EKONOMİ

Kerem Alkin : YEP ‘stagflasyon’ riskini önleyecek

Tarih
25 Eylül 2018
İzlenme
Kişi
Yazar
Kerem Alkin
1988'de yüksek lisans tezimi 'stagflasyon' konusunda yazdığımda, ana mesele, ülke ekonomisinin aynı anda hem yüksek enflasyon, hem ağır ekonomik durgunluk, hem de yüksek işsizlik oranı yaşaması anlamına gelen 'stagflasyon'un gelişmekte olan ekonomilerde de görülüp görülemeyeceği konusuydu.
1980'li yılların şartlarında, temel tespit 'stagflasyon'un bir gelişmiş ekonomi sendromu olduğu, gelişmekte olan ülkelerde görülmediydi.
Çünkü gelişmekte olan ülkeler, yapıları gereği, gelişmiş ülkeler ölçüsünde 'ağır durgunluk' dönemine girmiyordu. Peki, gelişmiş ülkeler 'ağır durgunluk' dönemine neden girmişlerdi?
Çünkü 1970'lerin ortasından itibaren, OPEC'in petrol fiyatlarını artırmasının tetiklediği 'maliyet enflasyonu' basıncını dünyanın önde gelen merkez bankaları faizleri aşırı yükselterek durdurmaya çalışmış; gelişmiş ülkeler ağır durgunluk dönemine girmişti.
Ağustos sonu itibariyle yüzde 32'ye dayanmış olan Yurtiçi ÜFE, maliyet enflasyonunun göstergesi olarak, TÜFE yıllık artış oranına 14 puan fark atmış durumda.
Maliyet enflasyonu salt para politikasıyla halledilemez; maliye politikası ve hükümetin direkt kontrol politikalarını da gerektirir.
Bakan Albayrak'ın açıkladığı Yeni Ekonomik Program'ın (YEP) detayları, para politikasının da ötesinde, maliye politikası ve direkt kontrol politikalarının da güçlü bir şekilde devrede olacağı gerçeğiyle, Türkiye'yi 'stagflasyon' riskinden uzak tutmayı hedefliyor. Bu temel gerçekten hareketle, TCMB'nin sıkılaştırma politikası da, artık 'faiz artırmaktan' çok, 'piyasadaki likiditeyi kontrol etmek' üzerine şekillenmeli.
IMF'in 'ortodoks', basma kalıp 'liberal' önlemleri, son 40 yılda onlarca ülkenin başını belaya soktu; stagflasyona sebep oldu. Ülkeler, IMF programlarından uzaklaşıp, heterodoks,kendilerine özgü çözüm metotlarıyla ekonomilerini zorlu etaplardan çıkardılar.
Öncelikle, liberalizmin 'görünmez el'i, özel sektör hâkimiyetindeki piyasa mekanizması, böyle zorlu etaplarda kendi kendine çözüm üretemez. Şu anda, reel sektörümüz ile bankacılık sektörümüz, sıkışan fon ilişkisine, 'Üretin' diyerek, kendi aralarında çözüm üretemezler.
Bir keynezyen olarak -her zaman haklı çıktık-, çözüm Kamudan gelecek.
O halde, Türk Lirası'nın cazibesini artırmak ve reel sektörün nakde, parasal kaynağa ulaşmasını sağlamak adına, farklı metotları Kamu üretecek.
Yüksek getirili Hazine kâğıtlarıyla tasarruf sahiplerini dövizden TL'ye yöneltmek; Kamunun reel sektöre

yazının devamı 

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;