Sesli Makale

İlk kez Sırp asıllı Amerikalı bilim adamı Nikola Tesla tarafından ortaya atılmış bir fikir olan HAARP Teknolojisi, şüphesiz Amerika’nın elindeki en büyük gücüdür.

Kısaca bilgi vermek gerekirse;

İngilizce’den çevrilmiş haliyle ‘Yüksek Frekanslı Etkin Güneşsel Araştırma Programı’, bilinçli olarak deprem ve tsunami çıkaran bir saldırı sistemidir.

Sırp asıllı Ünlü Amerikalı mucit Nikola Tesla temellerini kurmuştur. Sonrasında bunu geliştirmek ise Amerika'ya kalmıştır. Günümüzde HAARP; ABD Kara Kuvvetleri, Deniz Kuvvetleri ve Alaska Üniversitesi tarafından ortak yürütülen bir çalışma olsa da Derin güçlerin talimatlarıyla çok farklı bir boyut kazanmış haldedir. İçinde yaşadığımız zamanın en üstün "HARP" teknolojisi olarak da görebileceğimiz bu teknoloji, elektromanyetik sinyallerle çok büyük enerjileri kontrol etme mantığı üzerine kuruludur.

Yapabildiklerini sıralarsak:

* Dünya üzerindeki petrol ve doğalgaz gibi işlerine yarayan yeraltı kaynaklarının yerlerini tespit etmek.

* Gerekli zamanlarda ABD ordusu dışındaki haberleşme kaynaklarını kesmek.

* Olası bir füze veya benzeri saldırılarda, füzeyi havada imha etmek.

* Depremler yapabilir.

* İklimleri değiştirebilir ve kontrol altına alabilir.

* Ozon tabakası üzerinde oynama yapabilir.

* kutupları eritebilir veya kutuplar üzerinde kaymalar yaptırabilir

 

En tehlikelisi de şudur : O kadar güçlüdür ki dünyanın yörüngesinden kaymasına sebebiyet vererek tüm insanlığın ve dünyanın yok olmasına neden olabilir..

Komplo Teorisyenleri bir hayli yoran bu teknoloji, kimi uzmanlara göre uçuk bir hayal olsa da bence tüm gerçekliğini koruyor.

Hatta 11 Mart 2011’de Tokyo’da meydana gelen depremin ve tsunaminin de bu teknoloji ile meydana geldiği aşikardır. Daha önceki yazdığım bir yazımda, İlluminati Oyun Kartlarından bahsetmiştim. 1995’de yayınlanan bu gelecekten haber veren deccal oyununun içinde bulunan bir kart bu dediklerimi tamamiyle doğruluyor. Kartta “Deprem yapabilme projesi” adıyla yer altı sistemini elektromanyetik veren bir aracın bulunduğu bir tasvir işlenmişti.

Bir diğer kartta ise ‘Kombine Felaketler” adı altında Tokyo’da bulunan saat kulesinin yıkıldığı tasvirlenmişti. Garip olan ise, saatin akrebinin 11’i, yelkovanın ise 3’ü göstermişti yani 11 Mart 2011.

Size de abartılı gelebilir ama bunlar tesadüf olmayacak kadar ilginç. Hatta gerçek!

2020 yılının başlarında başlayan İran - Amerika geriliminde, İran’ın tam dört tane nükleer tesisi yakınlarında olağandışı depremler meydana gelmişti. Bu bir uyarıydı. Zaten bu depremler dışında İran susmak zorunda kalmış, gerilim düşmüştü.

99 Depreminin de bu silah ile meydana geldiğini düşünen bir çok insan olmasına rağmen ben bu konusa onlara katılmıyorum. Ama bir sonraki depreminde bu silahla olmayacağını da demiyorum.

Hatta bu silahla meydana gelmesi çok yüksek bir ihtimal. Gaybı Allah’tan başkası elbet bilemez lakin bildiğim bazı gerçekler beni gerçektende son derece rahatsız ediyor.

Mesela derin güçlerin son bir yıldır, İstanbul’un çok gizli noktalarında süper dayanıklılığa sahip sığınaklar yapmaları..

Daha önce Türkiye’de bunu dile getiren var mı bilem ama, dünya hakimiyetini elinde bulunduran güçler, İstanbul’da farklı sığınaklar inşaa ederek olası bir deprem sonrası ortaya çıkarak büyük bir kaos ortamı yaratmayı hedefliyorlar.

Bir diğer komplo ise, Rothschild ailesinin Temmuz 2018’de İstanbul’a bir heyet göndererek jeoloji çalışmaları yaptırması da size garip gelmiyor mu?

Bunlar, HAARP teknolojisi ile ilerleyen yıllarda İstanbul’da büyük bir depremi yapacaklarının işaretleri olamaz mı?

Evet, İstanbul’da büyük bir deprem meydana gelebilir. İstanbul’un büyük bir bölümünün yıkıldığını, 50 60 metrelik dalgaların çıkıp kıyı şeridini vurduğunu hayal edin. Ürkütücü değil mi? Bir de bu ortamda İnsanların mahşer meydanı gibi şuurunu kaybedip sokaklarda deli divane olduğunu, tüm sistemin kilitlendiğini, ulaşımın bittiğini, teknolojinin durduğunu düşünün!

Böyle bir durumda sığınaktan çıkacak güçlerin neler yapabileceğini tahmin edebiliyor musunuz?

Allah korusun diyoruz dimi hemen. Ama buna göre tedbirleri de alıyor muyuz? Bir birine bitişik basit binalar ile doldurduğumuz şehrin depreme karşı nasıl dayanacağını düşünüyorsunuz?

Hatta bu sığınakların varlığını biliyor muyuz? Neredeler? Nasıl yapıldılar? Gerçekler mi? Devletimiz bunu biliyor mu?

Ben her şeyi birleştirince kötü bir geleceğin eşiğinde olduğumuzu düşünüyorum. Umarım yanılırım.

Ama bu deprem HAARP ile olmasa da yaptığımız kötülükler ve günahlardan dolayı Hakk’n bir uyarısı olarak da başımıza gelmez mi?

İyi bir gelecek istiyorsanız, evvela kendinize çeki düzen vererek Allah’ın güzel bir kulu olmanız, ardından da düşmanlarınızı iyi bilerek onlara karşı tedbirleri almanız gerekir.

 

Selametle..

SesliMakale.com.tr