GÜNCEL

Süleyman Özışık : Sana sadece bir can değil, koca bir vatan borçluyuz Ömer

Tarih
21 Şubat 2018
İzlenme
Kişi
Yazar
Süleyman Özışık
 Allah biliyor ya, Ömer’in şehadete yürüyüş anını görmeyi çok istiyordum. O an ne yaptı, nasıl davrandı? Bir an olsun tereddüt edip panikledi mi? Nasıl yürüdü, ayakları geri geri gitti mi? Yüz hali, mimikleri nasıldı diye hep merak ettim durdum.


Önceki gün internette haberlere göz atarken Ömer aniden ekranımda belirdi!

Uzunca bir koridorun orta yerinde yürüyüp duruyor. Telefon kulağında, gözü kapıda...Belli ki Zekai Aksakallı Paşa ile konuşuyor.

Belli ki Zekai Paşa, "Semih Terzi oraya geliyor. O bir haindir. Kapıdan girdiğinde vur o haini! Yalnız hakkını helal et, bu işin sonunda şehit olmak da var" diye son emrini veriyor.

Telefonu kapatıyor ve anında geri dönüp dış kapıya yöneliyor. Yüzünde gram korku, zerre-i miskal endişe yok. Yüzünde en ufak bir endişe, ayaklarında küçücük bir yalpalama yok. 

Bir aslan misali, yaklaşan sırtlan sürüsünü darmadağın etmeye gidiyor. Darbeci Semih Terzi’nin kafasına sıkmaya, leşini yere sermeye gidiyor. 

Öyle bir yürüyüş ki yiğitleri kıskandırıyor. Öyle bir yürüyüş ki sanki şehadete koşuyor. 

Sanki kendisine verilecek makamı görmüş gibi, sanki Allah Resul’ünün, "Ya Ömer, bana komşu olmaya geliyorsun" dediğini duymuş gibi...

Çevredekiler oraya buraya kaçışırken, nasıl da yiğitçe aşağı iniyor Allah'ım! 

Kendisinden bin 400 yıl önce yaşamış Hattab'ın oğlu Ömer'i hatırlatırcasına,"Ömerler öldü mü sandınız?" dercesine, bastığı her merdiven basamağını titreterek iniyor karargah girişine...

Birileri gibi medya önünde değil, tekrarı defalarca çekilen film sahnesinde değil, en kuytu, en karanlık köşede gösteriyor yiğitliğini...

Gözden uzak, gösterişsiz bir şekilde binanın kapısından çıkıp ülkesinin aydınlık yarınlara ulaşabilmesi için gecenin karanlığına karışıyor.   

Ve birkaç dakika sonrası...

Tetiğe iki kez dokunup, darbeci Semih Terzi'yi cehennem kapılarına sürdüğü anın birkaç dakika sonrası...

Çil yavrusu gibi dağıttığı darbecilerden birkaçı onun çıktığı kapıdan içeri giriyor. Her biri bir yere saklanıyor.

Sonra...

Sonra bir ses duymuş olmalılar ki tekrar dışarı çıkıyor hainler. Belli ki Ömer'in 30 kurşunla vurulduğunun haberini alıyorlar. Ama buna rağmen sine sine, korka korka çıkıyorlar meydana...

Anlayacağınız öyle bir aslan oğlu aslan ki yerde yatan cansız bedeni dahi korkutuyor ciğersiz hainleri...

Arayıp bulun o video görüntüsünü...

Sadece Ömer'in kahramanlığını veya şehadete yürüyüşünü değil, ABD'nin Fetö eliyle yapmaya çalıştığı darbenin çöküş anını izleyeceksiniz. 

Eğer ayaklarımız hala bu ülkenin topraklarına basıyorsa, işte bu yiğit sayesindedir. Eğer bugün diğer ülkelerin kıpasına sığınmış birer mülteci değilsek, eğer bugün küle ve köze dönmüş şehirlerde yaşayan çaresiz insanlar değilsek, Ömer sayesindedir.  

Biz, bir adam yetiştiririz, dünyayı değiştiririz.

Seyit Onbaşı Çanakkale de savaşın seyrini taşıdığı mermiyle değiştirmişti. Ömer Halisdemir de 15 Temmuz darbesinin seyrini bir mermiyle değiştirdi. Bu kahramanlığı hainler bilmez. Bilseler zaten hainlik yapmazlardı. 

Ah Ömer Halisdemir...

ABD'de olsa, senin gibi bir kahramanı anlatan 20 ayrı film yapılmıştı şimdiye. Bizimkiler hala aşne fişne filmleriyle uğraşıp duruyor ya, o da bizim ayıbımız olsun kardeşim... 

Allah, "Benim yolumda öldürülenlere ölüler demeyiniz. Onlar diridirler ve siz bunu anlamazsınız" diye buyuruyor. 

Bizi duyduğunu biliyorum Ömer...

Milyonlarca insanın canı gibi, ciğeri gibi sevdiği oğlu, kardeşi, abisi, babası gibi sevdiği biri oldun Ömer...

Adın geçince yürekler konuşuyor, gözler doluyor. Emri aldığında bir an bile düşünmedin, vatan uğruna can verdin. 

Can vererek canını aşıladın milletine. 

Öyle bir şey yaptın ki heveslerini kuruttun namertlerin. Öyle bir korkuttun ki gelecekte muhtemel darbe teşebbüsü düşüncesinde olanları dahi caydırdın.

Adını tarihe öyle bir kazıdın ki sadece biz değil, gelecek nesiller de seni tanıyacak. Sadece tarih kitaplarında değil, ders kitaplarında dahi senin adın geçecek. 

Bir ölüp, bin dirildiğini alemi cihana gösterdin, ismini kendinden sonra dünyaya gelen binlerce çocuğa koydurdun Ömer...

Vallahi lafta değil.

Sen; her gün, her saniye, kalbimizdesin. Ellerini semaya açan milyonların dualarındasın. 

Sana sadece bir can değil, koca bir vatan borçluyuz. Senin bize canın pahasına bıraktığın vatan yerli yerinde duruyor. 



Gözün arkada kalmasın.

Geride bıraktığın kardeşlerin Afrin’de oyun kurucuların oyunlarını başlarına geçiriyor.

Sen rahat uyu kardeşim!

Dipnot: 15 Temmuz darbesinden bu yana defalarca yazdım. Ömer Halisdemir, hainlerin nasıl cezalandırılması gerektiğini bize canı pahasına gösteren biri oldu. 

Yakalanan hainlerin, cezaevlerinde beslenmesine asla rıza göstermedim, bundan sonra da göstermeyeceğim.

Ömer’in yaptığının bir benzerini yapın. 

Ülkesine, bayrağına, toprağına ve milletine ihanet edenlerin cansız bedenleri ayaklarımızın dibine atılıncaya kadar susmayacağım!

Türkiye
21 Şubat 2018

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YORUMLAR

  • furkan

    21 Şubat 2018 10:31
    2 0
    kalemine sağlık
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;