Allah biliyor ki bunların bir teki bile Kürt dostu olmadı. Bırakın dost olmayı, Kürtleri adam yerine dahi koymadı hiçbiri. "Kürt yoktur, kart kurt vardır" diyenlerin devamı olarak görev yaptılar ömürleri boyunca.
İstanbul'a gelen Kürtleri aşağılamak için "Kro" terimini ürettiler. "Kro" demek onlara göre görgüsüzlüktü, medeniyetsizlikti, kültürsüzlüktü ve teröristlikti.
Dönüp 2000'li yılların gazete sayfalarına göz atın.
Erdoğan'a yönelik nefretlerinin, Çözüm Süreci ile zirve yaptığını göreceksiniz. AK Parti'nin Kürt sorununun çözümünün önünde engel olarak duran 168 maddelik bir çalışma yapmasından sonra öfke nöbetleri geçirdiler, sinir krizlerine girdiler.
"T.C. elden gidiyor, ülke bölünüyor" hezeyanlarına başladılar. Çözüm Süreci'nin sona ermesi için ellerinden geleni ardına koymadılar. Terör örgütü PKK'nın Çözüm Süreci'ni baltalaması için yol yordam gösterdiler.
30 yıl boyunca "Terörist" dediklerine, "Gerilla" demeye başladılar. Kandil'le röportaj yapabilmek için kuyruğa girdiler. "Bunların hepsi iyi çocuklarmış yahu, baksanıza yere izmarit bile atmıyorlar" diye güzelleme yaptılar.
Öyle bir çıldırmışlık hâli yaşadılar ki PKK'yı dost, onlarla mücadele eden Mehmetçik'i düşman bellediler. Televizyon ekranlarında itlaf edilen PKK leşlerine rahmet dilediler!..
Öyle kudurdular ki "Ben PKK'nın yerinde olsam ramazan ayında saldırırım" diyerek terör örgütüne saldırı koordinatı verdiler.
Enteresandır!
PKK'ya dost, HDP'ye düşman oldular. Çünkü HDP o dönemde AK Parti'yle çözüm sürecini yürütüyordu. Ölen PKK'lılar için "Çocuklar ölmesin" yorumları yaparken, saldırıya uğrayan HDP'liler için sevinç naraları atıyorlardı.
Hiç unutmam...
Yılmaz Özdil isimli "tüccar yazar", Ahmet Türk'ün suratına indirilen yumruk için, "Adaletin Tokmağı" benzetmesi yapmıştı. Aynı Yılmaz Özdil, Roboski olarak bilinen Uludere'deki saldırıda ölen 34 kaçakçı hakk��nda yazdığı yazıda, "34 katır itlaf edildi" demişti.
Hatta aynı Yılmaz Özdil, "HDP'ye destek olarak Kalaşnikoflara şarjör olmayın" uyarısı yapmıştı.
Ve şimdi...
Aynı Yılmaz Özdil, PKK'ya ekonomik ve lojistik destek sağladıkları için, teröristleri HDP belediyelerine doldurdukları için, teröristleri özel bir hastanede tedavi ettirdikleri için ve terörist cenazelerine gittikleri için görevden alınan HDP'li belediye başkanlarına omuz veriyor.
Ama terörist destekçisi görünmemek için de ayrı bir kurnazlık yapıyor. "Göreve gelen Kayyum, Atatürk'ün duvara asılı fotoğrafını kaldırdı" yalanına başvuruyor.
Bu yalanı söylemediği takdirde 2500 liraya Atatürk kitabı kakaladığı saf okurlarını kaybetme riski oluşacak.
Ne diyeyim.
Erdoğan düşmanlığı insanı böyle sefil, böyle zelil, böyle rezil hâle getirebiliyormuş. Erdoğan düşmanlığı, en azılı Atatürkçü'yü bile, HDP'ye destek verip, Kalaşnikofa şarjör olacak duruma getirebiliyormuş.
E, bundan öte söylenecek tek laf kalıyor geriye...
"Biji Yılmaz Özdil!.."
YORUMLAR
717 kez izlendi
781 kez izlendi
556 kez izlendi
2080 kez izlendi
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.