Yarın, Mısır'ın başkenti Kahire'de, dört ülkenin dışişleri bakanlarının katılımıyla bir zirve gerçekleşecek. Doğu Akdeniz'de İsrail, Güney Kıbrıs Rum Cumhuriyeti ve Yunanistan ile başlayan ittifakamalumunuz Mısır da katılmıştı.
Yarınki zirvede ise Fransa ve İtalya da hazır olacak. Böylelikle Türkiye'yi Akdeniz'den koparıp atma projesini sürdürecek, bizi tek başımıza bırakma hedefini gütmeye devam edecekler.
Hal böyleyken, hâlen "Libya'da ne işimiz var?" diye soranların,sorularında ciddi olduğunu söyleyebilirmiyiz? Fransa ve İtalya ile İsrail'in varlığını sorgulamaya açmayanların retoriklerini nereye kadar dikkate almalıyız?
Akdeniz'de hak iddia etmek için Kuzey Kıbrıs TürkCumhuriyeti ile ilişkimiz dışında elimizde sadece Libya ile yaptığımız deniz sınırı anlaşmasının kaldığını kasten görmezden geldiklerini açıklıkla söylemeyecek miyiz? Daha geçen sene "Neden Akdeniz'de yokuz?" diye hükümeteyüklenen Kılıçdaroğlu'nun neoldu da bu sene yine aynı hedefdoğrultusunda hareketeden hükümete saldırdığınısorgulamayacak mıyız? Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır, Suudi Arabistan, Fransa ve Rusya'nınözel güvenlik şirketleri Libya'da gayrimeşrudarbeci general Hafter'in çetelerini hertürlü destekleyecekler. Ancak Türkiye, anlaşma imzaladığı ve BM tarafından tanınan tek otorite olan meşru hükümeti kendi başının çaresine bakmak üzere yalnız bırakacak, öyle mi?
Akdeniz'deki haklarımızın tesisini sağlamak üzere LibyaUlusal Mutabakat Hükümeti güçlerine eğitim ve lojistik destek sağlayan Mehmetçiğimize de 'lejyoner', yani 'paralı asker' diyecek, öyle mi?
Zaten HDP de Mehmetçiğin güvenliğini ve Türkiye'nin uluslararası çıkarlarını savunduğu için CHP ve İYI Parti gibi tezkereye "Hayır" oyu vermişti, değil mi?
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.