Sesli Makale

Türkiye'de korona vakalarını ciddiyetle takip eden iki kesim var. Bu kesimlerin ilki her akşam ekran başına geçip Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın açıkladığı verileri içleri acıyarak ve dua ederek izliyor. 

Diğer kesim de her akşam Fahrettin Koca'nın açıklamalarına kilitleniyor ama onların durumu daha farklı. 

Ölüm sayılarının daha da artması için neredeyse dua edecek kesimdir bu kesim. Sayılar fazla gelmeyince, "Ne? Nasıl ya? Nasıl yani?" diye hayal kırıklığı yaşarlar.

Hemen akabinde sosyal medyaya dadanır, milletin beynini kemirmeye başlarlar.

Onları şu açıklamalarıyla tanıyabilirsiniz.

-Türk Tabipler Birliği ölümlerin gerçek sasıyı yansıtmadığını, hastanelerde daha çok ölüm vakaları yaşandığını söylüyor. Hükûmet bu rakamları bile çarpıtıyor.

Eğer bu açıklamaları çok rağbet görmezse bu kez rotayı başka bir yöne çeviriyor, şunu söylüyorlar:

-Pek çok hastanemizde doktorlarımız maskesiz, tulumsuz, eldivensiz şekilde çalışıyor. Çünkü hükûmet onlara maske gönderemiyor. 

Türk milleti şu anda sağlık çalışanlarını gözü gibi seviyor ve koruyor ya hani. Bu fitne açıklamasıyla sağlık çalışanlarını ön plana çıkararak milleti gaza getirecekler ama bu fitne açıklaması da pek rağbet görmüyor.

Deliriyor ve bu kez başka bir yönteme baş vuruyorlar:

-Yahu nasıl oluyor da ölüm yüzdesi hep 0.021 olarak çıkıyor. Olamaz ya, mümkün değil. Bu rakamlar bile bir sıkıntı olduğunu gösteriyor.

Bu konuda kendi aralarında bile kavga ettikleri oluyor. Ekranda "Yok birader, bu kez 0.026 çıktı" diyen biri çıkınca, "Nasıl çıkar ya, sen bunu hesap makinesi ile mi hesapladın" diye soran süper zekâyı bile gördü bu millet.

Şimdi aralarına yeni andavallar katıldı!

Yalnız bunlar tam kuduruk!

"AK Partililer otobüslere 40 kişi bindirerek koronanın yayılmasını ve bizim ‘prototip’ başkanın zor durumda kalmasını istiyor" diyeni var.

"Erdoğan yardım kolileri dağıtarak bu koliler üzerinden koronanın yayılmasını sağlıyor" diyeni var.

"Türkiye'nin en büyük handikabı, koronaya AK Parti hükûmeti döneminde yakalanmasıdır" diyeni var.

"AK Parti seçmeni yaşlı olduğu için en çok onlar ölecek, bize pek bir şey olmaz" diyeni var.

Yani anlayacağınız var oğlu var...

Ama hepsinin anlaşmış gibi kullandığı tek cümle var, o da şu:

"Türkiye'de ölü sayısı daha çok. Rakamlara kesinlikle inanmayın!" 

Evet, Türkiye'de ölüm sayılarına artık ben de inanmıyorum; kesinlikle ölüm sayılarının gizlendiğine inanıyorum.

Çünkü kahrından ölenler var, çatlayarak ölenler var efendim!

Ben Fahrettin Koca Beyefendi'nin yerinde olsam farklı bir açıklama tarzı geliştirirdim.

Örneğin...

Türkiye'de bugün 90 kişi mi koronadan öldü. Geçerim ekran karşısına, şu açıklamayı yaparım:

"Türkiye'de bugün koronadan ölenlerin sayısı 90 kişidir. Ancak bu rakamlara inanmayıp, 'Niye daha fazla ölüm yok' diye kahrından ölenlerin sayısı koronadan ölenlerin sayısından çok daha fazladır. Korona hastalığını atlatıp iyileşen hasta sayımız çok fazla olurken, 'Hükûmet bu korona işinden de başarıyla çıktı' diye fenalaşanların sayısında da çok büyük bir artış vardır."

Yaparım bu açıklamayı vallahi!

Sonra da şunu eklerim: