GÜNCEL

Süleyman Özışık : Gülşen’in tutuklanması doğru karar mı?

Tarih
26 Ağustos 2022
İzlenme
Kişi
Yazar
Süleyman Özışık
Söyleyeceklerimden dolayı bana kızacağınızı biliyorum. Ama beni az çok bilirsiniz. Ben konulara biraz tersten bakarım ve aynı zamanda bir şeye inandım mı onu yazmaktan geri duramam.

Mesele, şarkıcı Gülşen…

Dikkat ederseniz, sanatçı olduğunu söylemiyorum. Gülşen’i, yeri başımızın üzerinde olan gerçek sanatçılarla bir kefeye koyacak kadar ahmak değilim.

Neyse…

Bir söz etti Gülşen.

İmam Hatip Liselerinden mezun olan herkesi topluca “Sapık” ilan ederek iğrenç bir söylemde bulundu.

Bulunmuş desek daha doğru olur.

Çünkü bugün duyduğumuz o iğrenç sözü bundan tam 4 ay önce söylemiş.

Kıyamet koptu tabi haliyle…

Milyonlarca İmam Hatip mezunu bu sözlere öfke kustu. Bu tepkiyi gösterenlerden biri de bendim ve işin doğrusu isterseniz İmam Hatip’te okumuş biri olarak kendisinden davacı olmayı düşünüyordum.

Ama beklemediğim ve yapılmasından çok korktuğum bir şey oldu.

Siyasetçiler bu sözün üzerinde tepindi, ayıpladı, kınadı lanetledi…

Sonra…

Sonra bir savcı devreye girerek Gülşen hakkında soruşturma başlattı. Devamını biliyorsunuz işte, tutuklandı Gülşen…

Şahsi kanaatimi soracak olursanız Gülşen’in tutuklanması son derece yanlış bir karar. Sizinle bu noktada ters düştüm diye hemen abanmayın.
Süleyman Özışık yazılarına ara verdi! “Aklanıncaya kadar yazmayacağım” - Yaşam
Derdimi bi anlatayım, ondan sonra ne diyecekseniz yine dersiniz.

Arkadaşlar!

Gülşen’in kullandığı o iğrenç cümle bir savcının res’en başlatacağı bir soruşturmanın konusu değildi ve olmamalıydı. Ve hele hele soruşturmayı “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” kılıfına büründürmek de doğru değildi.

Yapılan eleştirisel yorumların büyük bölümüne göz attım. İmam Hatip kökenli kesimde öyle sanıldığı gibi kin ve tahrik emaresi görmedim. Zaten İmam Hatipli olmanın erdemli, onurlu ve şerefli tarafı da bu. Bize o okullarda gerek şahsı ve gerekse sözleri değersiz olan birilerine kin gütmememiz gerektiği, değersiz bir söz üzerinden tahrik olup sokaklara çıkmamamız gerektiği dini değerler üzerinden öğretildi.

Ben şahsen o şarkıcı bozuntusuna ne kin duydum ne de sözlerinden dolayı tahrik oldum. Vallahi de billahi de sadece acıdım. Milyonlarca insanı bir kalemde sapık ilan edebilecek kadar çürümüş bir kalbe ve ruha sahip olduğu için acıdım.

Bence savcılık burada biz İmam Hatiplilerin bir hakkını elinden almış oldu.

Çünkü bu mesele tamamen İmam Hatiplilere bırakılmalıydı. Her bir bireyin kendi hakkını aramasına fırsat verilmeliydi.

Ben bir İmam Hatipli olarak avukatımla konuşup dava açması taraftarıydım mesela. Her bir İmam Hatipli de bunu yapacaktı kanımca…

Milyonlarca insan bunu yaparak o sözlerin bedelini maddi ve manevi olarak kendisine ödetecekti. Ama yangından mal kaçırır gibi açılan soruşturma ve apar topar verilen tutuklama kararı bu hakkımızı elimizden aldı.

Aylarca, belki de yıllarca sürecek maddi ve manevi tazminat davaları ve aynı zamanda ceza davaları sayesinde bu şarkıcı ecel terleri dökecekti.

Şimdi ne oldu?

Ya da ne olacak biliyor musunuz?

Bu tutuklama kararı sonrası Gülşen 15 gün ya da bilemediniz bir ay içeride kalacak. Sonra ilk duruşmada bir kahraman gibi dışarı çıkacak ve her şey unutulup gidecek.

İşte o zaman bugün “Sen nasıl tutuklanmasına karşı çıkarsın?” diyenler o gün geldiğinde, “Aaaa serbest bırakıldı” diyecek ve dediğiyle kalacak.

Ve yine şunu da söyleyeyim.

Gerek gözaltına alınma şekli ve gerekse tutuklanma sürece beni ayrı bir noktadan rahatsız etti.

4 ay önce söylediği bir sözün bugün aniden kamuoyuna servis edilmesi zaten başlı başına şüpheli bir durumdu.

Bu bir yana…

Davet edilmesi durumunda adliyeye gelecek bir kadın şarkıcıyı evini basarak gözaltına almak ve sonra tutuklanmasını gerektirmeyecek sözlerden dolayı anında tutuklamak bana göre AK Parti’nin yönettiği Türkiye’ye yönelik bir operasyondan başka bir şey değil.

Dikkat buyurun lütfen!

Gülşen dediğimiz şarkıcı düne kadar sapıkça kıyafetleriyle gündeme gelen biriydi. Ama bugün iktidara karşı duran bir kahraman muhalif muamelesi görmeye başladı.

Baksanıza duruma…

Kemal Kılıçdaroğlu, Ali Babacan ve onlara benzeyen pek çok muhalif Gülşen’e ölümüne destek mesajları vermeye başladı. Bugün ya da yarın yurt dışından “Gülşen’in tutuklanmasını endişeyle karşılıyoruz” diyen ülkeler de çıkacak.

Yani sanatıyla ve şarkılarıyla bırakın dünyayı, Türkiye’de bile esamisi okunmayan birini gözaltına alınmış dünya çapında bir sanatçıya kendi elimizle çevirmiş bulunuyoruz.

Sosyal medyada Gülşen’e verilen desteği ve “İmam Hatipler kapatılsın” başlıklı TT listelerini saymıyorum bile…

Size ilginç bir şey söyleyeyim mi?

Düne kadar sokağa çıkıp, Gülşen’in ne söylediğini millete sorsaydınız, halkın yüzde 80’i “Bilmiyorum” cevabını verirdi. Şimdi çıkıp sorun, “Bir muhalif sanatçı daha tutuklandı” cevabını alırsınız.

Siz yine bana kızın elbette.

Ama kızmadan önce lütfen şu soruma cevap verin:

Bir süre önce Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı kastederek “ahıra giren öküz” benzetmesi yapan Sedef Kabaş şimdi nerede?

Yine aynı kanalda ve yine hakaretlerine devam ediyor değil mi? Peki söylediği sözün bedeli ne oldu?

Bir ay bile sürmeyen hapis cezası ve sonrasında kahraman gibi çıkma ödülü…

Bu tutuklama Gülşen’e de aynı hakkı verdi işte…

Tutuklama biz İmam Hatiplilere haksızlık, Gülşen’e de kocaman bir ödül oldu anlayacağınız!


Bu arada değinmeden geçmek olmaz…

Kemal Kılıçdaroğlu savcılara ve hakimlere talimat vermiş, “Gülşen’i derhal serbest bırakın” diye…

“Biz geldiğimizde yargı bağımsız olacak” diyen adamın nasıl bir yargı bağımsızlığı sağlayacağını da not etmekte yarar var.


suleymanoz.com

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;