Sesli Makale

Önce CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca... Ardından CHP lideri Kılıçdaroğlu aynı vaadi tekrarladı: KHK ile görevden alınan, işine son verilen herkes görevine iade edilecek!

Kemal Bey uzun yıllar devlete üst düzey bürokrat olarak hizmet etti, 11 yıldır da Atatürk’ün koltuğunda oturuyor. KHK ile görevine son verilenlerin kim olduğunu, yaptığı açıklamaya ilk desteğin neden FETÖ-PKK’lılardan geldiğini bizden çok daha iyi analiz edeceğinden hiç şüphem yok.

Ama biz iyi niyetle ve kendisine bu konuda belki de bir katkımız dokunur ümidiyle bazı bilgiler paylaşalım. Çünkü konu hassas ve devletin, hepimizin güvenliğini ilgilendiriyor.

Devlet, 15 Temmuz ihanetinden sonra 125 bin 678 kişiyi memuriyetten çıkardı. OHAL Komisyonu KHK ile kamudan çıkarılanlardan 14 bin 455’i için “Göreve iade” kararı verdi. Yaşın yanında kurular yanmasın, kimse haksızlığa uğramasın diye titiz bir çalışma yürütüyor komisyon.

Kemal Bey’e ulaşan polis memuru örneğinde olduğu gibi, hakkında takipsizlik kararı verilen, beraat alan ama göreve iade edilmeyen çok sayıda insan olduğu doğru. Peki, bunlar neden memuriyete dönemiyor?

Çünkü mahkemeler bu kişilerin sadece örgüt üyesi olup olmadığına bakıyor. Oysa OHAL Komisyonu bu kişilerin incelemesini terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulu’nca devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti, aidiyeti, iltisakı veya bunlarla irtibatına bakarak yapıyor. İdare hukukuna göre karar veriyor.

Komisyona başvurusu bulunan 125 bin 825 gerçek kişi var. Şimdi vereceğim rakama dikkat! Bunların yüzde 90’ı hakkında Anayasal Düzene Karşı Suçlar veya örgüt suçları kapsamında adli işlem bilgisi bulunuyor. Ve yargı mercileri tarafından verilen kararlar UYAP üzerinden de takip ediliyor.

Kemal Bey’in kamuya dönüş sözü verdiği KHK’lılarla ilgili çarpıcı rakamlar böyle. Meselenin bir de yargı mensuplarını ilgilendiren boyutu var. Kendinizi KHK’lıların davalarına bakan bir hâkimin yerine koyun. Ülkenin ana muhalefet partisinin lideri “Sözüm söz, KHK’lıları görevine iade edeceğim” diyor! O hâkimin “Madem bu meseleyi siyaset çözecek, ben niye kendimi riske edeyim?” deme ihtimali sizce nedir? Böyle bir atmosferde FETÖ-PKK ile mücadele etkili bir şekilde devam edebilir mi?

Bu ülkenin vatandaşları olarak hepimiz ayrı ayrı FETÖ’nün mağdurlarıyız. Bu örgüt ta 1980’lerden itibaren sınav sorularını çalarak orduya, yargıya, eğitime, polise sızmadı mı? Darbeden sonra kamudan çıkarılan FETÖ’cülerin kaçı o sınavları bileğinin hakkıyla geçerek memur olmuştur? Yüz binlerce insanın hakkını yemediler mi? Örgüt mensubu karı-kocanın girdikleri sınavda tüm soruları doğru olarak işaretlediklerini, örgüt elebaşının kendisiyle aynı adı taşıyan yeğeninin üniversite sınavında birinci olduğunu unuttuk mu?

Gelelim KHK’lılar meselesinin CHP boyutuna. Mustafa Balbay, Mehmet Haberal, İlhan Cihaner, Tuncay Özkan, Sinan Aygün... Bunların tamamı FETÖ kumpaslarıyla hapse atıldı. Kemal Bey onları içeriden çıkarmak için hepsini milletvekili seçtirdi. Bugün kamuya dönüş sözü verdiği FETÖ’cüler arasında bu isimleri Silivri zindanlarına yollayan hâkim-savcılar da var! Sadece onlar değil. Darbeye karışmamış Ergenekon, Balyoz, 17-25 Aralık, İzmir Casusluk, Poyrazköy yargılamalarını yapan FETÖ’nün hâkim ve savcıları da KHK ile kamudan çıkarıldı. Onları da görevlerine iade edecek misiniz Kemal Bey?

Yapmayın lütfen... Göreve iade edilenlerin yaşadığı mağduriyetin hesabını sormanıza, dosyası hâlâ karara bağlanmamışların hakkını aramanıza kimse bir şey diyemez. Ancak KHK’lıların tamamının göreve iadesi hukuken de mümkün değil. Görevine son verilen bir kişi terör örgütü üyeliği, propagandası veya yardımdan cezası kesinleştikten sonra zaten devlet memuru olma hakkını kaybeder. Ve iadesi mümkün olamaz. OHAL Komisyonu’nun görevi iade talebini reddettiği 35 bin kişi bu durumda. Bunları nasıl devlete tekrar yerleştireceksiniz? O devletin güvenliğini nasıl sağlayacaksınız?