SİYASET

Hande Fırat : Seçmen mesajları - İstanbul, Ankara, Antalya, Adana

Tarih
02 Nisan 2019
İzlenme
Kişi
Yazar
Hande Fırat

Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Sadi Güven’in açıklamalarından, Anadolu Ajansı’nın an itibarıyla verilerinden yola çıkarak, önemli, çok önemli şehirleri kaybetti AK Parti. Uzun uzun, ayrı ayrı incelemek, konuşmak lazım. Tek bir yazıya sığmayacağını biliyorum. Önce açık ve inkâr edilemeyecek bir başarı ortaya koyan CHP ile başlayalım.

CHP açısından sonuçlardaki başarıda en önemli etkenlerin başında Kemal Kılıçdaroğlu’nun tercihleri geliyor. Hatırlayalım, 24 Haziran seçimlerinden sonra Kılıçdaroğlu, hem CHP seçmeninin bir bölümünce hem de parti içinde çok eleştirilmişti. “Git, değişim zamanı” diyenler olmuş, Muharrem İnce başta olmak üzere genel başkanlık tartışmasını açmışlardı. O tarihten itibaren Kılıçdaroğlu’nun genellikle sakin kaldığını ve soğukkanlılığını koruduğunu söyleyebiliriz.

Ardından başlayan yerel seçim sürecinde CHP Lideri yine parti içinde eleştiri ve itirazla karşılanan isimleri gündeme getirdi. Mansur Yavaş, Ekrem İmamoğlu, Tunç Soyer... “Ekrem İmamoğlu kim, nereden çıktı?”, “Bu sürede kendini nasıl tanıtacak?”, “Kim tanır Ekrem İmamoğlu’nu? Küçük bir belediyenin belediye başkanı”, o dönem boyunca en çok duyduğumuz cümlelerdi. Ya da İzmir’i hatırlayın. Aziz Kocaoğlu’nun çıkışını, “CHP İzmir’i kaybetmek mi istiyor”feryatlarını... Daha da ileri gideyim, Ekrem İmamoğlu dahi Kılıçdaroğlu “Adayım sensin” deyince, önce itiraz etmiş, istememişti. CHP Genel Başkanı tüm eleştirilere, itirazlara rağmen tercihlerinin arkasında durdu. Üstelik adaylarını da İmamoğlu örneğinde olduğu gibi kazanacaklarına inandırdı.

CHP yönetimi de seçmeni de “doğru aday, doğru strateji, doğru kampanya” ile kazanabileceğini gördü. Eğri oturup doğru konuşalım, “AK Parti gitmez, ne yapar yapar kazanırlar. Kaybetseler de vermezler” tabusu yıkıldı, bunun doğru olmadığı ve demokraside de yeri olmadığı ortaya çıktı.

Her ne kadar HDP resmi ittifakta yer almasa da HDP seçmeninin millet ittifakını desteklediği net bir biçimde görülüyor. Süreç boyunca CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, “seçmenin sandıkta işbirliği” diyerek 2016 yılındaki referandumun hayır cephesini bir arada tuttu.

CHP’nin kazanan adaylarının, özellikle Mansur Yavaş ile Ekrem İmamoğlu’nun yürüttükleri kampanyaya da dikkat çekmek lazım. Kendi kampanyalarını yürüttüler, polemikten uzak kalmaya çalıştılar. Uzlaşı dilini ön plana çıkardılar.

Seçim gecesi bir adayın nasıl hareket etmesi gerektiğini de gösterdiler. Muharrem İnce örneğindeki yanlışa bu sefer düşmediler. Bu arada yarışın başabaş geçtiği İstanbul’da her iki aday açısından da “erken açıklama yapmanınönemi”ni de görmüş olduk. Böyle durumlarda adayların her ne olursa olsun, talep kimden gelirse gelsin soğukkanlılıklarını koruması gerektiği de ortaya çıktı.

İktidar partisi, Türkiye’nin hâlâ birinci partisi. AK Parti ile ilgili duruma ilişkin genel bir değerlendirme yapacağım, bir başka yazımda ise daha ayrıntılı inceleyeceğim. Ancak AK Parti’nin önemli bazı illeri kaybetse de oy oranına baktığımızda vatandaş nezdinde birinci parti olması önemli mesajlar içermektedir. Belediyeler açısından bakacak olursak, özellikle Ankara, İstanbul gibi illerde belediye meclis üyeliklerindeki dengeyi doğrudan etkilemektedir. Yani belediye meclisi çoğunluğu cumhur ittifakında olacaktır. Seçimlerden önce bir kaynağım, “Örnek olarak, Ankara’yı Mansur Yavaş kazansa da belediye meclisindeki çoğunluk cumhur ittifakında olursa çalışması çok zor olur” demişti.

yazının devamı

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;