Bu doğrultuda, Amerikan polis teşkilatları 3 ana başlık altında toplanmaktadır.
1.Ülke çapında düzeyde görev yapanlar
2.Eyalet bazında görev yapanlar
3.Bölgesel/Yerel düzeyde görev yapanlar
Federal düzeyde görev yapan polis teşkilatlarının tamamı, suç ve suçluları ülke sınırları içerisinde her yerde takip ederek ortaya çıkarmakla görevli ve sorumludurlar. Bir diğer deyişle, bu teşkilatların mıntıkası, ülke sınırları içerisindeki her yerdir.Bunun yanında her eyaletin, her şehrin, her kasabanın kendine özgü polis yapılanması ve kuralları vardır. Hiçbir görevlinin yetkisi kendi mekânı dışında işe yaramaz. Bu durumu şöyle izah edelim; New York polis departmanı iki bölümden oluşuyor: Brooklyn ve Manhattan, Brooklyn polisi Manhattan’da hiçbir yetkisi yok! Manhattan polisininde Brooklyn’de.
ABD’de polis de, askerde şirkettir. Bu meslekleri şirketler yönetir. Black Water gibi. Polis olmak isteyen gençlere dünyada ki benzer örneklerle seçim ve sınav yapılır (Yazılı, Beden Eğitimi, Yalan Makinası, Mülakat, Sağlık ve Psikolojik Test). 97 günlük ve 720 saatlik eğitimden sonra polis olarak görevlerine başlarlar. Bununla birlikte askeri şirketlerde görev yapıp, özelikle Irak, Afganistan vb, yerlerde bulunan asker kökenli kişiler istediklerinde 14 günlük bir genel eğitimden sonra bulundukları bölgede polis olarak görev yapma ayrıcalığına sahiptirler. Bu kadar bilgiden sonra FETO bunun neresinde onu sorgulayalım.
1983 yılından itibaren devlette nüfus bulmaya başlayan paralel yapılanma öncelikli olarak polis teşkilatına yöneldi diyebiliriz. Özelikle dini bütün kişiler artık devlette yer almalı sloganı ile başlayan bu tahkim öncelikle polis memurları ile başladı. Y.A’nın İçişleri bakanlığı döneminde Polis Akademilerine yerleşilmeye başlanırken şimdi hiç kimsenin hatırlamayacağı Anavatan Partisi’nin İçişleri Bakanı A.S. (16 Eylül 1987- 21 Aralık 1987) döneminde Polis Okulları ve Polis Akademileri’ne tam bir yerleşme gerçekleştirildi. 1980 öncesi MHP içinde Ülkücü sıfatı olan ama aslında 1978’lerden sonra tamamen Gülenist yapının oyunlarını göremeyen ve ANAP hükümetinin iki dönem İçişleri Bakanlığı’nı yapan M.K. döneminde polis teşkilatıtamamen bu yapılanmanın emrine geçti. Aslında İçişleri Bakanlığ’ınaGülenist bürokrat sızması ANAP’ın ilk İçişleri bakanı olan yaklaşık bir yıl bakanlık yapan A.T. döneminde başlar ve AK Parti’nin iktidarında A.A.döneminde ayyuka çıkar.
Üniversite mezunlarının altı ay eğitim alarak komiser yardımcısı olarak atanmasını sağlayan yasadan sonra Polis Okulları ve Polis Akademileri tamamen Gülenistyapılanmaya bürünür. Öyle ki; askeri okullara 1975’li yıllarda sonra sokmaya çalıştıkları ve ordunun sağlam istihbaratı nedeniyle bu okullardan (Askeri Lise-Harbiye ve Muvazzaf) ve görevlerden atılan elamanlarını bu okullara önce öğrenci sonrada öğretim elemanı olarak yerleştirirler. Böylece 1991 DYP-SHP Hükümetlerinde İ.S, B.M.G. ve N.M. dönemlerinde Gülenistler İçişleri bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü’nü teslim almışlardı ama devletin haberi bile yoktu diyebiliriz.F. Gülen’in İzmir Bozyaka Yurdu’nda 1993’te yaptığı ‘Devlet kademelerine öyle nüfus ediyoruz ki, gün gelip jiletle kazımaya çalışsalar yine izimizi silemeyecekler’ demesi artık belli kademelerde sızmanın tam anlamıyla başarıya ulaştığının da kanıtı niteliğinde olacaktır.
Not: İsim ve soy isimlerini baş harflerini yazarak verdiğimiz dönemin bakanlarını FETÖ’culukla suçladığımızdan değil, bu yapının o dönem masum olduğunu düşündüklerinden göz yummuş olabilecekleri gibi kendi dönemlerinde olan bu sızmayı görememiş de olabilirler, biz sadece bir örgütün tarihi sürecini ve ABD faaliyetlerini ele alacağız. Sonrasında ne oldu? ABD’de kimler yetiştirildi? Devam edeceğiz…
Diriliş Postası
29 Ekim 2016
YORUMLAR
717 kez izlendi
780 kez izlendi
556 kez izlendi
2079 kez izlendi
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.