Sesli Makale

Geçtiğimiz Cuma günü Yeni Zelanda'daki bir camiye Brenton Tarrant tarafından gerçekleştirilen katliamda 49 Müslüman hayatını kaybetti. Peki; Yeni Zelanda’da camiye değil de kiliseye saldırılsaydı dünyada neler olurdu? Geçmiş yaşanmışlıklarımıza dayanarak ben biraz tahminde bulunayım;

Katil kesinlikle canlı yakalanmazdı.

Katil yakalandığında cebinde pasaportu olduğu için hemen kimliği açıklanırdı.

Katilin DEAŞ üyesi olduğu ve geçmiş DAEŞ bağlantıları anında medyaya servis edilirdi.

Tüm dünya ülkeleri saldırıyı kınardı, yetmez harekete geçerdi.

Avrupa Birliği, Avrupa Parlamentosu gibi Hristiyan toplulukları acil durum uyarısıyla toplanırdı.

Adında İslam geçen ama Müslümanlara yönelik hiçbir faydası olmayan teşkilatlar da toplanıp, saldırıyı anında kınardı.

Yeni Zelanda’da hayatını kaybedenler için tüm dünya liderlerinin katılacağı yürüyüşlü bir anma töreni düzenlenirdi.

ABD Başkanı Donald Trump arka arkaya İslamofobik tweetler atardı. Sağlam da retweet alırdı.

Suudi Arabistan, Trump’a saygı duruşunda bulunarak bayraklarını yarıya indirir, Birleşik Arap Emirlikleriyle birlikte PKK’ya göndermek için ABD’den silah satın alırdı.

İsrail saldırıyı kınayarak Gazze’yi sabah, öğle, ikindi, akşam ve yatsı namazlarında bombalardı. Kudüs yakınlarındaki Filistinli Müslümanlara mermi ve bombalarla saldırmayı unutmazdı.

Almanya’daki Neonazi ve faşistler camilere ve Türkleri ateşe vermek için faaliyete geçerdi.

Hollanda’da camilere yollanan ‘Ait olduğunuz yere geri dönün’, İngiltere’de Müslümanların posta kutusuna atılan "Pis Müslümanları öldür"  mektuplarında rekor kırılırdı.

Belçika'daki Müslümanlara ait posta kutularına atılan "Mahallenin huzursuz sakinleri" başlıklı bildirileri yerini "Mahallenin terörist sakinleri" bildirilerine bırakırdı.

Myanmar Hükümeti ‘Müslümanların doğurması yasak’ uygulamasını zevkle ‘Müslümanların yaşaması yasak’ kararına döndürürdü.

Fransız Marine Le Pen''Müslümanların dışarıda sokakta namaz kılması ile Fransa'nın 2. Dünya Savaşı sırasında Naziler tarafından işgal edilmesi aynıdır’ teorisine patent alırdı.

Avusturya "Siyasal İslam'la mücadele kapsamında" ülkede faaliyette bulunan camilerin kapatılması ve imamların sınır dışı edilmesi uygulamalarına ‘Müslümanlara sınırı kapatın’ kararını eklerdi.

Amerikan, İngiliz, Fransız v.s. ülkeler DAEŞ tehdidi nedeniyle Suriye’yi bombalardı.

Finlandiya ve Danimarka ‘Avrupa’nın sonunu Müslümanlar getirecek’ hipotezlerini yasalaştırırdı.

Yunan bir Korgeneral ölen Hristiyanlar için yanına papaz, belediye başkanı ve Yunan askerlerini alır ve Eşek Adası’nda ikinci kez kuzu çevirip, kadeh kaldırırdı. O sırada Yunanistan’a göç etmek için deniz yolunu seçen Müslümanların botu bilmem ne kaçıncı kez Yunan askerleri tarafından batırılırdı.

ABD ‘DAEŞ bahanesi’ ile Suriye’de 100 yıl daha kalacağının teminatını verirdi.

Türkiye’de Hristiyanların ölmesine yönelik protesto yürüyüşleri düzenlenir, ‘Hepimiz Yeni Zelanda’daki kiliselerinin üyeleriyiz’ sloganı atılırdı.

Hesabı sorulmamış cami katliamları sessizce tarih sayfasında durmaya devam ederdi…

( Yakın tarihimizde Müslümanların camilerde kurşunlanarak, yakılarak katledilmesi sonucu kayda geçen bazı savaşlar ve olaylar:

1912 I. Balkan Savaşı’nda Türkler camilerde toplanarak diri diri yakıldı ve kurşuna dizildi.

1915- Ardahan’da Ulu Camii’nde (Yanık Cami) Ruslar ve Ermeniler Türkleri toplayıp diri diri yaktı.

1922- Karatepe Katliamında, Yunan askerleri Aydın Karatepelileri camilerde toplayıp diri diri yaktılar.

1992- Diyarbakır’ın Susa Köyü’nde giren PKK`lı teröristler köy camisini basarak camide Kur`an okuyan ve namaz kılan 10 kişiyi kurşuna dizdi.

1993- Erzincan'ın Kemaliye ilçesi Başbağlar köyünde, akşam ezanı sonrası camiye giden 22 kişi ve araziden köye gelen 4 kişi PKK tarafından kurşuna dizildi.

1994- Filistin Halil İbrahim Camii'nde ABD kökenli bir doktor M-16 otomatik silahıyla ateş açarak 29 kişiyi şehit etti ve 125 kişiyi yaraladı.

2007- Gazze'de 50 yaşındaki Şeyh Adil Nasır adlı imam, vaaz sonrasında camiden ayrılırken, silahlı saldırıya uğradı.

2013-Hristiyan Anti-Balaka militanları, Orta Afrika Cumhuriyeti’nin başkenti Bangui’de camiye sığınan 23 Müslümanı öldürdü.

2017- ABD’nin Halep'te bir camiye namaz vakti düzenlediği hava saldırısında 4 bomba atıldı, 70 sivil yaşamını yitirdi.

2017-Mısır’da Cuma namazı vakti Ariş kentindeki Ravda Camisi'ne yönelik bombalı ve silahlı saldırıda 235 kişi hayatını kaybetti.

2017- 29 yaşındaki Alexandre Bissonnette Kanada'da ki bir camiye saldırarak 6 kişiyi öldürdü.

2018- Nijerya'nın doğusundaki Adamawa eyaletinde bir camiye düzenlenen canlı bomba saldırısında 53 kişi hayatını kaybetti.

2018- Üç silahlı ve bıçaklı adam Güney Afrika Durban Cami'de namaz kılanların boğazını kesti.

2018- ABD öncülüğündeki koalisyon güçlerinin, Suriye'nin Deyrizor kentinde 2 camiye yönelik saldırısında 65 kişi katledildi.)

seslimakale.com.tr