Sesli Makale

Dün sabah TGRT Haber’de Günaydın Türkiye’yi sunarken dolar bir ara 9,73’tü. Program bitti, eve geldim. Dolar 9,97’di. Bir ara 10 TL oldu, sonra 9,92’ye geriledi. 

Ülkemizde elektrikten doğalgaza, ilaçtan kozmetiğe kadar birçok ürün ithal. Bu da fiyatların artması anlamına geliyor. İki sene önce 4 bin TL fena bir maaş değildi. Şimdi ise iki sene öncenin 2 bin TL’si gibi. 

Döviz artınca belki cari açığın kapanmasına etki ediyor ama halktaki algı başka türlü. “Gene fakirleştik” söylemi kulaktan kulağa yayılıyor. 

Hükûmet memurlara son iki yılda yüzde 30 ila 40 arası zam verdi. Görece memur maaşları daha iyi. Ama özel sektör maaşları iyi değil. 

Asgari ücrete verilecek zam önemli. En az 4 bin TL, belki daha fazla olması bu bakımdan önemli. Maaşlara yapılan zamlar dövizin yükselmesiyle değersizleşiyorsa yapılan zammın bir anlamı kalmıyor.

İşin bir diğer yanı da psikoloji. Ekonominin psikolojik etkileri de fazla. Dövizin yükselmesi halk üzerinde hep olumsuz etki yapmıştır. O yüzden dövizin düşmesi, düşmüyorsa sabit kalması önemli. Elbette serbest piyasadayız. Döviz devlet eliyle durdurulamaz. 

Şayet döviz böyle artmaya devam ederse işler hükûmet açısından zorlaşacak. Bu tür eleştirileri bizler gibi hükûmeti destekleyen yazarların dostane uyarısı olarak görün lütfen. Kamuoyu önünde tartışılmayan ya da dile getirilmeyen her sıkıntı ileride insanı tüketir. 

Dış politikada önemli işler yapan, askerî anlamda gelişen, savunma sanayiinde göz dolduran hükûmetimizin başı halk nezdinde ağrımasın.