Sesli Makale

Aslı Hanımın son günlerdeki favorisi ise Kanada Başbakanı Justin Trudeau. Genç ve anladığımız kadarıyla 'sola yatık liberal' bu arkadaşımız üzerinden ABD Başkanı Trump'a şöyle seslendi zat-ı şahaneleri: 'Başkan olacaksan böyle ol. Mültecilere kucak açan Justin Trudeau.'

Doğrusu Aslı Hanımın canını sıkmak istemem lakin küçük bir bilgi vermeden de edemeyeceğim. Kanada'nın 'alırım' dediği mülteci sayısı 25 bin. Şu ana kadar aldığı mülteci sayısı ise 17 bine yaklaşmış durumda. Türkiye'de yaşayan mültecilerin sayısını 3 milyon olarak alırsak (ki rakam biraz daha fazla) ülkemizin Kanada'nın aldığının tam 176 katı mülteciye kucak açtığını söyleyebiliriz. Fakat işte burası bir tuhaf dünya… Misal ben Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bir mülteci çocuğa hesapsız-kitapsız sarıldığı bir fotoğrafın altına 'başkan olacaksan böyle ol. Mültecilere kucak açan Recep Tayyip Erdoğan' yazsam 'yandaşın dibi' ilan edilirim.

Aslı Hanım işi burada bırakmıyor tabii. Bir paylaşım daha yaparak şöyle diyor: 'Kanada lideri, terör ve baskıdan kaçanlara kapılarının açık olduğunu söyledi.'

'Kabul ettiği mültecileri 'eğitimli-eğitimsiz', 'iş görür-iş görmez' diye gayet faşistçe seçen Kanada mı bu?' diyemiyorsunuz tabii Aslı Hanıma. Hele daha dün Quebec'te, İslamofobik bir saldırı sonucu taranan camide, 6 Müslüman'ın namaz kılarken öldürüldüğünü hiç hatırlatamıyorsunuz. Hanımefendinin moralini bozmanın ne lüzumu var Allah aşkına?

Yine bana kalırsa Türk siyasetinin en renkli isimlerinden biri de Kemal Kılıçdaroğlu. Onu Aslı Hanımla aynı potada buluşturan şey bir kez bile ülkesinin yanında durduğuna dair bir iz, bir işaret göremiyor olmamız.

Belki takip etmişsinizdir. Trump, 7 ülkeden ABD'ye girişleri yasaklayan bir kararname imzaladı. Federal Mahkeme de bu kararnamenin yürütmesini derhal durdurdu. İşte bu karar üzerinden Kemal Kılıçdaroğlu bir bildiri yayınladı ve şöyle dedi: 'CHP; mülteci üreten savaş politikalarının karşısında, göçmenlerin ve mültecilerin haklarını savunan milyonların yanındadır.'

Tabii, söz konusu metindeki 'savunan milyonların yanındadır' lafzının müşarün ileyhi hâlihazırda ABD'de Trump karşıtı gösteriler yapan milyonlar. Bizim ülkemizde yaşayan ve göçmenlerle mültecilerin haklarını savunan milyonlarla bir alakası yok konunun.

'Bu kanıya nereden vardın be adam?' diye soracak olursanız biraz hafızanızı yoklamanızı öneririm. Geçtiğimiz seçimlerde Kılıçdaroğlu ve partisi CHP 'mültecileri ülkelerine göndereceğiz' kampanyası yaparak oy toplamaya çalışmamışlar mıydı?

Yani kabaca şu: Kendi ülkesindeki göçmen ve mültecileri kovmayı öneren Kılıçdaroğlu, ABD'deki göçmen ve mültecilere sahip çıkıyor, üstelik onlara sahip çıkan milyonların da yanında olduğunu beyan ediyor. Ört ki ölek.

Madem bu kadar iğne kullandık, bir de çuvaldız bulalım. Trump'ın ABD başkanı olmasına sevinen; hatta Trump'ı ateşli şekilde savunmaya kalkan bazı arkadaşlar, herifin 'almıyorum bu ülkelerden insanları ülkeme' tavrını görüp azıcık utanmışlar mıdır dersiniz? Herifin Meksika sınırına duvar örüp üstelik masrafını da Meksika'ya ödetme fikrine bakıp 'bu adam da muteber bir adam değil' demişler midir dersiniz? İnşallah diyelim.

Bense her zaman dediğimi diyeceğim: En iyi ABD başkanı hiç olmayandır. En iyi ABD hiç olmayan, tarihin çöplüğüne karışıp gitmiş ABD'dir. Trump'ın Obama'dan bir gram farkı olacağını düşünenler ABD meselesini hiç anlamamışlar demektir.

Ne diyordu Lindsay Lohan: 'Şimdi birader, ben yıllarca en iyilerine takıldım; fakat Aslı Hanımla Kemal Beyin kafasına hiç ulaşamadım. Bu kafa gerçekten bambaşka bir kafa, mis gibi bir kafa...'

Yenişafak
1 Şubat 2017