Türkiye ile birlikte dünyada yakından izlenmesi gereken pek çok şey oluyor.
Hangi birini yakalayacağımızı inanın ben de şaşırıyorum. Orlando'yu ve Muhammed Ali'nin cenazesiyle başlayan İSLAM RÜZGARINI yazdım.
Ne açıklanmıştı? Afgan kökenli MÜSLÜMAN TERÖRİST, AR-15 otomatik silahıyla geldi ve 50 kişiyi katletti. Şimdi ortaya çıkıyor ki silah AR-15 değilmiş...
Böyle olur zaten! ALGI oluşturulur, hafızalara çakılır sonra da küçük tadilatlara gidilir...
Devam...
Sadece Orlando değil! Başka yerlerde de garip işler oluyor.
Hepsi iç içe geçmiş bir zincir.
Ama tek tek bakıp anlamak durumundayız... İngiltere'de İŞÇİ PARTİSİ milletvekili Jo Cox önceki gün Birstall'da silahlı ve bıçaklı saldırı sonucu öldürüldü.
Cox "İngiltere AB'de kalsın, Avrupa Birliği'ni yaşatsın" diye uğraşan, didinen bir siyasetçiydi. Göçmen ve sığınmacı politikalarında da farklı düşünüyordu.
Cox'u vuran katil 52 yaşındaki yarı AMERİKALI yarı İNGİLİZ Thomas Mair'di.
Cox'u vurduktan sonra kaçan Mair "Önce Britanya!" diye bağırıyordu. Amerika'daki NEONAZİ gruplarla ilişkisi olduğu söyleniyordu. Ama bu grubu Amerika'da gören yoktu! Daha da ilginci katilin kardeşi Scott Mair'in "Ağabeyimin akli dengesi yerinde değildir... Psikolojik tedavi gördü..." sözleriydi. Yine ÖZENLE seçilmiş bir operasyonun içinden geçiliyordu.
Açalım biraz!
Cox'u vurduktan sonra "Önce Britanya!" diye bağıran katil Mair, "Britain First" adıyla hizmet veren örgüte selam yolluyordu. Bu örgüt siyasi parti gibiydi. Örgütün en etkili ismi Jim Dowson, zengin işadamlarıyla yakın ilişkiler içindeydi. Örgütün lideri Paul Golding gibi Jim Dowson da, özellikle 2012 yılından itibaren AB karşıtlığıyla ortaya çıktı. Ülkede birçok gösteriyi organize eden "Britain First"ün 3 önemli üyesi London School of Economics mezunu. Örgüt aşırı sağcı" olarak lanse edilse de London School of Economics'de çok etkili... "AB'den çıkalım" kampanyalarının mimarı HSBC eski Genel Müdürü Michael Geoghegan ve cep telefonu mağazalarının sahibi yani Phones 4u'nun kurucusu John Caudwell'di... Jim Dowson, Paul Golding ile birlikte bu isimlerle sık sık bir araya gelen kimdi? Evet SOROS!
Avrupa Birliği'ni savunan bir milletvekili öldürüldü. Kim neden öldürdü bilen yok!
Muhtemelen DOSYA "bir DELİ'nin işi" denilerek kapatılacak... Çünkü DELİ'yi bulanlar çok akıllı... Bir iddia şöyle diyordu:
"Rothschild ailesi, İngiltere'nin AB'den ayrılması için her detayı hazırladı. Yeni Dünya Düzeni'nin en sert hamlesi olacak bu durumdan sonra AB ülkeleri için "Çaresizlik" devreye girecek. Aile, ABD'nin yerleşik düzen sahipleriyle anlaştığı için Beyaz Saray'ın etkisi İngiltere üzerinde güçlü değil. İngiltere için asıl büyük problem, AB üyeliğinden çıkmaması halinde başlayacak. Rothschild ailesi, Avrupa Birliği yanlısı politikacılara en büyük mesajı önceki gün verdi. İngiltere'de ülkenin AB'de kalmasından yana tavır alan İşçi Partili milletvekili Jo Cox, saldırı sonucu hayatını kaybetti. İngiltere'nin AB'den ayrılması için büyük gösteriler organize eden "Önce Britanya" adlı örgüt, Açık Toplum Vakfı tarafından finanse ediliyor. "Önce Britanya" adlı örgütün son günlerdeki hedefi sert açıklamalarla Jo Cox'tu..." Gelin çıkın işin içinden...
Devam...
Suriye'de YPG'den ayrı olarak Alman ve Fransız özel timleri, kritik noktaları almak için IŞİD'le savaşıyor. Son günlerdeki en bilinen taktikle. Evet! YPG üniforması giyerek.
Amerika bunu yeni öğrendi. O andan itibaren IŞİD'deki kendi kolunu Fransız-Alman özel askerlerinin bölgesine gönderdi. Her iki taraftan da büyük kayıplar var. Kobani, Rakka ve Minbiç'te 3 farklı bölgede, Fransız-Alman ortaklığı, Amerikan askerlerine karşı savaşıyor.
Ne kadar çok seviyorlarmış ORTADOĞU'yu.
Kimse bırakmak istemiyor. Hep dediğimiz gibi etrafımızda ÜÇÜNCÜ DÜNYA SAVAŞI var.
Biz görmüyoruz.
Paris, Brüksel, Orlando, San Bernardino hepsi SAHTE BAYRAK OPERASYONUYDU. Büyük kavganın küçük cepheleri yani. Yine ilginç bir iddia var.
Paylaşmadan edemedim. Fransız istihbaratı DGSE ile CIA arasındaki kavga almış başını gitmiş. Şimdilerde Suriye'nin içinde olağanüstü bir mücadele içindeler.
Ama bu kavga yakında dışarı taşacak.
Bu iki güç Hollanda, İtalya ve Türkiye'de hesaplaşacak...
Ortalık karışacak yani.
Dedim ya; bu bir iddia...
Fransa'ya değinmişken devam edelim... Yine büyük kavga için ortaya atılan büyük iddialardan gidelim...
EURO 2016 başladı. Fransa'da şu an için büyük bir saldırı yaşanmadı. Hatırlarsanız "Fransa umarım kazasız belasız bu turnuvayı atlatır. Ama işleri çok zor!" diye defalarca yazdım. Bu yazılardan sonra Amerikan devleti kendi vatandaşlarına "Sakın Fransa'ya gitmeyin" uyarısı yaptı.
Sorumluluk gereği... Ama ortaya ilginç bir tablo çıktı. Geçen yıla göre Fransa'ya gelen AMERİKALI sayısı YÜZDE 300 artı. Daha da ilginci gelenlerin tamamına yakını erkekti. Ve sokaklardaki karışıklıkları çıkaran taraftarların içinde de bunlar fazlasıyla var... İnanılmaz bir oyun. "Gitme" diyen Amerika, gönderen de Amerika... Kavga, kaos, savaş, ölüm, gözyaşı, Suriye, mülteci, paylaşım, operasyon ve IŞİD...
Gel de çık işin içinden!
Hazır "IŞİD" demişken biraz da burada kalalım...
CIA Başkanı John Brennan yaptığı açıklamada IŞİD'i dünya genelinde on binlerce savaşçısının bulunduğunu söyledi. El Kaide'den daha güçlü olduğunun altını da çizdi. Şaka gibi değil mi! Brennan ayrıca IŞİD'in yeni üssünün LİBYA olacağını aktardı. Avrupa'ya LİBYA'dan gelen teröristlerin saldıracağı uyarısını yaptı.
Ardından müjdeyi verdi: Irak'taki IŞİD militanı sayısı 22 binden 18 bine, Suriye'deki ise 25 binden 19 bine düştü!
Bir ARI KOVANI oluşturdular. Gelip IRAK ve SURİYE 'nin kalbine koydular.
Ortada binlerce militanı olan bir örgüt var!
Ama ne karargahını, ne liderini, ne de hedefini bilen, gören, duyan yok! Böylesine büyük bir operasyon yapacak bir terör örgütü dünya tarihinde olmadı. Olamaz da! Bu istihbarat örgütlerinin adına iş yapan bir taşeron örgüt.
Orlando'yu vuruyor, San Bernardino'yu vuruyor.
Peki Amerika'ya diz çöktürebilir mi? Ele geçirebilir mi? HAYIR... Paris'e saldırıyor! Peki Fransa'yı yutabilir mi? Elbette HAYIR!
Ya Brüksel'i? Ona da hayır!
Demek ki KOD İSMİ IŞİD! Paylaşımda kullanılacak harika bir enstrüman!
Dünyayı etkileyen büyük bir değişimin içindeyiz. Tam ortasındayız. İçinde olmadığımız bir senaryo yok. Olması da mümkün değil... Hiç olmadığı kadar uyanık olmak durumundayız...
100 yıl sürecek yeni senaryonun doğum sancısı bunlar. Bizi içerideki kısır tartışmalara çekmeye çalışanlara sakın kanmayın.
O da operasyonun bir parçası!
Takvim
18 Haziran 2016
Hangi birini yakalayacağımızı inanın ben de şaşırıyorum. Orlando'yu ve Muhammed Ali'nin cenazesiyle başlayan İSLAM RÜZGARINI yazdım.
Ne açıklanmıştı? Afgan kökenli MÜSLÜMAN TERÖRİST, AR-15 otomatik silahıyla geldi ve 50 kişiyi katletti. Şimdi ortaya çıkıyor ki silah AR-15 değilmiş...
Böyle olur zaten! ALGI oluşturulur, hafızalara çakılır sonra da küçük tadilatlara gidilir...
Devam...
Sadece Orlando değil! Başka yerlerde de garip işler oluyor.
Hepsi iç içe geçmiş bir zincir.
Ama tek tek bakıp anlamak durumundayız... İngiltere'de İŞÇİ PARTİSİ milletvekili Jo Cox önceki gün Birstall'da silahlı ve bıçaklı saldırı sonucu öldürüldü.
Cox "İngiltere AB'de kalsın, Avrupa Birliği'ni yaşatsın" diye uğraşan, didinen bir siyasetçiydi. Göçmen ve sığınmacı politikalarında da farklı düşünüyordu.
Cox'u vuran katil 52 yaşındaki yarı AMERİKALI yarı İNGİLİZ Thomas Mair'di.
Cox'u vurduktan sonra kaçan Mair "Önce Britanya!" diye bağırıyordu. Amerika'daki NEONAZİ gruplarla ilişkisi olduğu söyleniyordu. Ama bu grubu Amerika'da gören yoktu! Daha da ilginci katilin kardeşi Scott Mair'in "Ağabeyimin akli dengesi yerinde değildir... Psikolojik tedavi gördü..." sözleriydi. Yine ÖZENLE seçilmiş bir operasyonun içinden geçiliyordu.
Açalım biraz!
Cox'u vurduktan sonra "Önce Britanya!" diye bağıran katil Mair, "Britain First" adıyla hizmet veren örgüte selam yolluyordu. Bu örgüt siyasi parti gibiydi. Örgütün en etkili ismi Jim Dowson, zengin işadamlarıyla yakın ilişkiler içindeydi. Örgütün lideri Paul Golding gibi Jim Dowson da, özellikle 2012 yılından itibaren AB karşıtlığıyla ortaya çıktı. Ülkede birçok gösteriyi organize eden "Britain First"ün 3 önemli üyesi London School of Economics mezunu. Örgüt aşırı sağcı" olarak lanse edilse de London School of Economics'de çok etkili... "AB'den çıkalım" kampanyalarının mimarı HSBC eski Genel Müdürü Michael Geoghegan ve cep telefonu mağazalarının sahibi yani Phones 4u'nun kurucusu John Caudwell'di... Jim Dowson, Paul Golding ile birlikte bu isimlerle sık sık bir araya gelen kimdi? Evet SOROS!
Avrupa Birliği'ni savunan bir milletvekili öldürüldü. Kim neden öldürdü bilen yok!
Muhtemelen DOSYA "bir DELİ'nin işi" denilerek kapatılacak... Çünkü DELİ'yi bulanlar çok akıllı... Bir iddia şöyle diyordu:
"Rothschild ailesi, İngiltere'nin AB'den ayrılması için her detayı hazırladı. Yeni Dünya Düzeni'nin en sert hamlesi olacak bu durumdan sonra AB ülkeleri için "Çaresizlik" devreye girecek. Aile, ABD'nin yerleşik düzen sahipleriyle anlaştığı için Beyaz Saray'ın etkisi İngiltere üzerinde güçlü değil. İngiltere için asıl büyük problem, AB üyeliğinden çıkmaması halinde başlayacak. Rothschild ailesi, Avrupa Birliği yanlısı politikacılara en büyük mesajı önceki gün verdi. İngiltere'de ülkenin AB'de kalmasından yana tavır alan İşçi Partili milletvekili Jo Cox, saldırı sonucu hayatını kaybetti. İngiltere'nin AB'den ayrılması için büyük gösteriler organize eden "Önce Britanya" adlı örgüt, Açık Toplum Vakfı tarafından finanse ediliyor. "Önce Britanya" adlı örgütün son günlerdeki hedefi sert açıklamalarla Jo Cox'tu..." Gelin çıkın işin içinden...
Devam...
Suriye'de YPG'den ayrı olarak Alman ve Fransız özel timleri, kritik noktaları almak için IŞİD'le savaşıyor. Son günlerdeki en bilinen taktikle. Evet! YPG üniforması giyerek.
Amerika bunu yeni öğrendi. O andan itibaren IŞİD'deki kendi kolunu Fransız-Alman özel askerlerinin bölgesine gönderdi. Her iki taraftan da büyük kayıplar var. Kobani, Rakka ve Minbiç'te 3 farklı bölgede, Fransız-Alman ortaklığı, Amerikan askerlerine karşı savaşıyor.
Ne kadar çok seviyorlarmış ORTADOĞU'yu.
Kimse bırakmak istemiyor. Hep dediğimiz gibi etrafımızda ÜÇÜNCÜ DÜNYA SAVAŞI var.
Biz görmüyoruz.
Paris, Brüksel, Orlando, San Bernardino hepsi SAHTE BAYRAK OPERASYONUYDU. Büyük kavganın küçük cepheleri yani. Yine ilginç bir iddia var.
Paylaşmadan edemedim. Fransız istihbaratı DGSE ile CIA arasındaki kavga almış başını gitmiş. Şimdilerde Suriye'nin içinde olağanüstü bir mücadele içindeler.
Ama bu kavga yakında dışarı taşacak.
Bu iki güç Hollanda, İtalya ve Türkiye'de hesaplaşacak...
Ortalık karışacak yani.
Dedim ya; bu bir iddia...
Fransa'ya değinmişken devam edelim... Yine büyük kavga için ortaya atılan büyük iddialardan gidelim...
EURO 2016 başladı. Fransa'da şu an için büyük bir saldırı yaşanmadı. Hatırlarsanız "Fransa umarım kazasız belasız bu turnuvayı atlatır. Ama işleri çok zor!" diye defalarca yazdım. Bu yazılardan sonra Amerikan devleti kendi vatandaşlarına "Sakın Fransa'ya gitmeyin" uyarısı yaptı.
Sorumluluk gereği... Ama ortaya ilginç bir tablo çıktı. Geçen yıla göre Fransa'ya gelen AMERİKALI sayısı YÜZDE 300 artı. Daha da ilginci gelenlerin tamamına yakını erkekti. Ve sokaklardaki karışıklıkları çıkaran taraftarların içinde de bunlar fazlasıyla var... İnanılmaz bir oyun. "Gitme" diyen Amerika, gönderen de Amerika... Kavga, kaos, savaş, ölüm, gözyaşı, Suriye, mülteci, paylaşım, operasyon ve IŞİD...
Gel de çık işin içinden!
Hazır "IŞİD" demişken biraz da burada kalalım...
CIA Başkanı John Brennan yaptığı açıklamada IŞİD'i dünya genelinde on binlerce savaşçısının bulunduğunu söyledi. El Kaide'den daha güçlü olduğunun altını da çizdi. Şaka gibi değil mi! Brennan ayrıca IŞİD'in yeni üssünün LİBYA olacağını aktardı. Avrupa'ya LİBYA'dan gelen teröristlerin saldıracağı uyarısını yaptı.
Ardından müjdeyi verdi: Irak'taki IŞİD militanı sayısı 22 binden 18 bine, Suriye'deki ise 25 binden 19 bine düştü!
Bir ARI KOVANI oluşturdular. Gelip IRAK ve SURİYE 'nin kalbine koydular.
Ortada binlerce militanı olan bir örgüt var!
Ama ne karargahını, ne liderini, ne de hedefini bilen, gören, duyan yok! Böylesine büyük bir operasyon yapacak bir terör örgütü dünya tarihinde olmadı. Olamaz da! Bu istihbarat örgütlerinin adına iş yapan bir taşeron örgüt.
Orlando'yu vuruyor, San Bernardino'yu vuruyor.
Peki Amerika'ya diz çöktürebilir mi? Ele geçirebilir mi? HAYIR... Paris'e saldırıyor! Peki Fransa'yı yutabilir mi? Elbette HAYIR!
Ya Brüksel'i? Ona da hayır!
Demek ki KOD İSMİ IŞİD! Paylaşımda kullanılacak harika bir enstrüman!
Dünyayı etkileyen büyük bir değişimin içindeyiz. Tam ortasındayız. İçinde olmadığımız bir senaryo yok. Olması da mümkün değil... Hiç olmadığı kadar uyanık olmak durumundayız...
100 yıl sürecek yeni senaryonun doğum sancısı bunlar. Bizi içerideki kısır tartışmalara çekmeye çalışanlara sakın kanmayın.
O da operasyonun bir parçası!
Takvim
18 Haziran 2016
Hiç yorum yapılmamış
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER
ÖNE ÇIKANLAR Tümü
Nedim Şener : Marketlerde gıdada fahiş fiyata yasal önl...
474 kez izlendi
Ergün Diler : Şah-mat
509 kez izlendi
Ergün Diler : Kurgu war
1527 kez izlendi
Zekeriya Say : “Yalanın bacağı” artık kırılmalı!
639 kez izlendi
EN POPÜLER GÜNÜN YAZISI
YAZARLAR
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.