İlk insan izlerinin Paleolitik çağa kadar uzandığı Kapadokya, M.S. ikinci yüzyılda Hıristiyanlara ev sahipliği yapmaya başladı.
Roma zulmünden kaçan Hristiyanlar, Kapadokya'da bulunan “Derinkuyu” ve “Kaymaklı Yeraltı Şehri” gibi yerlere sığınarak, burada hayatlarını kuruyordu.
Toprağın altına kazdıkları sığınaklarda ikamet eden Hıristiyanlar, Romalı askerlere yakalanmamak için ise “haç” yerine “balık” işareti kullanıyorlardı.
Bir nevi “uyuyan hücreler” gibi davranan Hıristiyanlar, birbirlerinden bu tür simgelerle ve gizli mesajlarla haberdar oluyorlardı.
19'uncu yüzyılda ise Kapadokya, Anadolu'da faaliyet yürüten Amerikalı misyonerlerin cirit attığı bir bölge haline geldi.
Daha çok din adamı ve öğretmen kılığında gelen Amerikalılar burada “ajan” olarak kullanıldı.
Peder Wilson Amos Farnsworth tarafından 1904 yılında daktiloyla yazılan 230 sayfalık metinde, 1853 sonrası Kapadokya’daki Amerikalı misyonerlerin bilinmeyen tarihinden ve
“American Board” denilen misyoner teşkilatının nasıl kurulup geliştiğinden bahsedilmektedir.
Aynı yıllarda modern Siyonizm’in kurucusu olan ve kirli ideallerinin Yahudi toplumları arasında yayılmasını sağlayan Theodor Herzl de Kapadokya için kirli planlar kuruyordu.
Herzl, muharref Tevrat’a uygun olarak kuracakları devletin sınırını belirlerken;
“Kuracağımız Yahudi devletinin kuzey sınırları Anadolu’daki Kapadokya dağları olacaktır” diyordu.
Derken…
Hem Hıristiyanlar hem de Siyonist Yahudiler için kritik önem taşıyan Kapadokya, 1985 yılında ABD Savunma Bakanlığı’nın radarına girdi.
Amerikan Merkezi İstihbarat Teşkilatı CIA,
“Metafizik istihbarat toplama” gayesiyle “1022 numaralı Sun Streak projesi”ni başlatmak için uygun yer arayan ABD Savunma Bakanlığı’na, gerek tarihi yapısı ve gerekse karmaşık coğrafi şekillerinden dolayı Kapadokya’yı uygun gördü.
Amaç, “insanların zihin gücüyle bir bölgeyi görebilmek ve askeri istihbarat bağlamında jeostratejik beceriler” elde etmekti.
Amerikalılar bu proje ile dünya üzerinde meydana gelecek olan “her şeyi görmek” ve “bilmek” istiyorlardı.
Örneğin düşen bir “F-16”nın veya bir “meteorun” yerini anında bulabilmeyi umuyorlardı.
İşte bu haldeki Kapadokya tam bir “CIA üssüne” dönüşmüşken…
FETÖ'nün kapatılan dergisi Aksiyon, 14 - 20 Haziran 1997 tarihlerini kapsayan 132. sayısında, CIA’nın simgesi olan kartalın gagasının Kapadokya'ya denk geldiği bir resmi “kapak” yaptı.
Kapakta “Yurtta Sulh” başlığını kullanan dergi, “Askerin içe dönmesi dış düşmanların iştahını kabartıyor” şeklinde bir de gizem dolu ifadeler kullandı.
2016 yılına gelindiğinde ise ilginç bir gelişme yaşandı…
19 Mart'ta asker kıyafetini andıran “haki” bir kıyafetle kameralar karşısına çıkan FETÖ elebaşı Fethullah Gülen, verdiği vaazında “Kapadokya sakinlerine” ve Osmanlıca ‘komutan’ anlamına gelen “serkârlar”a seslendi.
Gülen'in;
“Umum adına konuşuyorum, umum İslam toplumu adına, Kapadokya sakinleri, oradaki Serkârlar adına konuşuyorum” sözleri kamuoyunda tartışılırken…
CIA tarafından bir arşiv sitesinden (archieve.org) ilginç bir belge paylaşıldı.
25 Haziran 2016’da yapılan paylaşımda, CIA’nın Kapadokya'daki “ruhsal istihbarat projesi”nin başarısız olduğu ilan ediliyordu.
İşin ilginç yanı ise FETÖ kalkışmasından 20 gün önce CIA tarafından paylaşılan belgenin üzerinde yayınlanma tarihi olarak 2 Temmuz 1998 yazıyordu.
Çatısı altında DIA, NSA, FBI, DHS gibi başarılı istihbarat kurumlarını barındıran koskoca CIA’nın, 1998’de hazırlanan bir belgeyi 2016’daki darbeden sadece günler önce paylaşmasının nedeni ise sonradan anlaşıldı.
Çünkü 15 Temmuz darbesinin “ismi” asırlar boyu ajanlara ve uyuyan hücrelere ev sahipliği yapan “Kapadokya” idi.
Fethullah Gülen vaazında “Kapadokya” derken TSK’yı, ‘serkârlar’ derken ise cuntacı hainleri kast ediyordu.
Üstelik darbe girişiminden 1 gün önce FETÖ’cü Yarbay Hasan Hüsnü Balıkçı ile Akın Öztürk’ün damadı Hakan Karakuş, “Sniper Pod” takılı bir uçakla birlikte Kapadokya bölgesine uçarak darbe gecesi için hazırlık yapmıştı.
FETÖ’cü ‘sivil imam’ Kemal Batmaz da CIA arşivinde “Kapadokya” koduyla geçiyordu.
Yıllar önce hazırladığı belgeyi 15 Temmuz’dan önce paylaşan CIA resmen FETÖ ile yürüttükleri “ruhsal istihbarat projesi”nin çöktüğünü ilan ederek geriye tek seçenek olarak darbenin kaldığını işbirlikçilerine söylüyordu.
Bizler, CIA'nın meşhur “Kapadokya” projesinin çöp olduğunu düşünürken, önceki günkü bir paylaşımla hikâyenin burada bitmediğine bir kez daha şahit olduk.
Amerikan Merkezi İstihbarat Teşkilatı CIA bu kez tam da 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda, resmi Instagram hesabından bir ‘Kapadokya’ fotoğrafı paylaştı.
Mesajda,
“Türkiye’nin Kapadokya bölgesindeki bu peribacaları 40 metreye kadar ulaşabiliyor ve oluşması yüzyıllar sürebiliyor” ifadesi ise oldukça dikkat çekiciydi.
Belli ki yüzyıllar boyu bu topraklar üzerinde kirli hesaplar yapan Hıristiyanlar ile ortakları Siyonist Yahudiler, yeni bir şey deniyordu.
30 Ağustos Zafer Bayramı’ndan sonra yaşananlar bu ihtimalin hiç de yabana atılacak türden olmadığını ispatlıyor.
Hiç yorum yapılmamış
1655 kez izlendi
722 kez izlendi
486 kez izlendi
564 kez izlendi
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.