19 Haziran 2015
Her insan gibi övülmek, desteklenmek, beğenilmek istersiniz... Aşil topuğunuzdur...
Bunu en iyi "Beyaz medya" bilir.
Oradan yakalar sizi...
Överek, destekleyerek, sırtını sıvazlayarak, hatta bazen danışmanlığınızı yaparak kullanır sizi...
Onlardan farkınızı anlatmanıza fırsat vermez, ortak yanlarınıza dikkat çeker.
İş işten geçtiğinde, artık mağlupsunuzdur.
Belki kullanılıp atılmışsınızdır da, ne yazık ki henüz ayırdına varmamışsınızdır.
***
Yazıya girişimi okuduktan sonra 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün danışmanı Ahmet Sever'in kitabından söz edeceğimi düşünmüşsünüzdür.
Epeydir Gül'ü muhafazakârların muhtemel yeni lideri gibi sunmaya çalışan Hürriyet gazetesinin Ahmet Sever'in kitabını parlattıktan iki gün sonra çark edişinin arka planı hakkında yazmamı bekliyor da olabilirsiniz.
Haklısınız.
Fakat zaten olan oldu.
Şimdi Gül konuşuncaya kadar beklemek gerekir.
***
Ancak şu "danışmanlık" ve "danışmanlar ne iş yapar?" konusunu tartışmaya başlamanın zamanıdır.
Çünkü problem bir tek Ahmet Sever değil.
Problem ve şikâyet çok!
Danışmanlık kurumu bizde fena halde yanlış anlaşıldı.
Devlet adamlarının, yöneticilerin ve siyasilerin danışmanlarının asla unutmaması gereken şey şudur...
Onlara ihtiyaç duyan ve "işe" alan biz değiliz.
Onların hayatımızın ve hatta "aklımız"ın içine kadar sokulmalarına izin veren de biz değiliz.
Kimin danışmanıysalar ona konuşmalılar!
O yüzden kamuoyuna yönelik yaşamaktan, tecrübelerini sürekli ortalığa saçmaktan ve halka danışmanlık yapmaya kalkışmaktan vazgeçmeliler.
Sabah
YORUMLAR
700 kez izlendi
770 kez izlendi
555 kez izlendi
2078 kez izlendi
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.