Kemal Kılıçdaroğlu yerel seçimlerde büyük şehirleri almalarını sağlayan HDP'yi Kürt sorununun çözümünde muhatap ilan etti.
HDP'nin Türk soluyla kurduğu ittifakın temsilcilerinden Sezai Temelli ise "Muhatap İmralı'dır" dedi.
İki gündür herkes Temelli'yi dövüyor...
CHP'li gazeteciler, Çözüm Süreci'nde Kandil'e gidip "Sakın silah bırakmayın" diye adeta yalvaran Hasan Cemal tayfası sırada...
Kürt sokağındaki karizmasını Ekrem İmamoğlu'na kaptırmak üzere olan Selahattin Demirtaş bile cezaevinden rol çalıyor. İmralı'nın adını anmadan "Çözüm için adres TBMM'dir" diye çıkışıyor..
Peki nedir seçimler yaklaşırken çözümü için muhatap aranan Kürt sorunu?
Kimse bu topa girmek istemiyor.
Zira asıl soruyu tartışırlarsa diğer Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları için çözüldüğü halde sadece Kürtleri mağdur eden sorunları da sıralamak zorundalar.
Sayacaklarının kimseyi ikna etmeyeceği de ortada.
PKK'nın doğmasına zemin hazırlayan 12 Eylül faşizminin ya da 90'lardaki "düşük yoğunluklu savaş"ın Kürtlerden gasp ettiği demokratik haklar eksiksiz şekilde iade edildi.
Gelinen noktada, ülkenin demokratik ve ekonomik ortalaması 84 milyonu ne kadar etkiliyorsa, Kürtlerin de payına düşen o.
Bu açıdan Temelli'nin "Kürt sorununun" çözümü için yasal kurumları değil, siyasetin gayri meşru aktörlerini adres göstermesi kendi içinde tutarlı.
Çünkü Kürt sorunu aslında, HDP ile PKK arasındaki ilişkinin adından başka bir şey değil.
Öcalan da bu sorunun taraflarından biri. Kandil'le birlikte.
Dolayısıyla ortada bir mesele varsa, Kürt vatandaşların taleplerinden falan kaynaklanmıyor... Ama Kürtlerin en büyük şanssızlığı ve yegâne dertleri, adlarına talepte bulunan bu yapı.
Öyle ya, Kürtler gibi, Cumhuriyet'in kurucu, eşit unsurlarından olan Çerkezlerin, Lazların da HDP benzeri, silahlı kanada sahip bir partisi olsa bugün "Çerkez sorununu", "Laz sorununu" tartışıyor olurduk.
***
NEW YORK'TA TÜRKEVİ'NİN MALİYETİ
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, New York'ta, BM binasının hemen yanıbaşındaki Türkevi'ni açtı. Ayağının tozuyla da bu muazzam binada BM Genel Sekreteri Guterres ve Birleşik Krallık Başbakanı Boris Johnson gibi ağır konukları ağırladı.
Firari FETÖ'cülerin yurt dışında 7/24 Türkiye aleyhine kampanya yürüttüğü, küresel sermayenin "Gitmeyin, güvenli değil" diye korkutulduğu bir dönemde atılmış çok prestijli bir adım.
Dış politikadaki bu perspektif CHP yandaşının umurunda değil tabii...
Sığ sularda "İnşaat kaça patladı?" derken projenin FETÖ açısından maliyetinin yüksek olmasından kaygılandıklarını da gizleyemiyorlar.
***
Hiç yorum yapılmamış
711 kez izlendi
776 kez izlendi
555 kez izlendi
2078 kez izlendi
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.