25 Nisan 2015
O şakşakçılara takıldım. İzlerken onlar adına utandım. Genel başkanları savaştan, tecavüzden, açlıktan canını zor kurtarıp bu ülkeye sığınmış Suriyelilere "defol" deyince ayağa kalkıp hararetle alkışlayanlardan söz ediyorum.
Koskoca adamlar, kadınlar, laci takımlar, mizanplili saçlar ırkçılığı...
Nasıl bir ruhsa, nasıl bir ahlaksa, sorulunca da sular seller gibi hümanist nutuklar atarlar!
İnsanın canını sıkan bu takımın halleri...
Yoksa Kılıçdaroğlu'nun Suriyeli mülteciler hakkındaki sözlerini tartışsak ne olur!
"Suriyeli kardeşlerimizi geri göndereceğiz" deyip kendisini dinleyenleri zalim heyecanlara sürükledikten hemen sonra "yüreğimizde insan sevgisi var" diyebilen biri nihayetinde...
"Bak bu sana oy kazandırır!" denilen hangi fikir varsa, hepsine açık bir megafon artık.
Tutarlılık deseniz, zaten hiç olmamıştı.
***
Gelelim, Gezi döneminde göklere çıkartılan Y Kuşağı'nın derin sefaletine...
Ne zaman Suriyeli mülteciler konusu açılsa, bu gençlerin içinden minik Hitlerler fışkırıyor.
Hani "çok zeki, fazlasıyla sorgulayıcı ve samimi"ydi bu kuşak?
Üstüne üstlük solcu ve demokrat oldukları da söyleniyordu.
Şimdi hepsi sarışın mavi gözlü olmayan bütün yabancılara ve elbette özellikle Suriyelilere duydukları nefreti pislik bir dille, küfür kıyamet halde sosyal medyaya boşaltıyorlar.
Bir arkadaşları gayet saf biçimde "kardeşim o insanlar keyiften mi buradalar?" diye sorunca nasıl linç ettiklerini dakika dakika izledim, içim ezildi.
Zekâ mı, demiştiniz...
Düşünün, Kılıçdaroğlu'nun "Ortadoğu'ya barışı getireceğiz" lafına inanmışlar.
Yani o kadar "orantısız" bir zekâları var.
Sabah
Hiç yorum yapılmamış
710 kez izlendi
776 kez izlendi
555 kez izlendi
2078 kez izlendi
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.