SİYASET

Ergün Diler : Darbenin şifresi

Tarih
29 Eylül 2016
İzlenme
Kişi
Yazar
Ergün Diler

15 TEMMUZ kalkışmasını daha çok konuşacağız.
Anlamadığımız ve oturmayan çok parça var. Bu kesin. Belki ileride DOĞRU bildiğimiz pek çok şey yanlış çıkacak. Kestiremeyiz. Kimse de bunun aksini söyleyemez...
FETÖ'nün içerideki kollarını tam olarak bilmiyoruz. Mücadele tüm hızıyla sürüyor. Bu çarktan para kazanan da rütbe alan da kariyer yapan da çok... Şimdi haklı bir korku var. Ama bu işler böyledir. Zaten hala BİR NUMARASININ KİMOLDUĞUNU BİLMEDİĞİMİZ bir kalkışma ortada duruyor!
Ve ORDU içinden çok kaynak bize ulaşıyor. Kimi GENELKURMAY'ın içinden kimi de dışından... Ama ulaşıyorlar.
Gerçeklerin ortaya çıkma gibi kötü bir özelliği vardır... Zamanla her şey anlaşılacak. Bana ulaşan çok ilginç bilgiler var. Birini sizlerle paylaşmak istiyorum. Gerçekten ilgi çekici çünkü...
İŞTE 15 TEMMUZ ÖNCESİ GENELKURMAY'DA YAŞANANLAR...
Canlı tanığı anlatıyor... Okuyun bakalım sonunda ne düşüneceksiniz?
2015 yılında paralelle mücadelede YAŞ KARARLARINDA TSK'dan kararlı sonuçlarçıkmadı. Bunun üzerine, PARALEL İLE MÜCADELE için Genelkurmay PersonelBaşkanlığı bünyesinde bir heyet oluşturuldu.
Bu heyetin başına da şuranın planlandığı, kararların alındığı ve General/Amiral Şubenin bağlı olduğu DARBECİ TuğgeneralPARTİGÖÇ getirildi. O TARİHTENİTİBAREN MİT ile yakın koordineli, çok titiz ve yoğun bir çalışma sürdürüldü. Ordu içindeki CEMAAT MENSUPLARI tek tek belirleniyordu. Amaç buydu. Ama çalışma 2016'ya kaldı. Aynı hızla gidiliyordu. Ve sona doğru adımlar atılıyordu. LİSTELEROLUŞMAYA BAŞLADI. Dışarıdan bakan biri bile TASFİYEYİ GÖREBİLİRDİ.
Geliyordu adeta... 11 TEMMUZ 2016 sabah saatlerinde MİT mensupları Genelkurmay Başkanlığı'na gelerek Partigöç'ün odasında bir görüşme gerçekleştirdi. Bu görüşmeden sonra karargahta şura çalışmaları mahiyetinde çok yoğun toplantılar yapıldı. Komuta katının kameralarında bütün görüntüler mevcuttu.
Nokta konulması için 12-13 TEMMUZ günü, ordunun en tepesine sunum yapılacaktı. Yapıldı da. Belki en az 15 kez LİSTELER önlerine konuldu. Çok hareketli saatler yaşanıyordu. Çok kişi "listelerden ne çıkacak?" diye bekliyordu.
Bu sorunun cevabı beklenirken 14 TEMMUZ'da çok ilginç bir şey oldu. Sabahsaatlerinde, Genelkurmay Karargahı'ndan,Kuvvet komutanları ve Ordu Komutanları TELEKONFERANSLA arandı. TSK'nınkendi sistemi içinde gerçekleştirdiği çevirimiçigizli bir tele-toplantıydı bu! Bu toplantı kadar,toplantıda alınan kararlar da önemliydi.
Herkesin hazır bulunduğu toplantıdan EMİRLER yağdırıldı!
Yani 15 TEMMUZ KALKIŞMASI'ndan bir gün önce 15 TEMMUZ EMİRLERİ veriliyordu!
"KİMSE GECE ATIŞI YAPMAYACAK!",
"KİMSE GECE EĞİTİMİ YAPMAYACAK!",
"KİMSE GECE TATBİKATI YAPMAYACAK!",
"KİMSE LOJİSTİK SEVKIYAT YAPMAYACAK!"

(AKSİ DEĞERLENDİRME- 11 Temmuz'da MİT'in verdiği bilgi çerçevesinde, muhtemel bir kalkışmanın engellenebilmesi maksadıyla, önleyici emir de verilmiş olabilir...
Burada, birliklere darbe için hazır olun emri verilmiyor. Tam aksine tüm gece faaliyetlerinizi iptal edin deniyor. Halbuki o akşam nöbetçi heyetleri hariç birçok birlik PERSONELİ evinde zaten. Aktarmak istediğim esas vurgu, Komuta Heyeti'nin bu kalkışmayı 15 Temmuz'dan önce öğrendiği ama maiyetini, kimlerden geleceğini, ne zaman başlatılacağını kestirememesi... Bu nedenle de darbeyi engellemek için çalışıldığıdır. Problem, bu bilginin devleti yönetenlerle paylaşılmadığıdır.
En büyük sıkıntı, birçok ÜST DÜZEY askerin bunu 15 Temmuz'dan önce öğrenmiş ya da hissetmiş olmasına rağmen ya susuyor, ya kendince engellemeye çalışıyor ya da korkuyor olması. Sonuçta devleti yönetenler haberdar edilmedi.) Devam...
(Ayrıca yukarıda bahsedilen emir, 15 Temmuz günü Genelkurmay Başkanı'nın saat 18:00 sularında Kara Kuvvetleri Komutanı ile K.K.Kurmay Başkanı'na "Kara Havacılık Komutanlığı'na gidin, kontrol edin ve tüm gece uçuşlarını iptal edin" emri ile de uyuşuyor... ) Her şey 15 Temmuz içindi! Birliklerin gece dışarıda olmaları ve başka bir şeyle meşgul olmaları istenmiyordu. SANKİ VERİLENEMİRLE "BEKLEYİN" deniliyordu! Müteakip emirlerin de ORDU KOMUTANLARI tarafından verileceği söyleniyordu!
(AKSİ DEĞERLENDİRME- Burada 15 Temmuz günü faaliyetlerin iptal edildiği, müteakip günlerdeki atış, tatbikat vs. faaliyetlerin ise Ordu Komutanları tarafından verileceği deniliyor. Yani TSK BİRLİKLERİpasivize ediliyor...) 15 Temmuz günü saat 14.13'te 3.
ORDU KOMUTANI astlarına bu telekonferans görüşmesini aktardı ve "KİMSE DIŞARI ÇIKMASIN!" dedi.
Ancak bazı TUGAYLARDAN İTİRAZ geldi. Bu emre bazı komutanlar muhalefetediyordu. Anlamadıkları anlam veremedikleriiçin... (Burada itiraz edenler 15Temmuz'da da başkaldıranlar,birliklerini dışarı çıkaran vedarbeye katılan komutanlardır.
Burada ordu komutanı ve kendisine bağlı tugayların konudan haberdar olduğu ortada. Aralarında çelişki oluştuğu da...) Aynı şekilde 15 Temmuz akşamı 9. KOLORDUKOMUTANI Tugay Komutanlarını arayıp "Emir gelebilir dışarı çıkmamak en iyisi!" diyor...
Bundan iki gün önce ise daha garip bir şey oldu.
13 TEMMUZ'da SEMİH TERZİ, yıllık iznini kullanan bir BİNBAŞI'yı aradı.
MAK taburunda görev yapan BİNBAŞI'ya "Ankara'ya git! EN iyi adamlarınla GÖLBAŞI'nda emrimi bekle!" dedi. Binbaşı da iznini yarıda kesip emrin gereğini yapmak için gösterilen adrese yöneldi. Darbeden bir gün önce yani 14 TEMMUZ SABAHIBİNBAŞI AŞTİ'den ÖZEL KUVVETLERKOMUTANI AKSAKALLI PAŞA'yı arayıp, Terzi'nin emri üzerine geldiğini tekmil veriyor.
Darbe gecesi düğünde olan Aksakallı, bir gün öncesinde kendisini arayan Binbaşıya "Böylebir görev yok, hiç kimse emrim dışındamünferit görevleri icra etmeyecek" diyor.
Binbaşının evine dönmesini emrediyor. Binbaşı AŞTİ'den çıkmadan tekrardan memleketine dönüyor. Daha da ilginç şeyler vardı!
15 Temmuz günü 7. KOLORDUYA bağlı olan Semih Terzi ve ekibi aldıkları HELİKOPTERLE Ankara'ya intikal etti. Emrigören olmadı ama ÖZEL KUVVETLERDEN geldiği söylendi. 7. KOLORDU KOMUTANI'nın haberi yoktu. Tek silahyüklü F-16'lar Diyarbakır'da bulunmaktaydı.
Helikopter kalktı ve Silopi'den Ankara'ya gitti.
Bu gerçekleştikten sonra BAŞBAKAN'ın emrini dinlemeyen ESKİŞEHİR uçak kaldırmadı. Ancak 2. ORDU Komutanı'nın emriyle DİYARBAKIR'dan uçaklar kalktı. Bu uçaklar AKINCI ÜSSÜ'nü vurdu mu yoksa havadaki darbecileri mi kovaladı bilen yok!
Kimse emin değil... Zaten 2. Ordu Komutanı da DARBEDEN içerideydi!
Eğer bana ulaşan RÜTBELİ doğru söylüyorsa DARBEYİ BİLMEYENYOK GİBİ BİR ŞEY... Şu an askerin içinde çok sayıda personel OYUNUKURANLARIN YA DA EN AZINDAN BİLİP DE KONUŞMAYANLARIN DEVLETİ YÖNETENLERİ ZAMANINDA UYARMADIĞINI DÜŞÜNÜYOR. Darbeye katılanların yanında katılmayan bazı günahsız askerlerin de bile bile ateşe gönderildiği fikrinde... PARALEL YAPI ile mücadele kapsamında kimlere ulaşılmıştı? Kimler tasfiye edilecekti? Kimlerin gizli ilişkileri vardı? Tasfiye listesinde hangi komutana yakın hangi isimler vardı? Kimler hangi isimlere itiraz etti? BİLENYOK!
Ancak ORDU kendi içinde TELEKONFERANS yöntemiyle paylaşılan emirleri ve sonrasında yaşananları tartışıyor...
Sonuç ortada!
250 şehidimiz var!
Kim neyi hedefledi? Ülkeyi kim nereye sürüklemek istedi bilen yok! İzaha muhtaç çok konu var!
Bildiğimiz pek çok şey yarın başka bir GERÇEK olarak karşımıza çıkarsa üzülürüm.
Hem de çok!
Hepimiz ADİL ÖKSÜZ'ün ne olduğunu ne olmadığını tartışıyoruz! Yakalandı ama kim bıraktı bilmiyoruz! Nereye gittiğini kimin yardım ettiğini de bilmiyoruz. Rehin tutulup tutulmadığını da... Ama HAVAKUVVETLERİ İMAMI'nın dışında da bilmediğimiz çok şey var. FETÖ işin arkasında! Bu net! Ama KOMUTANLARITELEKONFERANSLA BİRARAYA kim getirdi? Bunu da ADİL ÖKSÜZ MÜSÖYLEDİ? Şimdilik bilmiyoruz...
Ama ortada bir gariplik olduğu da gerçek!
Tabii bana ulaşan kaynaklar doğru söylüyor ise... Dedim ya gerçekler zamanla ortaya çıkar...
Bekleyelim ve çabalayalım... TANKIN ALTINA YATAN İNSANLARIN GERÇEKLERİ BİLMESİ GEREKİYOR ÇÜNKÜ!
Bunu fazlasıyla hak ettiler!
Takipteyiz. Ciddi olarak!
Çok uzun sürmez!
Biraz zaman!


NOT: Benim çıkardığım sonuç şu:
1. Birçok üst düzey asker kahraman ilan edilenler dahil ve belki de bazı sivil üst düzey bürokratlar, 15 TEMMUZ'ugördü. Ancak korku, tecrübesizlik, ihmal ya da önlenebilir refleksi ile bunu zamanında devleti yönetenlere iletmedi.
2. Acaba bu topyekün bir hareket olarak planlanırken kendi aralarında anlaşmazlıklara düşülünce engellenmeye mi çalışıldı. Çünkü DEVLET silahlar patladıktan sonra öğrendi.
Bu kabul edilemez.
.

Takvim
29 Eylül 2016

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;