ÖNCELİKLE FETÖ 1985 yılından itibaren sistematik olarak DEVLETİN içinde devlet tarafından büyütüldü... Bunu yapan güç yerli değildi. Meydana getirdikleri oluşumu bizim için değil kendileri için kullanacaklardı. Özellikle 1985'ten itibaren kim bu örgütle ilgili tek laf ettiyse tasfiye oldu. Dinleme yapılarak, takip edilerek, montajla, kasetle ya da bildikleri başka yollarla...
Bu örgüt, gücünü İSTİHBARATTAN alıyordu. Önce EMNİYETİ hedef aldılar... Kimse bunları durduramadı.
Önlerine çıkanı ezip geçtiler. Herkes izledi. Sovyetler'i yıkan akıl, içimizde şarjı kendisinde olan sözde İSLAMİ bir yapı oluşturuyordu. Orta Asya'ya sefer görev emri gelmeden KOMÜNİZM ve SOVYETLER çöküyordu...
İşte bu yıllarda bilinen ilginç bir olay yaşandı...
Pensilvanya'nın kasetleri konuşuluyordu. Kimse net olarak önünü göremiyordu. Kimse bu örgüt ile net bir kanıya varamıyordu...
Tarihler 1991'i gösteriyordu...
Haziran'da Mustafa Kalemli İçişleri Bakanı oldu. Ünal Erkan da Emniyet Genel Müdürlüğü'ne getirildi. Ancak inanılmaz ihbar geliyordu. Teşkilat resmen kaynıyordu. Erkan işi gücü bırakıp POLİS AKADEMİSİ ile ilgili yağan şikayetlere odaklandı.
Normalde polis kolejlerinden gelen öğrencilerle sistem gidiyordu. Ama yapılan değişiklik ile AKADEMİ'nin ilk ve son sınıflarına dışarıdan öğrenci alınmasının yolu açılmıştı. Sorun büyüktü! Dışarıdan gelenlerin tamamı FETÖ'cüydü...
Gelen istihbaratlarda okula giren CEMAAT mensuplarının Emniyet'te istihbarat, personel ve muhabere birimlerine atanacağı söyleniyordu.
Çekirdek bir kadronun da POLİS yetiştirmek için okullarda kalacağı iddia ediliyordu...
Bir gece saat 23:30'da Bakan Kalemli'ye ve Erkan'a bir istihbarat ulaşıyor: "Polis akademisinde bu gece saat 24:00'te mezuniyet kura çekimi var. Cemaatçiler en kritik yerlere atanacak... İşin içinde sahtekarlık var..." Erkan aldığı istihbarata inanmak istemiyor. İçi içini yiyor. Gece yarısı kalkıp AKADEMİ'ye gidiyor. Kura çekimi için kurulan masanın başına geliyor. Herkesi kaldırıyor. İşin başına kendisi geçiyor.
Kuraya gelen öğrencilerin isim listesine bakıyor. Şaşırıp kalıyor.
Çoğunun isminin karşısında işaret var!
Masanın altına eğilip bakıyor daha da şaşırıyor. Kuraların çekiminin yapıldığı torbadan bir adet daha var. Kendi kendine "Bu ne ki?" diye soruyor!
Torbalara bakıyor, inceliyor! İsminin karşısında İŞARET bulunan herkes İKİNCİ ÖZEL TORBADA... Bu torbadan çıkanlar artık hepimizin bildiği gibi EMNİYET istihbarat, personel ve polis kolejlerinin yolunu tutuyor.
Geride kalanlar ne kadar başarılı ve yetenekli olsalar da KARAKOLLARA gidiyorlar...
Torba ilginç bir torbaydı!
Özel olarak saptanan isimler buradaydı... Erkan baktığında buradaki öğrencilerin YÜZDE 90'ının, Akademi'ye ya ilk ya da son sınıfta dışarıdan geldiğini tespit etti...
Devlet BAKANIYLA Emniyet Genel Müdürü ile ilk kez net olarak CEMAATİ burada görüyordu.
Dayanamayıp TORBADA yer alanlardan birini çağırdı. "Nedir bu durum?" diye sordu...
Muhtemelen alacağı cevabı bilmiyordu. Karşısındaki genç kendine güvenen bir ses tonuyla cevap verdi:
"Bizler KARŞIYAKA'daki Fetullah Gülen Hoca Efendimizin açtığı IŞIK EVLERİNDE toplanırız. Orada ders alırız..." Erkan şaşırıp kalıyor. İşin peşini bırakmıyor. O gencin söylediği adreslere baskın talimatı veriyor.
Gencin tamamıyla doğru söylediği ortaya çıkıyor. Soruşturma başlatıyor.
Pek çok ismin EMNİYET'ten uzaklaştırılması için düğmeye basıyor.
Evde bulunan dokümanların yeterli kanıt olduğu düşünülüyor...
Erkan bunları 9 ay daha yapabiliyor. Sonra görev değişikliği ile uzaklaştırılıyor...
Peki o dosyalar ve üzerini çizdiği isimler ne oluyor?
İşte burası önemli hem de çok...
Öncelikle bütün DOSYALAR bir el tarafından temizleniyor...
Daha da vahimi üzeri çizilen bütün isimler sonra TEŞKİLAT İÇİNDE en kritik yerlere geliyor...
Hikaye böyle başlayıp 15 TEMMUZ'a kadar geliyor...
Tabii EMNİYET'İN içinde temizlik hiç yapılamıyor. Pek çok müfettiş raporuna rağmen!
Mesela Polis Müfettişi İzzet Sezgin Şenel tarafından yapılan tahkikatta POLİS AKADEMİSİ'deki görevli 9 ÖĞRETİM ÜYESİNİN ALTI ÇİZİLİYOR. Bunlar SIR isimler değil...
H.B.E, M.T, S.T, A.Ö. gibi isimleri özellikle belirtiyor. 90'a yakın ismin de TEŞKİLATLA ilişiğinin kesilmesini istiyor...
Peki ne oluyor dersiniz?
Evet bildiniz herkes daha da güçlenerek yoluna devam ediyor...
Hiç kesintiye uğramadan kendi sistemlerini kuruyorlar... Öncelikle polisi yani istihbaratı ele geçirip sonrasında ADALET'i düşürüyorlar...
Sonraki HAMLE ORDUNUN ALINMASI...
Ortada sarışın mavi gözlü kimse var mı?
Saldıran silah kullanan kimse var mı?
Adam kaçırıp kendi adamını yerine getiren var mı?
YOK!!!
Olmazda... Bir ülke en büyük değerleriyle yani KUR'AN-I KERİM'le ve bayrakla böyle aldatılır...
En büyük gücümüzü kullananlar ele geçirdikleri ülkeyi ŞARJI EŞİNDE tutanlara verir...
Biz de seyrederiz...
Bakın içeride tasfiyesi süren ve bitecek olan YAPI dışarıda bitirilmedi...
Demek ki görevleri sürüyor! Bunu atlamayalım...
Bunları imha etmeden ANKARA ile ilgili özel görev vereceklerdir...
Kesin ve net...
Bir soru!
Kimlerde BYLOCK vardı acaba?
Hangi siyasiler ve hangi işadamlarında!!!
Ve bilmediğimiz kimlerde?
Takvim
19 Eylül 2016
Bu örgüt, gücünü İSTİHBARATTAN alıyordu. Önce EMNİYETİ hedef aldılar... Kimse bunları durduramadı.
Önlerine çıkanı ezip geçtiler. Herkes izledi. Sovyetler'i yıkan akıl, içimizde şarjı kendisinde olan sözde İSLAMİ bir yapı oluşturuyordu. Orta Asya'ya sefer görev emri gelmeden KOMÜNİZM ve SOVYETLER çöküyordu...
İşte bu yıllarda bilinen ilginç bir olay yaşandı...
Pensilvanya'nın kasetleri konuşuluyordu. Kimse net olarak önünü göremiyordu. Kimse bu örgüt ile net bir kanıya varamıyordu...
Tarihler 1991'i gösteriyordu...
Haziran'da Mustafa Kalemli İçişleri Bakanı oldu. Ünal Erkan da Emniyet Genel Müdürlüğü'ne getirildi. Ancak inanılmaz ihbar geliyordu. Teşkilat resmen kaynıyordu. Erkan işi gücü bırakıp POLİS AKADEMİSİ ile ilgili yağan şikayetlere odaklandı.
Normalde polis kolejlerinden gelen öğrencilerle sistem gidiyordu. Ama yapılan değişiklik ile AKADEMİ'nin ilk ve son sınıflarına dışarıdan öğrenci alınmasının yolu açılmıştı. Sorun büyüktü! Dışarıdan gelenlerin tamamı FETÖ'cüydü...
Gelen istihbaratlarda okula giren CEMAAT mensuplarının Emniyet'te istihbarat, personel ve muhabere birimlerine atanacağı söyleniyordu.
Çekirdek bir kadronun da POLİS yetiştirmek için okullarda kalacağı iddia ediliyordu...
Bir gece saat 23:30'da Bakan Kalemli'ye ve Erkan'a bir istihbarat ulaşıyor: "Polis akademisinde bu gece saat 24:00'te mezuniyet kura çekimi var. Cemaatçiler en kritik yerlere atanacak... İşin içinde sahtekarlık var..." Erkan aldığı istihbarata inanmak istemiyor. İçi içini yiyor. Gece yarısı kalkıp AKADEMİ'ye gidiyor. Kura çekimi için kurulan masanın başına geliyor. Herkesi kaldırıyor. İşin başına kendisi geçiyor.
Kuraya gelen öğrencilerin isim listesine bakıyor. Şaşırıp kalıyor.
Çoğunun isminin karşısında işaret var!
Masanın altına eğilip bakıyor daha da şaşırıyor. Kuraların çekiminin yapıldığı torbadan bir adet daha var. Kendi kendine "Bu ne ki?" diye soruyor!
Torbalara bakıyor, inceliyor! İsminin karşısında İŞARET bulunan herkes İKİNCİ ÖZEL TORBADA... Bu torbadan çıkanlar artık hepimizin bildiği gibi EMNİYET istihbarat, personel ve polis kolejlerinin yolunu tutuyor.
Geride kalanlar ne kadar başarılı ve yetenekli olsalar da KARAKOLLARA gidiyorlar...
Torba ilginç bir torbaydı!
Özel olarak saptanan isimler buradaydı... Erkan baktığında buradaki öğrencilerin YÜZDE 90'ının, Akademi'ye ya ilk ya da son sınıfta dışarıdan geldiğini tespit etti...
Devlet BAKANIYLA Emniyet Genel Müdürü ile ilk kez net olarak CEMAATİ burada görüyordu.
Dayanamayıp TORBADA yer alanlardan birini çağırdı. "Nedir bu durum?" diye sordu...
Muhtemelen alacağı cevabı bilmiyordu. Karşısındaki genç kendine güvenen bir ses tonuyla cevap verdi:
"Bizler KARŞIYAKA'daki Fetullah Gülen Hoca Efendimizin açtığı IŞIK EVLERİNDE toplanırız. Orada ders alırız..." Erkan şaşırıp kalıyor. İşin peşini bırakmıyor. O gencin söylediği adreslere baskın talimatı veriyor.
Gencin tamamıyla doğru söylediği ortaya çıkıyor. Soruşturma başlatıyor.
Pek çok ismin EMNİYET'ten uzaklaştırılması için düğmeye basıyor.
Evde bulunan dokümanların yeterli kanıt olduğu düşünülüyor...
Erkan bunları 9 ay daha yapabiliyor. Sonra görev değişikliği ile uzaklaştırılıyor...
Peki o dosyalar ve üzerini çizdiği isimler ne oluyor?
İşte burası önemli hem de çok...
Öncelikle bütün DOSYALAR bir el tarafından temizleniyor...
Daha da vahimi üzeri çizilen bütün isimler sonra TEŞKİLAT İÇİNDE en kritik yerlere geliyor...
Hikaye böyle başlayıp 15 TEMMUZ'a kadar geliyor...
Tabii EMNİYET'İN içinde temizlik hiç yapılamıyor. Pek çok müfettiş raporuna rağmen!
Mesela Polis Müfettişi İzzet Sezgin Şenel tarafından yapılan tahkikatta POLİS AKADEMİSİ'deki görevli 9 ÖĞRETİM ÜYESİNİN ALTI ÇİZİLİYOR. Bunlar SIR isimler değil...
H.B.E, M.T, S.T, A.Ö. gibi isimleri özellikle belirtiyor. 90'a yakın ismin de TEŞKİLATLA ilişiğinin kesilmesini istiyor...
Peki ne oluyor dersiniz?
Evet bildiniz herkes daha da güçlenerek yoluna devam ediyor...
Hiç kesintiye uğramadan kendi sistemlerini kuruyorlar... Öncelikle polisi yani istihbaratı ele geçirip sonrasında ADALET'i düşürüyorlar...
Sonraki HAMLE ORDUNUN ALINMASI...
Ortada sarışın mavi gözlü kimse var mı?
Saldıran silah kullanan kimse var mı?
Adam kaçırıp kendi adamını yerine getiren var mı?
YOK!!!
Olmazda... Bir ülke en büyük değerleriyle yani KUR'AN-I KERİM'le ve bayrakla böyle aldatılır...
En büyük gücümüzü kullananlar ele geçirdikleri ülkeyi ŞARJI EŞİNDE tutanlara verir...
Biz de seyrederiz...
Bakın içeride tasfiyesi süren ve bitecek olan YAPI dışarıda bitirilmedi...
Demek ki görevleri sürüyor! Bunu atlamayalım...
Bunları imha etmeden ANKARA ile ilgili özel görev vereceklerdir...
Kesin ve net...
Bir soru!
Kimlerde BYLOCK vardı acaba?
Hangi siyasiler ve hangi işadamlarında!!!
Ve bilmediğimiz kimlerde?
Takvim
19 Eylül 2016
Hiç yorum yapılmamış
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER
ÖNE ÇIKANLAR Tümü
Zekeriya Say : “Yalanın bacağı” artık kırılmalı!
558 kez izlendi
Salih Tuna : Bıyık da yetmiyor
558 kez izlendi
Ergün Diler : Adidas
1477 kez izlendi
Zafer Şahin : AYM’de kimin dediği oldu?
2185 kez izlendi
EN POPÜLER GÜNÜN YAZISI
YAZARLAR
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.