DÜNYA

Ergün Diler : Nİ‘ÇİN’!

Tarih
18 Ocak 2023
İzlenme
Kişi
Yazar
Ergün Diler
EKONOMİYİ ayrı bir rafa koyup değerlendirmek gibi bir temel yaklaşımımız var. Oysa SİYASETİN onay vermediği ekonomi olmaz. Hele hele KÜRESEL ekonomi hiç olmaz. Küresel bir savaşın içinden geçerken aslında yeni ekonomik ritim oturtulmak istenmektedir.
Yaşadığımız her olayın arka planında ekonomik gerekçeler vardır.
Atlıyoruz.
Rakamlara boğulmayı ben de sevmem ancak kısaca bakmakta fayda var...
Çin ekonomisi sıkı Covid-19 önlemlerinin etkisiyle 2022'de yıllık bazda yüzde 3 büyüme kaydetti.
Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH), Ocak-Aralık 2022 döneminde, önceki yıla göre yüzde 3 artarak 18 trilyon dolara ulaştı. Bu, Covid-19 salgınının ilk etkilerinin hissedildiği 2020'deki yüzde 2.2'lik büyümenin ardından Çin'de 1976'dan bu yana kaydedilen en düşük yıllık artış oldu. Bu, Çin hükümetinin 2022 yılı için yüzde 5.5 civarında olmasını öngördüğü büyüme hedefinin gerisinde kaldı. Çin ekonomisi, en son 1976 yılında kaydedilen daralmanın ardından geçen 46 yılın büyük bölümünde, yüksek büyüme oranlarını sürdürmüştü. Bakıldığında görülecektir ki Çin genel itibariyle YÜZDE 10 büyümelerle DEV haline gelmişti... 
Sanayi üretimi, 2022 Aralık'ta yüzde 1.3, yılın genelinde ise yüzde 3.6 arttı.
Tüketimin ve talebin ölçüsü kabul edilen perakende satışlar ise yüzde 1.8, yıl boyunca ise yüzde 0.2 azaldı.
Emlak sektöründeki sıkıntılar, iflaslar, Covid-19 kapanmaları, yabancı sermayeye getirilen yeni yasaklar ve ülkeden çıkan yatırımcılar gibi pek çok bileşke bu sonucun oluşmasında rol oynadı gibi görünmekte...
Çin'in başarı öyküsü daha önce sık sık yazdığım gibi ABD Başkanı Nixon'ın ilk resmi ziyaretiyle başlıyordu.
Para ve teknolojiyi veren ABD, ticaretten doğan PARANIN da kendi mali sisteminde değerlendirilmesinin önünü açıyordu. ABD atom bombası attığı JAPONYA ile deneme yapmış, elde edilen sonuçlardan sonra KÜRESEL NET GALİBİYET İÇİN ÇİN'e girmiştir.
Mesela hepimizin bildiği gibi Stanford'lu Phil Knight, Nike ile Çin'e girdi. Nike, Çin'e ilk giden ABD'li markalarından biriydi. Örneğin ABD'li bir şirket Çin'e gidiyor ve 100 milyar dolarlık yatırım yapıyorsa, Pekin yönetimi de bir o kadar parayı ABD tahviline bırakmak zorundaydı.
Kabaca denge buydu. Hala Çin'i ayakta tutan pek çok ABD'li şirket, bulunmaktaydı...
Bizler SİYASİ hedef için yola döşenen ekonomik taşlara pek bakmıyorduk. Bunu ıskalayınca geriye pek fazla bir şey de kalmıyordu.
Neyse... 1.4 milyardan fazla nüfusu olan Çin, yüzde 10 büyümenin altına düşünce refahı topluma yayamazdı.
Yüzde 10'un altındaki büyümenin dünyaya etkileri olduğu gibi kendi içine bakan bir tarafı da vardı. Çin'in ekonomisi İHRACATA dayalı bir sistemdi. Formatı atanlar ise ABD'liydi. Denge buydu! Çin ürettikçe üretiyor, ABD ise tüketiyordu. Sonra işler yavaş yavaş değişiyordu.
ABD tarihte önemli bir sahne almazken, İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI başladı.
ABD asker yollasa da ülkesini dimdik ayakta tutuyor ürettikçe üretiyor, herkese satıyordu. Savaş ABD'yi, mecburen AVRUPA'ya davet ettiriyordu. Geldiler. Şal gibi AB'yi kapladılar. Siyasi-askeriekonomik sistemi buraya da formatladılar. Ancak AB, Çin gibi değildi. Silkinip kalkındıkça ABD ile araya mesafe koydu.
Ekonomik olarak büyük bir şahlanışa imza attılar.
Küresel ölçekte ABD'nin tek rakibi oldular. Bir de ABD'nin yaptığı gibi ÇİN'e sarktılar.
Rol çaldılar. İşte bu gidişat ekonomik verilerle anlatılabilir ve anlaşılabilirdi.
İşin içine SİYASET girince renk değişirdi. Öyle de oldu.
Çok kişi yazmıyor ancak Çin, ABD için tehdit ise Rusya için tehlikedir!
Daha önce de buraya taşıdığım gibi ABD ÇÖKMEMEK İÇİN BİR ADIM ATMAK ZORUNDAYDI. Ve bu hamle 24 Şubat'ta Rusya'dan geldi.

yazının devamı

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YORUMLAR

  • HÜSEYİN SÖNMEZ

    18 Ocak 2023 11:42
    0 0
    *** IYI ÖZETLENMİŞ BİR YAZI *****
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;