Gereksiz tartışmalarla vakit geçirmeyelim. Günlerdir sürdürülen laf kalabalığına dalmayalım. Her şeyin daha iyi anlaşılabilmesi için rakamları ortaya koyalım. İşte İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimleri:
Seçmen, 31 bin küsur sandıkta oy kullandı. Bu sandıklarda görevlendirilenlerin 19 bin 623’ü kamu görevlisi değil. Sandıkların yarısından fazlası yasaya aykırı olarak oluşturulmuş. Bunu yapanlar da seçim kurulları. Sakatlık baştan başlamış!
Peki ondan sonra ne olmuş?..
Sandık sayım-döküm cetvelleri usulsüzlüklerle dolu. 5 bin 388’inde mühür yok. 694’ünün altında imza bulunmuyor. 214’ü ise tamamen boş, hiç doldurulmamış. Sandıkların beşte birinden fazlasında yapılan işlem sakat ve şüpheli!
Seçmen listelerindeki 2 bin 308 kişi kısıtlı. Mahkeme kararlarına göre oy kullanmaları mümkün değil. 10 bin 290’ı cezaevinde görülüyor; fakat başka yerlerde de seçmen olarak yazılmışlar. 236’sı sadece cezaevi ikametgâhlı. 5 bin 287 seçmen ise hükümlü görülüyor. Yani, onlar da oy kullanamaz.
Yetmiyor, bir de tespiti devam eden ve sayıları henüz belirlenemeyen oy kullanma hakkı bulunmayanlar var. Bunlar akıl hastalarından oluşuyor. Araştırma sonucu belki yüzlerce böyle isim ortaya çıkacak.
Bazı sandıklarda kayıp oylar var. Üstelik bunlar resmen tutanak altına alınmış, belgeli. Bir değil, iki değil yüzlerce. Bütün sanıklarda tespit yapılamadığı için gerçek sayı henüz belli değil.
En önemlisi oylar sayılmış, tutanaklar düzgün tutulmuş. Ancak ondan sonra büyük sahtekârlıklar gerçekleştirilmiş. Seçim kurullarındaki memurlar işin içine karışmış. Ak Parti’nin aldığı yüzlerce oy bilgisayara “sıfır” olarak yazılmış. Binlerce oy çalınmış.
Biraz daha devam edelim isterseniz…
Büyükçekmece’de 14 boş arsa, 36 inşaat, 35 sahte adres, 129 boş daire ve 5 adet okul ve TIRparkı gibi mekân mesken olarak gösterilmiş. Hayali kapı numaraları verilmiş. Buralara binlerce seçmen yerleştirilmiş.
Bunlar şimdilik tespit edilenler. Kim bilir daha başka neler var? Araştırdıkça, deşeledikçe ortaya çıkıyor. Dikkat ederseniz, İstanbul’da oyların sadece yüzde 10’u kontrol edildi. İmamoğlu-Yıldırım arasındaki fark 15 bin azaldı.
İmamoğlu ile CHP ise, “Biz kazandık” diyor…
Böyle mi? Kimse kusura bakmasın, ama buna kazanmak denmez. Çünkü ortada bir başarı değil, rezalet ve kepazelik var!
***
Rakamlar ortada: Son derece korkunç ve organize bir seçim yolsuzluğu ile karşı karşıyayız…
Üstelik, Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz’a göre, bu faaliyet 24 Haziranseçimleri öncesinde başlamış.
Milli iradeye planlı ve sistemli bir darbe vurulmuş!
Yavuz, organizasyonu yapan bir “beyinden” bahsediyor. Bütün yasa dışı organizasyonların o “beyin” tarafından gerçekleştirildiğini düşündüklerini söylüyor. Direk olarak CHP’ye yüklenmek istemiyor. “Biz, CHP’nin bu işin içinde olmadığını düşünmek istiyoruz” diyor.
yazının devamı
YORUMLAR
717 kez izlendi
781 kez izlendi
556 kez izlendi
2080 kez izlendi
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.