Sesli Makale

Bugün size bazı derin gerçeklerden bilgi vermek istiyorum.
Konun önemini anlamak için DNA’larımızın alenen çalındığını söylemek yeterli olacaktır.
Hadi gelin, bu hırsızlık çetesinin baş kahramanı olan Bill Gates ve Çin hükümeti arasındaki bağlardan YouTube’a..
Ordan da kara kutu Jeffrey Epstein’e kadar uzanan kirli hatların arka planlarına göz atalım.

Gelen son raporlar, Gates Vakfı ile bağlantıları olan bir Çinli şirketin COVID-19 testine dahil olduğunu ve özellikle COVID-19 için test edilenlerin tıbbi ve sağlık verileri olmak üzere Amerikan ve Birleşmiş Milletler mahremiyetine potansiyel bir tehdit oluşturduğunu ortaya koyuyor.

Dünyanın en büyük biyoteknoloji firması olan Çinli BGI Group'un en az altı eyalette COVID laboratuvarları kurmayı teklif ettiğini öğrendi ve ABD istihbarat yetkilileri sağlık verilerini BGI ile paylaşmama uyarısı yaptı.

Yabancı güçler, COVID testlerinden biyometrik bilgileri toplayabilir, depolayabilir ve kullanabilir. Bu artık aşikar bir durum. Ama neden Amerika?

Mart ayında, The National Pulse Gazetesi, Bill ve Melinda Gates Vakfı ile BGI şirketiyle arasındaki yaklaşık on yıl öncesine dayanan bir ilişkinin belgelerini ortaya çıkarmıştı. Gazete, Gates Vakfı ile BGI arasında "sağlık ve tarımsal kalkınmada ortak hedeflere ulaşmak amacıyla küresel sağlık ve tarımsal kalkınma konusunda bir işbirliği oluşturmak" için bir Mutabakat Zabtı buldu.
Spesifik olarak, bu işbirliği DNA çalışması olan insan, bitki ve hayvan genomiğindeki gelişmelerle ilgilenir. Mutabakat Zabtı için yapılan basın açıklamasında, BGI'nin kurucu ortağı, ortaklıktan doğrudan genomiklere odaklandığından bahsediyor ve aynen şöyle diyordu;
“BGI genom küresel insan sağlığına yararlı olduğu araştırma uygulamak için bu önemli işbirliği Bill & Melinda Gates Vakfı ile ortaklık için sabırsızlanıyor..”

Financial Times’in bir raporuna göre ise Bill Gates, 2010 yılında BGI merkezini de ziyaret etti. The Times, BGI'nin milyonlarca insanın DNA'sına dayanan devasa bir kütüphane oluşturma hedefi doğrultusunda çalıştığını da belirtti.
Gelelim BGI’nin DNA test endüstrisi ile olan bağlantısına;

Mart 2020'den bu yana BGI, Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa ve Avustralya da dahil olmak üzere dünya çapında milyonlarca COVID-19 test kitini sattı. Şüphelenmeyen halktan genomik veri toplamak için bir yöntem olarak kullanılan COVID-19 testlerinin tehlikesi, genel olarak şecere şirketlerinin oluşturduğu tehlikeler hakkında daha geniş bir konuşmanın parçasıdır. Dünya çapında milyonlarca insan, ataları hakkında bilgi karşılığında kendi DNA'larını gönüllü olarak sundu.

Aslında bu şirketlerin kullanıcılarının büyük çoğunluğu, şecere firmalarının verileri nasıl kullanabileceğini özetleyen Hizmet Şartları'nı okumuyor.

Bu verilerin kullanılma yollarından biri, yeni ilaçlar ve tedaviler geliştirmekle ilgilenen biyoteknoloji şirketlerine satmaktır. Açıktır ki, bu verileri toplamakla ilgilenen hükümetler ve ordular da var.

Çin hükümetinin etkisi ve bunların DNA'nızla ne yapabilecekleri konusunda endişelenmek için açık nedenler olsa da, gerçek şu ki, kaynaklara sahip çoğu hükümet muhtemelen DNA'yı da araştıracak. Bunu en iyide ABD yapacaktır. Ünlü milyarder Richard Brunson’un yardımıyla küresel ağın içinde şirketleşen Amerikalılar, Brunson’a tam anlamıyla güveniyorlar.

Branson'un DNA araştırmalarına olan ilgisi, özenti milyarder Jeffrey Epstein'ın çıkarlarına benziyor. Epstein, DNA programlarını finanse etme konusunda bir takıntıya sahipti.
New York Times’ın haberine göre;
“Jeffrey Epstein, bu kuruma yüz binlerce dolar bağışladı. Ve Epstein, milyarder Bill Gates tarafından MIT'ye bağış yapmak için bir kanal olarak da kullanıldı.”

Bill Gates, Epstein ile olan ilişkisi ve BGI Group ile olan ortaklığı nedeniyle de bu ağın bir parçası.

Başka herhangi bir yerde bahsedilmeyen şeyi de eklemek istiyorum,bahsi geçen kurum yani “23andMe”nin CEO'su Anne Wojcicki'nin YouTube CEO'su Susan Wojcicki'nin kız kardeşidir. İşin içinde Youtube’da var.

Bu bağlantıların önemli olmasının nedeni, Google, Gates Vakfı, 23andMe gibi şirketler ve Çin hükümeti arasında ortak bağlantıların olmasıdır.

Anne Wojcicki, 23andMe ile DNA madenciliği üzerinde çalışırken, YouTube'daki kız kardeşi, genellikle yanlış bilgi olarak etiketlenen bu tür konularda haber yapıyor.

Sonuç olarak, işin boyutu sandığımızdan çok daha derin. DNA’larımızı söküp alanlar Bill Gates, Youtube, Çinli şirket, Epstein... daha nice nice tezgah kuranların olduğu aşikar. Bize düşen bu gerçekleri görmek ve tedbir almaktır. Tedbir bizden ve Devletmizden, takdir Allah’tan..
Selametle..

Seslimakale.com.tr