biz CHP’ye bakalım.
CHP’nin kurucusu ve ilk Genel Başkanı Atatürk, 15 yıllık bir hizmet sonrası 1938’de ölünce yerine İsmet İnönü geçer. İnönü o günden 1972 yılına kadar 34 yıl genel başkanlık görevini devralır. O dönemde CHP başkanı zaten doğal olarak cumhurbaşkanıdır zaten.
1946’da açık oy gizli sayım, yok yanlış yazmadım. “AÇIK OY, SONRA GİZLİ OY SAYIMI” ile son seçim kazanılır. Ondan sonra meşhur “çıkmışsın yenmiş, çıkmışsın yenmiş” vakaları başlar. Menderes çıkar defalarca yener. Bakarlar olmaz darbe yapıp asıverirler.
Sonra Demirel çıkar yener, çıkar yine yener. Yine darbe olur.
Bakarlar İnönü ile bu iş olmaz. Çok zorlu kurultaylar sonrası zorla 1972’de Ecevit gelir. Sonra Özal çıkar yener, çıkar yener, onun da nasıl öldüğünü herkes biliyor zaten.
Daha sonra Ecevit koalisyon hükümetleri kurar ama tek başına iktidar olamaz.
Ecevit’in ne zaman gittiğini sormayın bana, onun başbakanlık merdivenlerinden iniş ve çıkışlarını herkes biliyordur.
Ardından 1994’te Deniz Baykal sahneye çıkar. 3 dönem olmak üzere 18 yıl görev yapar. Ama sonuç değişmez. “Yine çıkar yenilir, çıkar yenilir”, hatta bir seçimde baraj geçilemez ve parti meclise giremez.
Ardından bir kaset kazası sonrası 2010 yılında Baykal görevi bırakmak zorunda kalır ve Kılıçdaroğlu göreve başlar.
Sonuç değişmez. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu bu 8 yıl içinde, 2 halk oylaması, 3 genel seçim, 2 yerel seçim ve 2 cumhurbaşkanlığı seçimi olmak üzere 9 seçimi kaybeder.
Peki ben Aziz Yıldırım’ın kaybetmesini, Erdoğan’ın da yenileceğine bağlayan ve gaza gelen “twitter solcusu” arkadaşlarıma ne diyeyim şimdi?
Adam en azından 6 şampiyonluk, 2 Türkiye Kupası, 3 kez süper kupa, 1 başbakanlık ve 1 Atatürk Kupası kazanmıştı.
Şimdi ne var elde…
Her seçimde olduğu gibi bol bol laf.
Bugün seçim yenilgisi sonrası Kılıçdaroğlu bir basın toplantısı yaptı. Birçok kişi Kılıçdaroğlu’nun bile bu kadar başarısızlık sonrası istifa edeceği beklentisindeydi.
Peki ne oldu? Ne dedi Kılıçdaroğlu?
Yüzde 86 oran ile 51 milyon kişinin özgürce oy kullandığı ülkenin seçtiği Erdoğan diktatör oldu.
Yüzde 52.6 ile 26.3 milyonun oyunu alıp kazandığı 12 seçimin ardından Cumhurbaşkanı olan Erdoğan başarısız,
21.milyon oy ile yüzde 42.5 oy alan AK Parti başarısız,
11 milyon oy alıp yüzde 22 alan ve 9 seçim kaybeden genel başkan Kılıçdaroğlu başarılı oldu.
Bunu görmek için hesap uzmanı olmaya gerek yok. 11 milyon ile 26 milyon arasında 15 milyon var.
Haydi rakip partiyi başarısız göstermek sizin siyaset anlayışınızın sınırları içerisinde kalsın diyelim.
Kılıçdaroğlu hızını alamayıp bir de partiden 8 puan daha yüksek oy alan İnce’yi de beklentinin altında kaldı diye eleştirmesin mi?
Artık diyecek bir şey kalmadı. Orada kayışlar koptu.
Sonuç! Tabi ki de istifa etmedi.
Bakmayın Ak Parti’den “Muharrem İnce başarılıdır. Kılıçdaroğlu bırakmalıdır” açıklamas��na herkes bir oh çekti bence. Karşı kanatta kimse Kılıçdaroğlu’nun istifa etmesini istemiyor.
Ardından son seçimin tek galibi olan Kılıçdaroğlu “Koltuk sevdası olanların bu partide yeri yoktur. Kendisine yol arayan kişilerin bu partide işi yoktur” diyerek kendisine karşı başkaldıracak kişilere de yol göstermiş oldu.
Peki bundan sonra CHP’de ne olur dersiniz?
Eğer kulislerde bazılarının paylaştığı gibi 9 ay sonra olacak yerel seçimlerde Muharrem İnce’nin İstanbul Belediye Başkanlığına aday gösterileceği tezi doğru değilse ortalık toz duman olacaktır.
Bu sefer taban bu açıklamayla tatmin olacak düzeyde değildir. Düşünün bir kere yaşlısı genci yıllardır her seçim öncesi “kesin kazanacağız” diyorsunuz, çalışıyorsunuz. Sonra seçim oluyor gece bir bakıyorsunuz “yine yenilmişsiniz, yine yenilmişsiniz”.
Bu sözler kimseyi ikna etmeyecektir. Tabanın istekleri doğrultusunda İnce olağanüstü, olağan kurultay alternatiflerini değerlendirecektir.
Bu isteğin tabandan güçlü bir şekilde gelmesini bekliyor. Birkaç gün içinde istifalar, eylemler, protestolar başlayacaktır.
Sonra da partililerin yoğun baskısı sonucu genel başkan olmaya çalışacaktır.
Diyelim olmadı. Gerçi İP deneyimi pek ümit verici olmadı ama yeni bir sol partimiz daha olacaktır bence.
Muharrem İnce’de bu açıklama sonrası “81 ili gezeceğim” diyerek fitili ateşledi zaten.
Nabızlar yoklanacak, delegeye ulaşılacak ve CHP tarihi boyunca en çok yapılan şey parti içi mücadele başlayacak ve bölünme yaşanacaktır.
Ne diyelim hayırlı olsun.

yazının kaynağı