Sesli Makale

Rusya'nın ve Baas rejiminin Halep'te devrimcilerin kontrolündeki bölgelere düzenlediği saldırılarda onlarca masum sivil hayatını kaybetti ve kaybetmeye devam ediyor.
Rus savaş uçaklarının önceki gün Kudüs Hastanesi'ne düzenlediği hava saldırısında hastane personeli ve hastalar şehit oldu.

Her şeye rağmen bölgeden ayrılmayarak oldukça zor şartlarda Halep halkına hizmet etmeyi sürdüren tek çocuk doktoru Muhammed Vesim Muaz da o saldırıda yaşamını yitirdi.
"Antep neyse Halep o" dediğimiz ve kendimizden bir parça gördüğümüz tarihi kent tüm dünyanın gözü önünde yanıyor.

Hava saldırıları nedeniyle Helep'te dün Cuma namazı kılınamadı.

Kelimelerin tükendiği noktayı çoktan aştığımız için gelen görüntüler artık vicdanları sızlatmıyor.

Sahi, sızlayacak vicdan mı kaldı?

Rusya ve Amerika, el birliğiyle Suriye'de yaşlı – çocuk ayırt etmeden öldürüyor.

Suriye'de işlenen katliamlardan Beşşar El Esed, Hamaney ve Putin kadar bu vahşetin engellenmesine izin vermeyen Obama da birinci dereceden sorumlu.
Çünkü Obama, Suriye'de rejimin devrilmesini ve akan kanın durmasını istemiyor.

El Şark El Evsat gazetesi, önceki gün muhaliflerden adını açıklamadığı bir kaynağa dayandırdığı haberinde, Körfez ülkelerinden birinin devrimci gruplara omuzdan atılan uçaksavar füzeleri dahil gelişmiş silah gönderdiğini fakat Amerika'nın bunu veto ederek silahların Suriye'ye girmesine izin vermediğini yazdı.

Aynı haberde Türkiye'nin Ahraru'ş Şam'dan IŞİD'e karşı savaşmak üzere Halep'in kuzeyine bin savaşçı göndermesini istediği fakat Amerika'nın buna da karşı çıktığı öne sürüldü.
Suriye'de rejim güçlerinin, İran'ın ve Rusya'nın saldırıları asıl oyun kurucunun, yani Amerika'nın katliamlardaki rolünü perdeliyor.

Türkiye'nin Suriye'de yaşananları seyretmek zorunda kalmasının ve Kuzey Irak'taki PKK kamplarını vurduğu halde Suriye'nin kuzeyindeki terör yuvalarına müdahale edememesinin tek nedeni de Amerika'dır.

Washington güya bizim müttefikimiz.

Fakat öyle bir müttefik ki dostluğu düşmanlığından daha tehlikeli.

ABD, Halep'in kuzeyinde haince pusuya düşürerek öldürdüğü ÖSO mensuplarını bir tırın arkasına doldurarak davul zurna eşliğinde Afrin caddelerinde teşhir eden PKK/PYD'ye sınırsız destek veriyor.

Müttefikimizin terör örgütüne o desteği de Ankara'ya, İstanbul'a, Bursa'ya terör eylemi olarak yansıyor.

ABD Savunma Bakanı Ashton Carter, Senato'daki bir oturumda soruları yanıtlarken, PKK ile YPG ve PYD arasında ilişki bulunduğunu itiraf etti.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü John Kirby ise ABD’nin terör örgütü PKK ve Suriye'deki uzantısı PYD hakkındaki politikalarında herhangi bir değişiklik olmadığını söyledi.

Türkiye'nin doğusunda askerlerimizi ve polislerimizi haince düzenledikleri saldırılarla katleden teröristler ABD'nin Suriye'deki en gözde müttefikleri.

Amerika, Suriye'ye "IŞİD'le mücadele eden yerel güçleri eğitmek" için danışmanlardan ve teknisyenlerden oluşacak 250 asker daha gönderecek.

"Yerel güçler" denilen grupların en başında PKK/PYD geliyor.

Bu askerlerin eğittiği PKK/PYD üyeleri, öğrendikleri savaş taktikleriyle Türk askerine ve polisine kurşun sıkacak.

Türkiye'nin ve bölgenin tamamen aleyhine olduğu için Obama'nın politikalarına destek olmamız mümkün değil.

PKK'yı açıkça destekleyen, Beşşar El Esed'in yenilmesine ve Suriye rejiminin devrilmesine izin vermeyen, devrimcilere silah gönderilmesini engelleyerek Halep'in yerle bir olmasına yol açan Amerika'yla ittifakımızı da sona erdiremiyoruz.

Maalesef böyle bir açmazımız var.

Diriliş Postası
30 Nisan 2016