GÜNCEL

Emin Pazarcı : Medyada manzara

Tarih
21 Mayıs 2015
İzlenme
Kişi
Yazar
Emin Pazarcı

21 Mayıs 2015

Onlarca seçim geçirdim, çok çalkantılı dönem yaşadım, medyanın enva-i çeşit siyasi operasyonuna tanık oldum. İtiraf edeyim ki böylesini hiç görmedim. 

Medya, eskiden de siyaseti yönlendirmeye, kamuoyunu etkilemeye çalışırdı. Ancak herkesin safı belliydi. Kimin ne yapacağını, nasıl davranacağını önceden kestirebilirdiniz. Çünkü belli değerler vardı. 
Şimdi, o değerler yok oldu; kimin eli kimin cebinde belli değil! 
Artık, “kesinlikle bir araya gelemez” denilen zıt kutuplar bile el ele, kol kola. Dünün kanlı-bıçaklı düşman kardeşleri yan yana yürüyorlar, ittifaklar kuruyorlar, hedefe birlikte atış yapıyorlar. 
* * *
Son günlerde “Basın özgürlüğü tehdit altında”, “özgür medyaya darbe” ya da “diktatör işbaşında” gibi söylemler giderek arttı. 
Bunları dillendirenler de belli… 
Hürriyet’e bakıyorsunuz, “Mısır’da yüzde 52 oy alan Mursi idama mahkûm edildi” başlığını atıyor. Bir anlamda Türkiye’nin halk tarafından yüzde 52 oyla seçilmiş Cumhurbaşkanı olan Erdoğan’a aba altından sopa gösteriyor! 
Doğan Medya’nın yayın organlarından Posta Gazetesi, Erdoğan’a muhalefet yapıyor; grubun televizyonları da benzer bir tutum içinde. 
En belirgin özellikleri ise, HDP’ye gösterdikleri yakınlık! Zıplatıyor, hoplatıyor, imkânsızı oldurup, barajı geçirtmeye çalışıyorlar. 
Cumhuriyet’i açıyorsunuz, Selahattin Demirtaş, kurmaylarıyla birlikte manşette. Gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ile aynı fotoğraf karesindeler. Cumhuriyet de HDP’yi ittiriyor. 
Biraz dikkatlice baktığınızda, birinci sayfada şaka gibi bir ifade dikkati çekiyor. Dindar çevrelerin tepki içinde “ne diyor bunlar” diye hop oturup hop kalktığı bir ortamda, Demirtaş “Din alanını onlara terk etmedik” diyor. 
Sözcü zaten malum… 
Her gün bir bahane bulup birinci sayfasını tamamen Erdoğan’a yüklenmeye ayıran Sözcü, bu defa MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye de bir yer vermiş. Bahçeli de HDP’yi kastederek “Barajı aşamazlarla kalkışmayı deneyecekler” diyor. 
Ne demek bu? 
“HDP, barajı aşamazsa kaos var” demek. Bana göre, bu da HDP’ye verilen tersinden bir destek. 
Taraf, Yurt, Milli Gazete gibi belli gazetelere bakıyorsunuz, oralarda da manzara çok farklı değil. 
Televizyonları hiç saymıyorum. 
Seçim öncesi bir ittifak kurulmuş. Kamuoyunu etkileyip sandıkları şekillendirmek için alabildiğine bir çaba var. 
* * *
Bakın, daha Paralel’e destek veren yayın organlarını saymadım… 
Açın STV’yi, izleyin; Türkiye’deki her türlü olumsuzluğun tek sorumlusu Erdoğan! Bir caddede trafik lambası bozulsa, sorumluluğu “Cumhurbaşkanlığı Sarayı”na yüklüyorlar. Saray’a, Erdoğan’a ve AK Parti’ye her türlü atış serbest. 
Zaman, Bugün ve Meydan gibi gazetelere bakın. Oralarda kantarın topuzu iyice kaçmış durumda. Onlar “yayın” yapmıyorlar. Adeta var güçleriyle topyekûn bir savaş yürütüyor gibiler. 
Demem o ki… 
“Basın özgürlüğüne darbe” diye feryat edenlerin özgürlük alanları o kadar geniş ki… Hakaret, tehdit, halkı bilgilendirme değil yönlendirme, hatta belden aşağı vuruş ve darbe destekçiliği dâhil, geniş bir alanı diledikleri gibi kullanıyorlar! 
Bu arada, sandıktan bekledikleri sonuç çıkmaması durumuna karşı tedbiri de elden bırakmıyorlar. “Seçim güvenliği tehlikede” ve “hile yapılabilir” gibi söylemlerle o günlere hazırlanıyorlar. 
En sağdan en sola kadar belli başlı medya organları tek merkezden yönetiliyor ve yönlendiriliyormuş gibi bir yayın politikası yürütüyorlar. Arkalarında da en sağdan en sola kadar kenetlenmiş siyasi partiler var. 
Fotoğraf ortada. Ön yargılardan arınıp biraz dikkatle bakan herkes bu fotoğrafı görüyor zaten. 

Akşam

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;