Aykut Erdoğdu.
Kars’ın Sarıkamış ilçesinde, dört çocuklu Asım Erdoğdu’nun sobalı evinde dünyaya geldi.
Bürokraside yükselerek, Hazine Müsteşarlığı Baş Kontrolörlüğü yaptı. Kendini CHP’deki “yenilikçiler” arasında konumlandırdı. Kemal Kılıçdaroğlu kontenjanından milletvekili oldu.
12 Haziran 2011’deki genel seçimlerin ardından ilk iş olarak, tıpkı Kağıthane’den ev kiralayan Kemal Kılıçdaroğlu gibi çocukluk yıllarının geçtiği Erzurum’dan bir ev tuttu. Güya, Erzurum’dan CHP’li ilk vekilin çıkması için çalışacaktı. Erzurum halkı bu numarayı yutmadı ve sonraki seçimde CHP sadece % 3 oy aldı.
Girdiği her seçimi kaybeden Kılıçdaroğlu, Erdoğdu’dan hesap sormadığı gibi onu kurduğu “gölge kabine”nin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı olarak atadı.
Aykut Bey de enerji politikaları geliştirmek yerine tüm enerjisini, iktidara ve bürokrasiye “yolsuzluk” iftirası atmaya adadı.
Ziraat Bankası’nın “usulsüz krediler verdiğini” iddia etti, yalanlandı.
Halkbank’ın, Meksan arazisinin satışından zarar ettiğini öne sürdü, yalanı elinde patladı.
“Türk Telekom’un siyasetçilere 2.5 milyar dolar rüşvet verdiği” yalanını üfürdü. Bu iddiasının arkasından FETÖ’nün firari savcısı Zekeriya Öz çıktı. Özür dilemesi gerekirken, bu kez de, “Zekeriya Öz’ün rüşveti delillendirmek için birçok kez Dubai’ye gittiğini” söyleyerek, FETÖ’cü Zek’in Dubai tatillerini aklamaya çalıştı. Akabinde, FETÖ’cülerle iltisakının bununla sınırlı olmadığı ortaya çıktı. Aykut Bey, terör bülteni olduğu için kapatılan Bugün gazetesinin 12 Nisan 2015’teki nüshasında; “İktidar bürokratlarından önemli dosyalar alıyoruz” diyerek, FETÖ’cülerden gelen dosya akışını Ak Partililere yamamak istedi.
Yolsuzluk nedeniyle görevden alınan dönemin CHP’li Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar’ın, “CHP içinde FETÖ’ye benzer bir çete”, Beşiktaş Belediyesi içinde “FETÖ’den farklı bir paralel yapı” olduğunu iddia ettiğinde ise, gözlerin çevrildiği ilk isimlerden biri de Aykut Erdoğdu’ydu.
*
Öte yandan…
Kendisini “dört çocuklu sobalı evinden çıkan birisi” olarak pazarlayan Aykut Erdoğdu, CHP yönetimine girdikten sonra hızla zenginleşti. Sefil bir Anadolu genci olarak yola çıkan Erdoğdu’nun, İzmir Çeşme’de dubleks bir villası, İstanbul Kadıköy’de lüks evi ve fiyatı milyonu bulan Audi A7 marka lüks arabası olduğu ortaya çıktı. Güya kendisini iktidarın yolsuzluklarını ifşaya adayan Aykut Bey, burada da usulüne uygun davranmadı. Hangi parayla aldığı izaha muhtaç olan Çeşme’deki villasına kaçak bölümler ekledi. Şikâyet üzerine ise o ilaveleri balyozla yıkmak zorunda kaldı. “Bir tane imara aykırı kaçak işimi ispat edin, bütün görevlerimden istifa edip insan içine çıkmayacağım” ifadelerini kullandığı halde, Kadıköy’de satın aldığı dubleks dairesinin de iskânsız olduğu öğrenildi. Yetmedi… KHK ile kovulan akademisyenlere maaş ödeyeceği gerekçesiyle CHP’li belediye başkanlarından usulsüz ve elden para topladığı iddia edildi. Şişli Belediyesinden bir meclis üyesinin, nakit olarak 30 bin TL getirdiği ifade edildi.
*
“Yavuz hırsız ev sahibini bastırır” deyimde olduğu gibi, Aykut Bey de kendisine yönelik her türlü iddiayı, aksiyoner kimliğiyle bastırdı. Ergenekon ve Balyoz davalarında, Gezi olaylarında hep en önde oldu.
15 Temmuz darbesine katıldıkları gerekçesiyle Silivri cezaevinde yatan darbecileri ziyaret etmek istedi.
1 Mayıs’ta gözaltına alınan eylemcileri emniyete götüren polis otobüsün camını kırmakla başladı.
CNN Türk’te yayınlanan Tarafsız Bölge programında, önündeki cam masayı parçaladı.
Adalet Bakanı’nı; “Senin gözlüğünü gözüne sokarım” diye tehdit etti.
Kendisini arayan Beyaz Tv Program Müdürü bir hanımefendiye sinkaflı küfürler etti.
YORUMLAR
717 kez izlendi
781 kez izlendi
556 kez izlendi
2080 kez izlendi
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.