SİYASET

Emin Pazarcı : Hayır cephesi iyice dağıttı

Tarih
24 Mart 2017
İzlenme
Kişi
Yazar
Emin Pazarcı
Biliyorum çok kızıyorlar ama onlar kızıyor diye gerçeklerin altını çizmekten vazgeçecek değilim. Hatta bir defa daha sıralayacağım: CHP, HDP, MHP’den dışlanan Akşener, Özdağ, Halaçoğlu ve çevresindekiler, Metin Feyzioğlu gibi isimler, FETÖ, PKK, DHKP-C ve diğerleri. Şimdi onlara bir de Batılı dostları eklendi.

Bunlar “hayır” cephesi. El-ele, kol-kola aynı amaç doğrultusunda mücadele veriyorlar.

Üstelik, iyice dağıttılar. Şu günlerde el altından mesajlar gönderip, milletin kafasını bulandırmaya çalışıyorlar. Halk oylamasında “evet” çıkarsa ne olacakmış, biliyor musunuz? “Tek adam rejimi” başka ülkelerin “Türkiye’yi işgal etmeleri için bir sebep” olarak görülecekmiş. Ülkemiz işgal edilecek, Türkiye’nin nefesi kesilecekmiş.

Saçmalıklarının seviyesini artık bu noktaya kadar getirdiler. Milletin kafasını bulandırmak için sınırları işte böylesine zorluyorlar!

Kendilerine “ulusalcılar” adını verenler bunu yaparken, “milliyetçiyim” diye ortaya çıkanlara da garip bir şekilde dış destekler geliyor. İngiliz Financial Times, açıktan yönlendirme yapmaya çalışıyor. Başlıklar atıyor:

“Meral Akşener, Erdoğan’a rakip olacak tek liderdir.”

Financial Times, farkında değil herhalde. Şerbetliyiz biz, alışığız böyle değerlendirmelere. Kemal Kılıçdaroğlu için de aynı rüzgârı estirdiler, ama olmadı; tutmadı. Yıllar önce Kemal Derviş Türkiye’ye geldiğinde “Türkiye O’nu çok sevdi” başlıkları attılar. Yelkenlerini şişirmeye çalıştılar, o da işe yaramadı. Nerede bugün Kemal Derviş? Silindi gitti.

Şimdi sakın söylediklerimden “hep yanlış ata oynuyorlar” anlamını çıkartmayın. Ne yapsınlar, çaresizler. Ellerindeki malzeme bu kadar! O kumaştan ancak böyle bir elbise çıkıyor işte!

***

Mesela, Meral Akşener televizyonlarda skandal açıklamalar yapıyor…

Bakın ne diyor:

-Referandumda “hayır” diyen kimse olmasa, çıkan sonuç yüzde 100 “evet” olsa dahi, bu sonucun meşruiyeti olmaz.

Şaka gibi ama Financial Times’ın “lider” diye önümüze koyduğu Meral Akşener’in dedikleri bu…

Adeta, “millet bir yana, ben bir yana” diyor. Kendi hırs ve ihtiraslarını millet iradesinden üstün görüyor!

Kendisini “ulusalcı” , “milliyetçi” ya da “devrimci” diye tanımlasalar da yok aslında aralarında hiçbir fark. “Diktatör” diye üzerine saldırdıkları Erdoğan “sandık” diyor. Bunlar daha sonuçlar ortaya çıkmadan sandık düşmanlığı yapıyor. Ulusalcısı, “Türkiye’nin işgalinden” bahsediyor. Milliyetçisi, “sonucu tanımayacağını” ilan ediyor. PKK’lısı “evet” oyu verecekleri silahla tehdit ediyor.

Al birini, vur ötekine…

Erdoğan düşmanlıkları, savunduklarını iddia ettikleri ideolojilerin de, demokrasi inançlarının da önüne geçmiş durumda!

***

Atıp tutuyorlar, lafa geldi mi, mangalda kül bırakmıyorlar ama “hayır” cephesinin sergilediği tavır, şimdiden yenilgiyi kabul etmek ve havlu atmaktır aslında. Ayrıca, arkalarında halk desteğinin bulunmadığının da ilanıdır.

Anayasa değişikliği ortada: Yeni düzenleme, artık halkın da Cumhurbaşkanlığı Makamı için aday gösterebilmesinin önünü açıyor. Bu değişiklik kabul edilirse, cumhurbaşkanlarının seçimi Parlamento’nun tekelinde olmayacak. Halk da isterse bu makama dilediği ismi aday gösterebilecek.

Ne diyor getirilen düzenleme:

“100 bin imzayla gerekli şartları taşıyan bir isim Cumhurbaşkanlığı’na aday olarak gösterilebilir.”

100 bin imza ne ki? Halkın desteğini alan bir isim, birkaç günde toplar bunu. Sonra da milletin kantarına çıkar. Üstelik, “hayır” cephesinin iddiası doğruysa, işleri de çok kolay. Sürekli olarak karşılarında bir “diktatör” olduğunu söylüyorlar. Sandıktan diktatör çıkar mı hiç?

Diyorlar ama söylediklerinin tam tersi bir tutum içine giriyorlar. Anayasa değişikliğinin önünü açmaları gerekirken, can havliyle tıkamak için mücadele veriyorlar.

Çünkü, doğru söylemiyorlar…

Çünkü, doğru söylemediklerini kendileri de biliyorlar…

Çünkü, hem kendilerine, hem halka güvenmiyorlar…

Çünkü, “diktatör” dedikleri Erdoğan karşısında, sandıkta en ufak bir şanslarının olmadığının farkındalar.

Durum bu olunca, normaldir dağıtmaları. Yadırgamamak lazım yaptıkları garip açıklamalar ile sergiledikleri anlaşılması güç tavırları. Çürük bir zemin üzerine sağlıklı bir bina inşa edilebilir mi hiç?

Akşam
24 Mart 2017

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;