Protesto bir haktır ve insanlar bu haklarını özgürce kullanabilmeli. İki stadyumdan yükselen “Hükümet istifa” sloganlarına sadece bu açıdan bakmak mümkün.
Fakat işin bir de “ama” kısmı var.
Hükümet bugün istifa etse, karar Resmi Gazete’de yayımlanacak, ardından Yüksek Seçim Kurulu, 60 gün sonraki ilk pazar günü için erken seçim kararı alacak. Buna göre 7 Mayıs’ta seçim yapılması gerekecek.
14 Mayıs’ta zaten seçimler var ve seçim yapılıncaya kadar da yine bu hükümet göreve devam edecek.
Konuya buradan bakınca da atılan sloganın fiili bir anlamı kalmıyor.
Bunlar işin protesto hakkı ve sonuçlarıyla ilgili kısmı. Ancak mutlaka farkına varmamız gereken iki nokta daha var:
Dünyadaki her türlü iç karışıklığın altında imzası olan Soros’un, Münih Güvenlik Konferansı’nda Hindistan, Türkiye ve Brezilya’yı hedef ülkeler olarak ilan etmesine dikkat etmemiz lazım.
İkinci nokta, darbe dönemi liderlerini bile Beyaz Saray’a davet eden ABD, Biden döneminde Türkiye Cumhurbaşkanı’nı Beyaz Saray’a davet etmedi.
ABD Başkanı Biden, Ukrayna ve Polonya’ya gelmesine rağmen, deprem felaketiyle boğuşan Türkiye’ye uğramamayı tercih etti. Darbe lideri Kenan Evren’e bile açılan Beyaz Saray kapısının Erdoğan’a açılmama nedeni “demokrasi endişesi” mi yoksa Suriye’de Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından bozulmuş ABD planları mı, buyurun siz karar verin.
Meral Akşener haksız mı?
CHP ve İYİ Parti, yüzde 40’lık bir oy desteğini temsil etmelerine rağmen, yüzde 1’lik Saadet Partisi’nin vetosu nedeniyle “İstanbul Sözleşmesi’ne dönüş” hedefini ortak programlarına koyamadılar. Demokrasi çoğunluğun azınlığa tahakkümünü engelleyen bir sistem ama azınlığın çoğunluğa tahakkümü demek de değil.
yazının devamı
YORUMLAR
2203 kez izlendi
830 kez izlendi
1383 kez izlendi
1299 kez izlendi
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.