Sesli Makale

Sadece hissiyat gibi duran bu “gariplik”, 20 Ocak 2017 tarihine kadar Suriye'de bir şeylerin “yetiştirilme” telaşının yaşandığı gözlemine dayanıyordu…

20 Ocak, ABD'de “seçilmiş Başkan”ın “Başkan”a terfi edeceği zamanı işaretliyor ve tabii “iktidar-muktedir” dengesini baştan kuruyor…

İddia şuydu; yeni Başkan koltuğa oturana kadar, onun da destekleyeceği bir uzlaşıyı,-Ortadoğu çok hayali, kumdan sınırlarına gömmüştür ama-kim bilir, bir barışı imzalayacağı masa düzenleniyor olabilir…

Kuşkusuz bu tezin uzandığı akıl kollarından en güçlüsü, Türkiye-Rusya-ABD arasında, “eşyanın tabiatına uygun bir ittifakı” tutuyor…

Ve bu ittifakın diğer kolları, Irak, İran, İsrail, S.Arabistan, Mısır'dan doğabilecek olası komplikasyonları da, doğasında mevcut “hayatın akışındaki hizaya” getirebilirdi…

ANGAJMANLARI EŞANTİYONDAN KOLÂJ…

Bu köşe Klostrofobiktir.. Kapalı, 'dar alanları' sevmez.. Açalım…

“Avrupa Parlamentosu (AP) beklendiği gibi Türkiye ile üyelik müzakerelerinin 'dondurulması' kararı aldı. AP'deki siyasi gruplar aralarında anlaşmış olduğundan karar 37'ye karşı 479 gibi ezici çoğunlukla kabul edildi”. ('AP kararı AB-Türkiye ilişkilerini sarsacak', 24/11, DW.)

Duymadığınız bir şey?.. Yok. Tarihe bakın!

“Avrupa Parlamentosu, AB'ye üye ülkelerin askeri işbirliğini güçlendirmesi için 'ortak savunma gücü' oluşturulması ve bir askeri operasyonel merkez kurulmasını içeren kararı onayladı. 255 'Hayır' oyuna karşı 369 'Evet' oyu ile kabul edilen kararda, üye ülkelere daha fazla savunma harcaması yapma çağrısı da yer aldı”. ('AP 'Avrupa Ordusu'na evet dedi', 26/11, Dünya Bülteni.)

Duymamış olabilirsiniz çünkü o tarihlerde Türkiye'de ve Avrupa'da çok uğultu vardı. Ama siz yine tarihe bakın!

Sürükleyelim…

“Avrupa Komisyonu Başkanı Juncker'in önerisiyle canlanan 'Avrupa Ordusu'nun kurulması fikri, siyaset, diplomasi ve akademi çevrelerinde tartışılıyor. Kimi yaklaşımlara göre, Juncker'in önerisi, Avrupa başkentlerinin 'bağımsız davranma ve ABD'nin dayatma politikalarından kurtulma isteğini' gösteriyor”. ('Avrupa ordusu, ABD'den kopuşun sembolü mü?', 11/03/2015, Sputnik.)

Güzel ama yaşlı bir soru var elimizde…

'Avrupa Ordusu'.. ABD'ye rağmen mi ABD'yle birlikte mi?

Tersi açı da makbul… Avrupa Ordusu, Rusya'nın lehine mi, Türkiye'nin lehine mi, ABD ve dahi İngiltere'nin lehine mi?..

Eylül ayında Juncker, Strasbourg'daki Avrupa Parlamentosu'nda Avrupa Birliği'nin durumu ve geleceği hakkında yıllık bir konuşma yapmıştı... (14/09)

“Konuşmasında sık sık birlik ve beraberlik vurgusu yapan Juncker, İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden ayrılma yönünde karar alması ile Birlik'in yara aldığını, kararın endişe ve dedikoduları beraberinde getirdiğini söyledi. Avrupa Birliği'nin, Avrupa Birleşik Devletleri olmadığını hatırlatan Juncker, 'bazı olumsuz gelişmeler AB'nin varoluş krizi ile karşı karşıya olduğunu gösteriyor. AB'nin kendine ait bir ordusu olmalı. Ve bu ordu NATO'yu tamamlayıcı yapıya kavuşturulmalı”. ('Juncker'den Avrupa ordusu sinyali', Milliyet.)

'MÜESSİR ORTAKLAR' VE TRUMP DÜZENİ…

Bir, AB Komisyonu Başkanı yılda bir kere 'AB'nin durumu' konuşması yapıyor. Birlik içinde gelecek yıl için atılacak adımları ve izlenecek politikaları paylaşıyor.

İki, “bu ordu NATO'yu tamamlayıcı” ve “üye ülkelere daha fazla savunma harcaması yapma çağrısı” ifadelerinden anlıyoruz ki o ordu-kurulabilir, kurulamaz tartışmaları ayrı konu-ABD'ye rağmen değil, hatta ABD'yle birlikte”. Daha fazla savunma harcaması baskısı Washington'a ait ve Trump ile de devam edecek.

Üç, Rusya karşısında ana aktörlerden olan ama AB'den çıkan İngiltere vakasının üzerine-üstelik Avrupa'da yaşanacak seri seçimlerde Trump etkisinden korkulurken-“Türkiye ile müzakereleri durdurma tavsiye kararı” ne demek?

Dört, Suriye'de, Ankara-Moskova arasında aleni, işlevsel ve bir madde/olay üzerinde belli değişiklik yapma hali sayılan “müessir” ortaklık var iken…

Beş, bu ayın 15-16'sında gerçekleşecek Avrupa Konseyi zirvesinden Türkiye'ye yönelik 'müzakereleri bitti' kararı çıkabilir mi?

ABD'Yİ SİLAH ZORUYLA MASAYA OTURTMAK…

Altı, ABD; Rusya ile ister uzlaşsın-şimdiye kadar gelen açıklamalar o yönde-ister uzlaşmasın, Moskova karşısında etkin/etken olmak istiyorsa Suriye'de masaya oturacak! O masaya daha önce oturmuş ve konuşmalara başlamış Türkiye ve Rusya ile birlikte.

Ankara ve Kremlin, özel olarak Suriye'de genel olarak Ortadoğu'da “yeni katılımcı” için masa düzenliyor, ona “uygun” sandalye yaptırıyorlar…

Rusya ve Türkiye “ordularıyla” o masaya oturdular. Fırat Kalkanı'nın yaşamsal önemi budur. “Kendimizi ülkemizde güvende hissettiğimiz zaman çekileceğiz” sözü de odur! ('Hulusi Akar'dan (NATO'da) flaş açıklamalar', 20/11, Milliyet.)

Bağlayalım; “İngiliz The Times gazetesi: Türkiye ile Rusya, Suriye'nin kuzeyinde kontrolün kimde olacağı konusunda anlaştı. Türkiye'nin dediği oluyor!” (02/12, Hürriyet.)

Trump ve ekibi de bu masaya hazırlanıyor…

Diğerleri ise 15 Temmuz'da 'muhataplarını kaybettiler', 20 Ocak'ta da Yeni Başkan onları kaybedecek…

Yenişafak
4 Aralık 2016