Sesli Makale

ABD'nin Türkiye'ye dönük S-400 baskısı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sert tepkisi ve S-400 alımı konusunda kararlılığıyla karşılık buldu. Peki ABD öncülüğündeki NATO, S-400'ler Türkiye'ye 2019 sonuna kadar sevk edildiğinde olup bitene ‘seyirci kalmayıp' Ankara'ya yönelik hangi adımları atar? Emekli Tuğgeneral Nejat Eslen, Sputnik'e değerlendirdi.

Türkiye'yi, Rusya'dan S-400 hava savunma sistemleri alma kararı verdiğinden bu yana sürekli olarak ‘Ya Batı ya Doğu' ve ‘Ya S-400 ya Patriot' gibi seçenekler arasında tercih yapmaya zorlayan ABD'den, Ankara'nın savunma stratejisini hedef alan bir açıklama daha geldi. ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence, Münih Güvenlik Konferansı'nda yaptığı konuşmasında "NATO müttefikleri Doğu'dan silah alırken, ABD buna seyirci kalamaz" ifadelerini kullandı. Halbuki, Ankara'nın tutumuyla Pence'in sözleri birbiriyle örtüşmüyor. Zira, Türk hükümeti, hem ilgili bakanlar hem de Cumhurbaşkanı düzeyinde, defaatle Türkiye'nin S-400 alım kararı konusunda geri adım atılmayacağının altını çizmiş, Türkiye'nin savunma sistemi hususunda hangi adımları atacağına kendisinin karar vereceğine işaret etmişti.

ANKARA S-400 ALIMINDA KARARLI

Hatta Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya'nın Soçi kentindeki Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ile gerçekleştirdiği üçlü zirvenin ardından Türkiye'ye dönüşünde, ABD'nin ‘S-400'lerden vazgeçmeden Patriot alınamayacağı' tezine kesin bir dille karşı çıkmıştı. Erdoğan "S-400 anlaşmasını Rusya ile yaptık, dolayısıyla geri adım atmamız söz konusu değil. Bu iş bitti. Patriotlar konusuna gelince… Biz Patriot alımına açığız" ifadelerini kullanmıştı. Cumhurbaşkanı Pazartesi günü ise ABD öncülüğündeki NATO'ya "Kalkmışlar bize 'S-400 almaktan vazgeçin' diyorlar? Neden vazgeçelim? NATO yetkilileri bu durumun bir sorun teşkil etmediğini açıkça söylediler. Yunanistan'ın senelerdir S-300'leri var. Ona bir şey söylemiyorsun" diyerek sert tepki gösterdi.

TÜRKİYE'NİN TEHDİT DEĞERLENDİRMESİ YAPMASI LAZIM; TEHDİT DOĞU'DAN MI GELİYOR YOKSA BATI'DAN MI?

Peki, Türkiye'nin S-400 alımı ve hava savunma stratejisi konusunda söz sahibi olma kararlılığına rağmen ABD öncülüğündeki NATO, Ankara'ya yönelik bu baskısını sürdürür mü? Türkiye, bu hususta tek bir tercih yapmaya zorlanır mı? S-400 füze savunma sistemleri 2019 sonuna kadar Türkiye'ye teslim edildiğinde Batı, Ankara'ya dönük adım atar mı? Sputnik'in bu sorularının yanıtını Emekli Tuğgeneral Nejat Eslen verdi.

Türkiye'nin önceliklerini doğru belirlemesi ve ‘tehdit değerlendirmesi' yapmasının şart olduğunu söyleyen Eslen "Dünya hızlı bir değişimin içine girdi. Bu, bizi de etkiliyor. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan bu kurallara dayalı liberal ekonomi sistemi, Amerika'nın çıkarları için kurumlarıyla beraber kurulmuştu. NATO da bunun bir parçasıydı. Türkiye bu düzen içerisinde NATO'nun üyesi olmuştu ve bu üyeliği hala devam ediyor. Ancak gelinen noktada Türkiye'nin tehdit değerlendirmesi yapması gerekiyor. İçinde bulunduğumuz şartlarda Türkiye'nin hava savunma öncelikleri hangi tehditlere karşıdır? Potansiyel tehditler nelerdir? Türkiye'nin Rusya'yla, İran'la arası iyi. Dolayısıyla buralardan bir tehdit beklememek lazım" dedi.

‘TÜRKİYE'Yİ ‘MAHVETMEKLE' TEHDİT EDEN ABD KENDİ ÇIKARLARI İÇİN ÇEŞİTLİ ÜLKELERDE REJİM DEĞİŞİKLİĞİ BİLE YAPABİLİYOR'

Türkiye'nin ABD'nin tehditlerine maruz kaldığının altını çizen Eslen "Türkiye'nin ekonomik ve finansal problemleri var. Trump da ‘Sizi ekonomik olarak mahvederim' dedi. Venezüella'da yapılanlar ortada. Amerikalılar kendi çıkarları için ülkelerde finansal krizler yaratabiliyorlar hatta rejim değişikliğine bile gidebiliyorlar. Trump'ın ifade ettiği şekliyle ‘ABD, Türkiye'yi ekonomik olarak mahveder mi?' Eğer sıkışırsa, yapar. Bunu engellemek için de Türkiye'nin buna karşı tedbirler alması lazım. Bu durumda NATO'nun da münakaşa edilmesi gerekiyor. NATO'nun kuruluş amaçları farklıydı, bugünkü amaçları farklı. NATO içerisindeki lider ülkeler Almanya, Fransa bile ‘Amerika'ya karşı çıkarlarımızı korumalıyız, bunun için bir ordu kurmalıyız' diyorlarken; Türkiye'nin bu zorlu süreci en az zararla atlatması lazım" dedi.

‘ABD, TÜRKİYE'Yİ KENDİ YÖRÜNGESİNDE TUTMAK İÇİN ÜLKEYE BASKI UYGULUYOR'

Eslen'e göre, ABD'nin Türkiye'ye S-400'lerle ilgili baskı uygulamasının arkasında ‘Türkiye'nin Amerikan yörüngesinin dışına çıkmasını istememesi' yatıyor:

"Yeni bir dünya düzeni kurulurken Amerika, Türkiye'nin Amerikan yörüngesinin dışına çıkmasını istemiyor. Bunun için de Türkiye'yi baskı altında tutuyor. Türkiye'nin Rusya'dan hava savunma sistemini tedariki de Türkiye'nin Atlantik sisteminden ve yörüngesinden uzaklaşması olarak algılıyor. Bunu engellemeye çalışıyor. Bunun için de baskı yapıyor. Ama Türkiye de bağımsız ve egemen bir ülke olarak bir değerlendirme yapmış ve kararını vermiş. Bu kararında ısrar etmesi lazım. Bu baskılar karşısında da Türkiye'nin tedbirler alması lazım. Türkiye'nin işi kolay değil. Ancak Türkiye artık bu aşamadan sonra, bütün baskılara rağmen bundan vazgeçemez, vazgeçmemelidir. Zaten belli bir meblağın da ödendiği ifade ediliyor" diye konuştu.

‘AMERİKA VE NATO TÜRKİYE'YE BASKI UYGULUYOR HALBUKİ ANKARA'NIN TERCİHLERİNE SAYGI GÖSTERMELİ'

Eslen "Daha önce de NATO'nun ve Amerika'nın NATO üzerinden baskılarının olacağını söylemiştim. Türkiye kendi tehdit algısına göre tedbirler geliştiriyor, buna herkesin saygı göstermesi lazım. Bu sistemin NATO sistemine de entegre olmasına gerek yok. Çünkü bu milli ihtiyaçlar için düşünülen bir sistem. Yani, aslında Türkiye de bazı çelişkiler yaşıyor. Türkiye, İran'a belki de Rusya'ya karşı düzenlenmiş olan Amerika'nın Kürecik radar sistemini topraklarında bulundururken, hava savunmasını da sağlamak için Rusya'dan hava savunma sistemi satın almak istiyor. Bu da bir çelişki oluşturuyor" ifadelerini kullandı.

‘ABD'NİN ZORLAMALARI TÜRKİYE'Yİ AVRASYA'YA YAKLAŞTIRIYOR'

Türkiye'ye dönük Suriye'den gelen tehdit unsurlarının da ABD tarafından desteklendiğine işaret eden Eslen "Suriye'de bize tehdit oluşturan unsurlara Amerika ‘benim kara gücüm' diyor. Dolayısıyla Amerika kendisi oradan bize bir tehdit oluşturmuş oluyor. Türkiye de kendi güvenliği için rasyonel kararlar almak zorunda. Amerika'daki müesses nizam Trump'ın Rusya ile iyi ilişkiler kurmasını engelledi. Çünkü bu müesses nizam içerisindeki silah sanayi, Rusya tehdit olduğu sürece NATO'nun öneminin artabileceğini ve NATO'ya silah satabileceğini düşünüyor. Dolayısıyla Türkiye'ye karşı da yanlış davranıyor. Amerika'nın artık eskisi gibi dayatmacı olduğu süreç de değişiyor. Amerika'nın bunun da farkına varması lazım. Amerika dostlarını da kaybediyor. Ne olursa olsun Türkiye şu an bir NATO üyesi ve Amerika'nın buna saygı göstermesi lazım. Dayatma yaptığı sürece Türkiye'nin Avrasya'ya daha da yakınlaşmasına neden oluyor. Bunun da farkına varması lazım. Amerika zorla Türkiye'yi Avrasya'ya yönlendiriyor. Bu onlar açısından büyük bir hata" diye ekledi.