DÜNYA

Selman Emre : Üç tampon bölge bir Türkiye

Tarih
31 Ekim 2014
İzlenme
Kişi
Yazar
Selman Emre
31 Ekim 2014...
Türkiye Suriye’de bir tampon bölge kurulmasında ısrarlı.
Her platformda bu talebini dile getirmeye devam ediyor.
Tampon bölge demek, Esed’in gidişinin hızlanması demek.
İçinde bulunduğumuz şartlarda Batı’nın en azından şimdilik Esed’den vazgeçme ihtimali yok.
Eskiden bunu üstü kapalı olarak dile getirirlerdi.
Bugün doğrudan ifade etmekten çekinmiyorlar.
Açık bir şekilde “Önceliğimiz Esed değil” diyorlar.
Başbakan Ahmet Davutoğlu önceki gün BBC’ye verdiği röportajda bir kez daha tampon bölge konusunu açtı.
Davutoğlu şunları söyledi: “Rejim ve IŞİD tarafından oynanan oyunu biliyoruz. Suriye rejimi Halep ve etrafını bombalıyordu. Rejimin kara birlikleri olmadığından IŞİD bu bölgelere yerleşti, dolayısıyla aralarında taktiksel bir işbirliği vardı. Rejim belli bölgeleri bombaladığında Özgür Suriye Ordusu çekildi, IŞİD bu bölgeleri işgal etti. IŞİD bu bölgelerden çekilirse ve uçuşa yasak bölge oluşturulmazsa Suriye rejimi bombardımana devam edecek ve Türkiye’ye daha fazla mülteci sığınacak.”
Başbakan’ın bu sözleri üzerine Amerika Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Jen Psaki bir açıklama yaparak, “Geçmişte olduğu gibi bazı kaygılarımız var, bundan dolayı tampon bölge konusundaki pozisyonumuz aynı” dedi.
Yani Amerika cephesinde değişen bir şey yok.
Beyaz Saray dün olduğu gibi bugün de Esed’in düşmesine sebep olabilecek bir tampon bölgeye karşı.
Dünya kamuoyu Türkiye’nin bu talebine duyarsız kalırken, Mısır ve İran kendi tampon bölgelerini kurmaya hazırlanıyor.
Önce Mısır’a bakalım.
Geçen hafta Sina Yarımadası’nda gerçekleşen bombalı saldırılarda 31 Mısır askeri hayatını kaybetmişti.
Hükümet saldırılardan radikal İslamcıları sorumlu tuttu ve ülkede üç günlük yas ilan etti.
Mısır Ordusu 28 Ekim 2014 tarihinde Sina’yı bahane ederek, Mısır ile Gazze arasındaki Refah’ta tampon bölge oluşturma kararı aldı.
Üst düzey Mısırlı bir yetkili, amaçlarının Gazze’den silah aktarımını durdurmak olduğunu söyledi.
Tampon bölge için Gazze-Mısır sınırına 13 kilometrelik 500 metre genişliğinde hendekler kazılacak.
Ayrıca Refah’taki 900 Filistinlinin evi boşaltılacak.
Bu karardan olumsuz etkilenenler tabii ki de Gazze halkı olacak.
Sonuçta Gazze’de İsrail ambargosu devam ediyor ve Refah bölgesi Gazze’nin dünyaya açılan tek kapısı.
Mısır Ordusu Sina bahanesiyle Gazze halkı üzerindeki baskısını yoğunlaştırıyor.
Bu da ister istemez Hüsnü Mübarek dönemindeki uygulamaları hatırlatıyor.
Gelelim İran’a. Birkaç gün önce İran’ın Pakistan sınırındaki Sistan ve Belucistan eyaletinin Seravan bölgesinde İran güvenlik güçlerine yapılan saldırılarda 4 kişi öldü.
Bu olaydan sonra İran bir açıklama yaparak, “Muhalif güçler komşu ülkelerin topraklarında bile olsa onları bulur ve gereğini yaparız, Pakistan sınır güvenliğini sağlamaz ise ülkemize yönelik tehditleri bertaraf etmek için müdahale ederiz” tehdidinde bulundu.
Pakistan ile İran arasında 900 kilometre sınır var. Bu yönüyle Türkiye-Suriye sınırını andırıyor.
İran’a karşı silahlı mücadele veren gruplar söz konusu sınır hattında faaliyet gösteriyor. İran, Pakistan’ın bu gruplara yardım ve yataklık yaptığını iddia ediyor. Pakistan ise bu iddiayı reddediyor.
İran’ın müdahale tehdidiyle Pakistan’a bir nevi gayri resmi tampon bölge ültimatomu verdiğini söylemek mümkün.
Belucistan’ın aynı zamanda Afganistan’ın güney sınırında yer alması da konuyu uluslararası bir boyuta taşıyor.
Mısır ve İran’daki gelişmeler konusunda dünya kamuoyu sessizken, Türkiye’nin kuracağı tampon bölgeye ise tepkili. Özetle; Mısır ve İran’ın sınır güvenlikleri için tampon bölge kurup başka ülkeye müdahale etmeleri meşru, ancak Türkiye’nin talebi meşru değil.
Milat

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;