3 Şubat 2015
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, 7 Haziran için millete yaptığı çağrı karşılık bulmaya başladı.. Ne zaman ki; “ama Cumhurbaşkanı tarafsızlığını yitirdi” çığlıkları atılmaya başlandı, o zaman çağrı yerini buldu demektir.. Herkes diyor ki; “Erdoğan Ak Parti için oy istiyor”... Eldeki verilere baktığımda bana da öyle geldi.. Ama bunda Cumhurbaşkanı’nın bir kabahati yok ki.. O bir ilkesel çağrıda bulunuyor. Tarif ettiği kriterleri sağlayan tek parti ise Ak parti.. Ne yapacaktı ya.. Anayasa’yı değiştirecek 400 kadar milletvekili sayısının bulunması gerektiğini söylüyor.. “Ak Parti 400 milletvekili çıkarsın” anlamına gelir mi bu?.. Dedim ya, benim için gelir aslında. Ama teknik olarak referanduma gerek duyulmayacak şekilde bizzat millet iradesinin tecelligâhı olan TBMM’de Yeni Anayasa’nın çıkabilmesi için, halk tarafından seçilmiş Başkan’ın siyasi beklentisidir bu.. Hatırlayın, Anayasa’nın 10 ve 42. maddeleri, 411 milletvekilinin ‘evet’ demesiyle değiştirilmiş ancak bir vesayet makamı olan Anayasa Mahkemesi’nin müdahalesiyle bu düzenleme iptal edilmişti.. 411 milletvekilinin tamamı Ak Partili miydi?.. Burada da Cumhurbaşkanı Erdoğan, sistemi rahatlatacak bir düzenleme yapılması gerektiğini söylüyor ve bunun için de en doğru adresi, TBMM’yi işaret ediyor..
•
Eğri oturalım, doğru konuşalım.. 2007’de, Cumhurbaşkanını halkın seçmesi oylandıktan ve kabul edildikten hemen sonra yapılması gereken düzenleme yapılmadığı için bugün bu tartışmaları yaşıyoruz. Eğer vaktiyle halkın seçtiği cumhurbaşkanı için sistem düzenlenmiş olsaydı, daha rahat edecektik. Ama madem yapılmadı, hayıflanmanın anlamı yok. Bence daha seçime bile gitmeden, bugün gerekli düzenleme yapılmalı ve 330’u bulursa halka sorulmalı. Yok, olmadıysa eğer, partiler ‘Yeni Anayasa’ vaadiyle 7 Haziran seçimlerine gitmeli ve çıkacak sonuca göre de Yeni Anayasa’yı yapmalı.. Bunun artık üzerine konuşulur bir tarafı yok. Eğer Cumhurbaşkanını halk seçiyorsa, sistem ona göre revize edilmeli.. Normal olanı bu..
•
Tartışmalara baktığımız zaman temelde, ‘Başkanlık ve Erdoğan’ üzerine sürdüğünü görüyoruz. Bakın muhalefete.. Neye itiraz ediyor? Başkanlığa.. Neden? ‘Erdoğan padişahlığını ilan edecek, diktatör olacak vs.’ diye.. ‘Peki o vakit düzenlemeyi geri alalım.. Halkın seçmesi işi olmadı, gelin yeniden TBMM seçsin’ dediğinizde cevapları ne?.. Hiçbiri bu işe yanaşmıyor-yanaşmayacak da.. Korkuyorlar evet, asla kendilerinden biri halk oyuyla seçime girip kazanamayacak. Bunu biliyorlar.. Ama yine de bu düzenlemeden geri adım atılması gerektiğini yüreklice savunamıyorlar. Hedefledikleri şu; anlaşıldı ki Cumhurbaşkanlığı şansları yok. Ama mevcut kötü sistem içinde yamalı bohça koalisyonlarla hükümet kurma şansları az da olsa var.. En azından bu güçlerini kullanıp Sezer-Erdoğan dönemi gibi karanlık bir dönem oluşturmanın gayretiyle itiraz ediyorlar..
•
Geçen gün benim radyo programımda Milat Gazetesi Yazarı Faruk Aksoy, açık bir çağrı yaptı.. Gelin ‘5 partinin mutabakatla Köşk’e çıkardığı Ahmet Necdet Sezer’i, halk oyuna sunun’ dedi.. Çok keyifli bir teklif değil mi?.. Ben bunun denenmesi gerektiğini düşünüyorum.. CHP’ye açık çağrı.. İstediği ortamda, istediği rakipler karşısında, kendi fikriyatınıza yakın bir ismi çıkarın meydana.. Karşısında Erdoğan olursa çok orantısız olur. Ak Parti’nin yurt genelindeki teşkilatlarından herhangi birini.. Bir ilçe Başkanını mesela çıkarın Sezer’in karşısına.. Olmuyor değil mi?.. Kalın sağlıcakla...
YeniAkit
YORUMLAR
698 kez izlendi
770 kez izlendi
555 kez izlendi
2078 kez izlendi
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.