Kavrulmuş et yemekleri, dolapta beklerken içi geçmiş sebze yemekleri, çocuklar istedi diye her öğün başköşede yerini alan patates kızartması, gazlı veya tuhaf katkı maddeleriyle meyve suyu havasına sokulmuş içecekler...
Yaygın bir aile sofrası tablosu, değil mi? (Gerçi şimdilerde daha yaygın olan çocukların farklısaatlerde atıştırıp hiç sofraya gelmemeleri ve anne babanın ayrı havalardan çalması ya, neyse!)Bu tabloda problemli olan ne varsa, düzeltmeye çalışmak güzel elbette.
Çalışanların öğle yemeklerindeki berbat fast food tercihleri için de aynı şey geçerli.
Ama elinde "yeşil su" şişeleriyle oraya buraya koşuşturmak ne Allah aşkına?
Sabahları bütün aileye taze otların sularını çıkarıp içirmek için çırpınmak ve bunu ulvi bir görev haline getirmek biraz tuhaf gelmiyor mu?
***
ABD'de "detoks içeceği" sektörü üç buçuk milyar dolarlık bir hacme ulaşmış, nasıl bir çılgınlık düşünün!
Tabii beni asıl ilgilendiren taraf bu türden modaların bütün sosyal kesimlerin zihnini esir alıyor olması...
Hiç detoks (!) yapamayanlar da kendilerinde bir eksiklik/yanlışlık bulmaya başlıyorlar.
Sorarsanız, nasıl vücutlarını banyo yaparak dışarıdan temizliyorlarsa, bu içecekler yoluyla da içerden temizleneceklerini anlatıyorlar.
Bilimsel değil denmesiyle hiç ilgilenmiyorlar, "bırakın böbrekleriniz ve karaciğeriniz o işi yapsın" diyen uzmanlara aldırmıyorlar, daha sonra gelişen şişkinlik ve hazımsızlık şikâyetlerini hiç bu yeni alışkanlıklarına bağlamıyorlar.
***
Hiç yorum yapılmamış
710 kez izlendi
776 kez izlendi
555 kez izlendi
2078 kez izlendi
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.