Sesli Makale

Amerika’nın başkentinde bu konuya hayli önem verildiğini görüyorum. Çünkü Obama ile ilk başlarda kurulan çok iyi ilişkinin yerini şu anda kötü ilişkiler ve iletişimsizlik almış durumda. Bazı yetkililer, “Bir zamanlar Başkan Obama’nın bir yılda 25 kez Erdoğan’ı arayıp konuştuğu olurdu, son dönemde ise aralarındaki diyalog neredeyse kopmuş gibiydi” dedi.

Şimdi Washington’da merak edilen konu, Başkan Trump’ın, Cumhurbaşkanı Erdoğan’la işleyen, iki ülkenin de çıkarına uygun iyi bir ilişki kurup kuramayacağı. Washington için bu soru hayati; çünkü Amerika bölgemizde kalıcı bir huzuru Türkiye’nin aktif katılımı ve yardımı olmadan kuramayacağını biliyor. Bu aslında Obama döneminde de biliniyordu, ama Obama son dönemde bu gerçeği unutmuş gibi davranmaya başlamıştı. Şimdi umut, Trump’ın ilişkilerin tekrar iyi düzeye çekilip Cumhurbaşkan Erdoğan’la güzel bir çalışma yapması yolunda.

HERKES UMUTLU AMA....

Bu konu üzerine çalışmakta olan bazı birimlerden uzmanlarla konuştuğumda, çoğunun Erdoğan ile Trump arasında iyi bir ilişki kurulabileceğini düşündüklerini gördüm.

İlki liderin de temelde yerleşik yapılara karşı mücadele ederek iktidara geldiklerini ve gücün kullanılmasına aynı yaklaşımı sergilediklerini söyleyen bu uzmanlar, bir de ortak endişelerini ifade etti. İki liderin de ani sinirlenen yapıya sahip olduklarını, ani duygusal parlamalara açık olduklarını dile getiren bu kaynaklar, “Eğer iki ülke arasında iyi bir ilişki olması isteniyorsa ikisinin bir araya geldiklerinde çok dikkatli ve sözlerini iyi seçerek konuşmaları gerekiyor” vurgulamasını yaptı.

Bölgesel dengelere baktıklarında ve mümkün olduğunca hızlı, gerçekçi ve rasyonel sonuçlar almaya önem gösteren iki liderin de ülkelerinin ortak menfaatleri için uzlaşmalarının kolay olacağı da kaydediliyor.

Ancak seçim kampanyasında Trump, Müslümanlar hakkında sorunlu laflar ettiğinden ve çevresinde İslamofobik olarak nitelenebilecek isimler de olduğundan bu engelin Erdoğan’ın Trump ile anlaşmasının önüne çıkmasından da korkuluyor.

Washington’daki kaynaklar, böyle bir gelişmenin yaşanmamasının Trump’ın elinde olacağını vurguladı. Bir önemli kaynak, “Seçim kampanyasında söylenenler orada kalmalı, şimdi yeni bir gerçekle karşı karşıyayız. Trump, ABD’nin başkanı ve bu söylemlerin tekrarlanmayacağı düşünülüyor. Bölgede Türkiye’yle iyi bir ilişki kurulması Amerika’nın da çıkarlarına uygun olduğundan yeni yönetimde buna özellikle dikkat edileceğini umuyor herkes. Eğer bu dikkatli söylem tutturulursa Türkiye ile ABD arasında yeniden güzel bir dostluk ilişkisinin kurulmasının yolu açılabilir” dedi.

PEKİ FETÖ NE OLACAK?

Şunu da söylemeliyim ki, “Peki ya FETÖ liderinin iadesi konusu ne olacak?” soruma, konuştuğum kişiler ilk önce net cevap vermek istemedi. Ya topu adalet sistemine attılar ya da bunun kendi çalışma konuları dışında olduğunu söylemekle yetindiler.

Ama “Eğer Trump ile Erdoğan işleyen ve verimli bir ilişki kurabilirse ve Trump gerçekten de bugün söylendiği gibi Türkiye’nin önemine ikna olmuşsa FETÖ liderinin iadesi konusunun iki ülke arasındaki ilişkilerin iyi yürümesine engel çıkarmasına müsaade etmeyecektir” de deniliyor özel konuşmalarda.

TÜRKIYE HAKKINDA ARTIK KOLAY YALAN SÖYLEYEMEYECEKLER

Sosyal medyada yalan haber üretip bunun üzerinden reklam geliri kazanmak, salgın hastalık gibi yayıldı.

Yalan haberler son derece profesyonel bir biçimde hazırlanıyor ve çarpıcı başlıklar ve içerikle çok tıklanmaları sağlanıyor. Bu olunca da özelikle Google ve Facebook bu haberleri yayan sitelere reklam gelirinden pay veriyordu.

Yalan haberi yasaklamanın direkt imkânının bulunmadığı ABD’de özellikle Facebook ve Google bu tür haberleri yapıp yayanların en azından reklam gelirinden pay almalarını önledi.

ERDOĞAN’A KARŞI KAMPANYA

Bu işe para kazanmak için girenlerin bundan sonra bu tür yalan haberler üretmeyeceği umulabilir, ama belirli hedeflere yönelik kötü niyetle haber yapanlar için sadece bunun önleyici olamayacağı kesin.

Örneğin Amerikan seçiminde oy verme işlemleri sürerken bu sitelerden biri Facebook üzerinden bir haber paylaştı. “Papa, Trump’a destek verdiğini açıkladı” başlıklı bir haberdi bu ve çok paylaşıldı; çok da reklam geliri kazandı ama yalan olduğu kesindi.

Bu yalan haber üretenleri ben de araştırdım ve gördüm ki Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan aleyhine böyle çok yalan haber yapılmış.

Yalanları burada tekrarlamayacağım ama okuyunca kanım dondu. O kadar abartılı ve acımasız yalanlardı ki bunlar inanamazsınız.

Şimdi en azından bunları yapan kötü niyetli insanlar üstüne bir de para kazanamayacak. Bu durum biraz ferahlatıyor içimi.

Düşünsenize, bu tür yalanlarla dolu bir haber Facebook’tan paylaşıldığında daha sonra Google’da arama yapan herkes bunları görebiliyordu. Yalan veba virüsü gibi yayılıyordu.

Şu anda Türkiye’nin imajının Amerika’da bu kadar bozuk olmasında bu tür yalan kampanyalarının büyük etkisi olduğuna eminim.

Erdoğan’dan güzel jest

Washington’da bu konuşmaların yapıldığı akşam Amerika’nın en ciddi haber programı PBS’de (Public Broadcating System) akşam haberlerinde, Erdoğan’ın “Trump’ı protesto için sokağa dökülen insanlar, bunun şu aşamada doğru olmadığını bilmeli” mesajını yayınladı. Gündüz konuştuğum birçok kaynak, bu haberden sonra beni arayıp “Gördün mü, iki lider arasında sıcaklık başladı bile” dedi. Umarım öyledir. PBS akşam haberlerinin tüm bürokratlar ve devlet yetkilileri tarafından dikkatle izlendiğini bildiğimden, bu umudumu daha da artırıyor.

ÖNEMLİ GELİŞME

Başkan Trump’ın ulusal güvenlik danışmanı olacağı söylenen Mike Flynn’ın “Türkiye çok önemlidir ve FETÖ liderinin onlara verilmesi gerekir” diye yazmasından sonra, Türkiye’nin onun lobi şirketine para ödediği söylentisi yayılmıştı.

Bu konu, Trump’ın geçiş takımında bulunan ve temsilciler meclisinin önemli isimlerinden İstihbarat Komisyonu Başkanı Devin Nunes’a soruldu. O “Bu konuda istihbarata bakılması gerekir” dedikten sonra, “Türkiye, NATO’da müttefikimizdir, Mike Flynn haklı olabilir” diye konuştu. “Trump’ın yakınındaki bir isimden bu yaklaşımın gelmesi önemli bir gelişme olarak görülmeli” diyor buradaki uzmanlar.

Habertürk
19 Kasım 2016