Sabah'ın röportajları haftalardır gündem belirliyor.
Geçen hafta sonu Tuba Kalçık'ın Günaydın için Bodrum'un CHP'li Belediye Başkanı Kocadon'la yaptığı ezber bozan mülakat konuşuldu. Dün de Göksan Göktaş'ın gazetenin pazar ekindeMazhar Alanson'la yaptığı röportaj...
Gün içinde Alanson'un şu sözleri sosyal medyada büyük tartışma yarattı:
"Seçimlerden sonra da, bu yeni dönemde de artık iyice ortaya çıktı ki, bu ülkenin çoğunluğu Müslüman ve Müslüman hayatı yaşıyor. Olayımız bu. Karşı tarafın kızmasının, dövünmeninâlemi yok. Bu topraklarda o söyledikleri gibi 'laiklik de elden gitmez', gitmedi de. Kimse korkmasın. Ülkemizin gerçeklerini kabul edersek hepimiz daha mutlu olacağız. Ben mesela, okullarda Atatürk sevgisini otomatikman pek çok çocuk gibi aldım bünyeye. Ama Peygamberime de âşığım, ne var bunda!"
***
Sizler gibi ben de başta "Bu söylenenlerde ne var ki tartışılıyor" diye düşündüm. Öyle ya gayet itidalli, ortadan bir açıklamaydı.
Ancak mevzu kısa sürede Twitter'da en çok konuşulanlar listesine yerleşince ve "Alanson linç ediliyor" haberlerini görünce yazılanlara şöyle bir baktım.
Herkes ama herkes Alanson'un bu sözlerinden ötürü "linç edilmesini" protesto ediyordu.
Ne var ki tüm aramalarıma rağmen oy birliğiyle lanetlenen o linçin izine rastlayamadım. Hatta bırakın kötü söz söylemeyi, Alanson'un sözlerine katılmadığını söyleyene bilerastlamadım.
Bir tek, son yıllarda hiç hatırlanmadığı kadar unutulan bir oyuncunun "Atatürk'ü mecburen,Peygamber'i içinden gelerek seviyormuş" türünden sitemlerini gördüm, o kadar... E onun da kimseyi linç edecek hali kalmamıştı zaten.
Sanırım bu garip durumun izahı, linç müptelası olmamız... Toplu halde bir şeyi çok sevmeye ya da ondan nefret etmeye bayılmamız.
Bir kişi linç edilmesin diye linç edebilecekleri linç edecek seviyeye gelmek ancak böylesine bir bağımlılığın eseri olabilir.
***
Hiç yorum yapılmamış
716 kez izlendi
780 kez izlendi
555 kez izlendi
2078 kez izlendi
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.